Güncelleme Tarihi:
ALMANYA’da yaşayan ve 17 Aralık’ta yedi yaşına basacak olan lösemi hastası İlayda, hayata tutunuyor.
Hastalığını ilk duyduğunda “Baba ben ölmek istemiyorum” diye yalvaran küçük İlayda için, Almanya genelinde başlatılan doku tipleme kampanyalarına bir yenisi daha Lauchringen ve Tuttlingen kentlerinde ekleniyor.
Hürriyet’e mektup yazan İlayda’nın babası Nuhhacı Yıldız da, duyarlı vatandaşları 25 Kasım’da kampanyaya katılmaya çağırdı.
KOLLARI İLAYDA İÇİN SIVADIK
Küçük İlayda’nın yaşaması için gönüllü olarak bir araya gelen altı arkadaştan Mehmet Öcal, gazetemize yaptığı açıklamada, “Altı arkadaş gönül birliği yaptık, lösemi hastası küçük İlayda’yı yaşatmak için kolları sıvadık” dedi. Lauchringen ve çevresindeki Türklere, şimdiye kadar kampanyaya verdikleri destekten dolayı teşekkür eden Öcal, şunları söyledi:
SİZİN KIZINIZ DA OLABİLİRDİ
“Özellikle Lauchringenli kadınlar kampanya broşürlerinin dağıtımından pasta satışına kadar, çeşitli aktivitelerle kampanyamıza çok büyük destek verdiler. Ama biz asıl desteği özellikle Türk insanımızın, 25 Kasım’da saat 13.00-18.00 arasında, Lauchringen kentinde Jahnstrasse 1 adresinde bulunan Gemeindehalle Unterlauchringen salonunda yapılacak doku tiplemesi kampanyasına gelerek kan vermesiyle bekliyoruz. Çünkü biz, gen olarak Avrupalılar’dan çok farklı olduğumuz için İlayda’ya uygun donör yine bizim insanımızdan olma şansı daha yüksek.”
VİDEO FİLM HAZIRLADI
“Lauchringenle aynı tarihte Tuttlingen ve ileriki günlerde de Stuttgart, Freiburg, Nürnberg ve Konstanz’da kan bağışı kampanyaları yapılacak. Türk toplumundan İlayda için kampanyalara maddi ve manevi rica ediyoruz. Çünkü unutulmamalı ki, İlayda belki de sizin kızınız olabilirdi.”
Mehmet Öcal, İlayda için bir video klibi hazırladığını, ilgililerin klibihttp://www.youtube.com/watch?v=_Kn7ZA4fxAA&list=HL1353008654&feature=mh_lolz adlı internet adresinden izleyebileceklerini söyledi.
25 KASIM'DA
Türk halkını 25 Kasım’da saat 13.00-18.00 arasında, Lauchringen kentinde Jahnstrasse 1’de bulunan Gemeindehalle Unterlauchringen salonunda yapılacak doku tiplemesi kampanyasına gelerek kan vermesi için bekliyoruz.
iŞTE BABANIN DUYGU DOLU MEKTUBU
“Sayın Hürriyet çalışanları; Öncelikle bize zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederim. Ben yıllardır gazetenizi zevkle okuyorum. İsmim Nuhhacı Yıldız, evli, 2 çocuk babasıyım. Singen’de oturuyorum.
Küçük kızım İlayda, 17 Aralık 2005 doğumlu. Kendisine 27 Şubat 2012 tarihinde lösemi hastalığı (ALL) teşhisi konuldu. Freiburg Üniversitesi Hastanesi’nde tedavisine devam ediliyor. Löseminin çok çeşitleri var ve bizim çocuk en iyisine yakalanmış. Maalesef 20 Haziran 2012’de hastalığı ağırlaşınca, iyileşmesi için ilik gerektiğini söylediler.
İlayda bana ve annesine “BABA BEN ÖLMEK İSTEMİYORUM” diyor, bu ne kadar acı bir şey tarif edemem. 3 Temmuz 2012’de dünya genelindeki ilik bankalarında arama tarama başatıldı. Maalesef şu ana kadar uygun ilik bulunamadı.
Almanya’da 2 Eylül 2012’de İlayda için kan bağışında bulunuldu. Singen kentinde 5 bin 799 insan bir günde bu kampanyaya katılarak destek verdi. Şu an Freiburg, Stuttgart, Nürnberg, Tuttlingen, Lauchringen ve Konstanz şehirlerinde kampanya hazırlıkları tüm hızıyla devam ediyor. Tuttlingen ve Lauchringen kampanyaları 25 Kasım tarihinde düzenlenecek.
YILDA 500 ÇOCUK
Dünya ilik bankalarında maalesef sadece 150 bin Türk kayıtlı. 80 milyon Türk’den sadece bu kadarı kayıtlı. Almanya’nın nüfusu 80 milyon ancak 4.5 milyon Alman ilik bankanlarında kayıtlı. Daha da önemlisi, her gün dünya çapında 4 Türk çocuğu lösemi hastalığına yakalanıyor. Bu da bir yılda ortalama bin 500 Türk çocuğu demektir.
Almanya’da yılda 500 çocuk lösemi hastalığına yakalanıyor. Bu rakamın içinde İlaydalar, Haticeler, Cemler de var. Önemli olması gerekirken Türkiye’de sadece İstanbul Çapa Üniversitesi’nde ve Ankara İbni Sina Hastanesi’nde birer ilik bankası var, ama Türkiye Cumhuriyeti’nin İLİK BANKASI YOK!
BÜTÇE AYIRILMALI
Diğer bir sorun da, Kayseri ve Samsun’daki akrabalarımızın kök hücrelerini test ettirmenin maliyeti 387 TL tutuyor. Bu da sadece İstanbul ve Ankara’da mümkün. Lösev Başkanı da açıklamalar yapıyor ve
“Şu an Türkiye’de devletin ilik bankası olduğu an 1 milyondan fazla gönüllü ilik bankalarına kayıt olacak” diyor.
Bu ne anlama geliyor; Özellikle bizim Türklerin genleri Avrupa’daki insanlara göre çok farklı. Bildiğiniz gibi ilaç aldığınızda bunun tesiri hemen olmayabiliyor. Diyelim narkoz verildiğinde bizim Türkleri genellikle daha fazla narkoz verilmesi gerekiyor. İlayda’yı, Hatice’yi, Cem’i, Ercan’ı, Burak’ı, Efe’yi, Defneyi... yaşatmak istiyorsak devletimiz bu hastalığı ele almalı ve bütçe ayırmalı ve ilik bankası kurulmalı.
Almanya’da olduğu gibi Türkiye’de de büyük kampanyalar düzenlenebilir. Kızımın ve bizim sesimizi geniş kitlelere duyurduğunuz için Allah sizden razı olsun.
Saygı ve Sevgilerimle
Nuhhacı Yıldız