Babam koyu bir Naziydi

Güncelleme Tarihi:

Babam koyu bir Naziydi
Oluşturulma Tarihi: Ocak 11, 2013 18:37

Almanya Sosyal Demokrat Parti (SPD) Genel Başkanı Sigmar Gabriel, şimdiye kadar hep sır gibi sakladığı, acıklıçocukluk hayatını anlattı. Gabriel, babasının koyu bir nazi olduğunu ve onun dayağı altında büyüdüğünü söyledi.

Haberin Devamı

FRANKFURT İKİ yıl önce aşırı sağcı bir gazete “Sevimli, hasta baba, merhametsiz oğlu tarafından ortada bırakıldı” başlığıyla Gabriel’i suçlayınca, Hamburger Morgenpost gazetesi de “Gabriel ölümcül hasta babasını yalnız bıraktı” başlığını kullandı.

Alman siyaset dünyasının ağır toplarından, SPD Genel Başkanı Sigmar Gabriel, o zaman tamamen sessiz kalmayı yeğledi. İki yıldır susan Sigmar Gabriel, bu sessizliğini ilk kez bozarak, koyu bir nazi olan babasının dayağı altında geçirdiği acıklı çocukluk hayatını anlattı.

HEP ÖYLE KALDI
Die Zeit Gazetesi’ne konuşan Gabriel, “Babam bir naziydi. Sağlık sorunları nedeniyle orduya alınmamış olmasına rağmen yaşamının sonuna kadar koyu bir aşırı sağcı olarak kaldı” dedi. Babasının kendine bıraktığı yazılara, notlara, mektuplara ve kitaplara atıfta bulunan Gabriel, bu yazılar arasında “Alman ırkı ölecek mi?”, “Gaz odaları yalanı” gibi notların geldiğini, bodrumda nazi ideolojisini içeren yüzlerce kitap bulunduğunu söyledi.

2012’de ölen baba Walter Gabriel’in oğlu Sigmar Gabriel’e miras bıraktığı belgeler arasında, annesiyle boşanma belgesi yanında yıllarca süren velayet kavgasını gösteren, küfür içerikli mektuplar da bulunuyor.

Bütün bunları bugüne kadar bir öfke olarak içinde taşıyan Sigmar Gabriel, çocukluk öyküsü ve babasıyla ilgili sırlarını anlatarak, bu yükten kurtulmak istedi.

ANNE-BABA AYRILDI
Gabriel çok kötü geçen zorlu çocukluk hayatını şöyle anlattı: Annem ve babam üç yaşındayken ayrıldı. Ben babamın yanında kaldım. Ancak hep annemi istedim. 7 yıl boyunca kimde kalacağım belli olmadı. psikologlar tarafından sürekli “Kimde kalmak istiyorsun” diye görüşüm soruldu.

Babamdan korktuğum için annemde kalmak istediğimi mahkemede söyleyemedim. Babaannemden baskı gördüm, babamın dayağına maruz kaldım. Üvey anneme “anne” demediğim için haftalık harçlığım kesildi. Ne Noel, ne de yaş günü kutlayabildim. Kendimi bir mahkum gibi hissettim. Ne babamdan ne de babaannemden sevgi gördüm.

BABASI KAÇIRDI
1969’da velayeti annesine verilince babası, Sigmar Gabriel’i kaçırdı ve annesine gitmemesi için baskı yaptı. Daha sonra bir şekilde annesine kavuşmayı başardı. Ancak bu sefer de maddi sorunlar ve Gabriel’in yaşadığı sorunların neden olduğu haylazlıklar ön plana çıkmaya başladı. Hemşire annesi, Gabriel’in eğitim masraflarını karşılayabilmek için gece fazla mesai yapmaya başladı. Bu nedenle anne ve oğlu birbirlerini pek görmediler.

Annesinin sürekli ağladığını hatırlayan Gabriel “Annem hayatımı kurtardı. Mücadele etti. Ancak ben onun hayatını zorlaştırdığım için kendimi suçlu hissediyorum” baskısını hissetti yıllarca. Büyüyünce bunu telafi etmeye çalışan Gabriel, annesi ile bol bol vakit geçirdi ve onu otomobili ile şehir şehir gezdirdi.

Babasının nazi olduğunu 18 yaşında öğrenen Sigmar Gabriel, onunla 20 yıl görüşmedi. Yıllar sonra babası ile tekrar görüşmeye başlayan Sigmar Gabriel, gençlik yıllarında sık sık Ausschwitz gibi toplama kamplarına giderek, gönüllü çalışmalarda bulundu. Ayrıldığı ilk eşi Türk olan Gabriel, babasının toprağa verildiği gün tabutunun başında şunları söylemiş: “Hayatını boşa harcadın.”

Askere alınmadı
SIGMAR Gabriel’in babası Walter Gabriel, savaştan sonra 1945/1946 yıllarında Schlesien’den göçmen olarak, Aşağı Saksonya Eyaleti’ne yerleşti.

Çocuk felci geçirdiği için İkinci Dünya Savaşı’na asker olarak alınmadı. Belediyede memur olarak çalıştı ve nazi ideolojisine sadık kaldı. 12 Haziran 2012’de öldü.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!