Bağış'tan Kılıçdaroğlu'na cevap

Bağış, bir soru üzerine, “Cumhuriyetçi Hayır Partisi Genel Başkanı Kemal Bey” diye tanımladığı Kılıçdaroğlu'nun, Kayseri'de düzenlenen mitingde kullandığı “Ayın 20'sinde Brüksel'e gideceğim. Recep Bey'i orada da anlatacağım” şeklindeki ifadesine yanıt verdi.

Bakan Bağış, şunları kaydetti:
“Brüksel'e zahmet etmesine gerek yok. AB temsilciliği var Ankara'da. Temsilci var, telefonunu bulamıyorlarsa beni arasınlar, numarayı veririm. Ne anlatacaklarsa AB Büyükelçisi kendilerini sabırla dinler. Bu saate kadar kapısını çalmadıkları belli, konuşmadıkları belli. AB ile ilgileri ve bilgileri bu kadar. Ankara'daki AB temsilcisinden haberi olmayan CHP, Brüksel'e AB'yi aramaya gidiyor. Kemal Bey, AB'yi Brüksel'de, dışarıda bir unsur zannediyor. AB aramızda, burada Ankara'da. İzin verirse, takoz olmayı marifet saymaktan vazgeçerse, biz de AB reformlarına devam edeceğiz. Ama canı yurt dışına gezmeye gitmek istemişse gidebilir. Orada asıl AB soracaktır; 'Hah iyi ki geldin biz de sana soracaktık; Türkiye'de demokrasinin ve insan haklarının ilerlemesi için bu saate kadar ne yaptın?' diye.

'(Türkiye'nin AB'ye girmesini istiyoruz ama...) diye cümle kuran sen değil misin?' diye sorarlar. 'Ama ile falan ile AB olmaz. Seçilmiş meclisi kilitleyip demokrasi dışı müdahalelere kırmızı halı seren sen miydin, senden önceki başkan mıydı?' derler. Sonra kendisine 'Nedir bu devlet hazinesinden sağa sola para vaadetmek? O işler 20. yüzyılda kaldı, senin haberin yok mu?' derler. 'Yanınızdaki Yunanistan senin gibi hazineyi yağmalatanlar yüzünden iflas etti. Ondan da mı haberin yok?' derler. 'Cukka dağıtma dönemi bitti' derler. Takoz olmak marifet değildir, muhalefet değildir. CHP'nin zihniyetine bakarsak, patlak lastik de o zaman muhalefettir. Lastik muhalefet olsun diye patlıyor ve kamyon gitmiyor. Hatta kamyon yoldan çıkıyor. Nedir? 'Muhalefet yapıyoruz'. CHP lastiğin patlamasını ve kamyonun yoldan çıkmasının kaza olmasını istemektedir. Buna da muhalefet diyorlar. Patlak lastikten ne olur?”

Kılıçdaroğlu, dün Kayseri mitinginde, Başbakan'ın çiftçiye, işçiye, memura ve işsize hakaret ettiğini öne sürerek şöyle konuşmuştu:
“Ama sayın Başbakan'ın bir isteğini yerine getirelim. 12 Eylülde anamızı, kardeşimizi, eşimizi alıp sandığa gidelim. Dilini tutamayan, vatandaşa hakaret eden Recep Bey'e dersini verelim. Ayın 20'sinde Brüksel'e gideceğim. Recep Bey'i orada da anlatacağım. Recep Bey'in eline pergel, cetvel alıp milletin boyunu ölçmeye çalıştığını anlatacağım.”