Güncelleme Tarihi:
ETKİNLİĞİ düzenleyen Senar Doğan, geçen yıl da Aziz Nesin Vakfı’na katkıda bulunduklarını belirterek, şu açıklamayı yaptı:
“Çocuklar hepimizin, masumiyetin ve geleceğin, özgürlüğün, sevginin en yalın hali. Onlar bizim kurtarılmış bölgemiz, kalbimiz, ruhumuzdur. Onları korumak zorundayız ki kendilerine ve bize daha iyi yarınlar sağlayabilsinler. Eğitim çocukların en büyük şansı. Geçen yıl elde ettiğimiz 5 bin euro gelirin 3 binini Aziz Nesin Vakfı’na, geri kalanına da sokak hayvanları, iki anaokulun ihtiyaçları ile Kurtuluş İlkokulu’na kütüphane kazandırmak için kullandık. Bu yıl da gelirin önemli bir bölümü Aziz Nesin Vakfı’na geri kalan kısmı Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne gidecek.”
VAKFIN HEDEFİ 80 ÇOCUK
Anadolu’dan eğitim olanaklarından yoksun çocukları kabul ettiklerini belirten Aziz Nesin Vakfı yöneticisi Özgün Dündar Cihangiroğlu da, mevcut durumu ve hedeflerini anlattı:
“40 çocuğumuz var. Ya aileleri, ya öğretmenleri veya komşuları çocuklar için bize başvuruda bulunuyor. Ama illa ki ailenin ve çocuğun vakfı iyi anlamış ve buraya gelmek istemiş olması lazım. Her yıl dört, beş çocuk alıyoruz. Bizi okurlar şöyle düşünebilirler: Biz çok çocuklu bir aileyiz. Siz ailenizden ne zaman mezun olduysanız, bizim çocuklarımız da o zaman mezun olacaktır. Üniversiten mezun olup kendi ayakları üzerinde durduktan sonra çocuğumuz bizden mezun oluyor. Hafta sonları, bayramlarda tatillerde geliyor. Vefa çok büyük. Çocuklarıyla, torunlarıyla geliyorlar. Uzun dönemde 80 çocuğa çıkmak istiyoruz. Bu Aziz Nesin’in hayali. Biz eğitim vermiyoruz. Çevre okullara gidip geliyorlar. Bizde yatakhaneler yok, iki üç kişilik yatak odaları var. Okul sonrasında da eğitime destek veriliyor. Çocuklar kendi yeteneklerini keşfetmeleri konusunda çok destekleniyor. Her birinin farklı hobisi var. Her biri en az bir iki yabancı dil öğreniyor. Her biri spor yapıyor. Müzikle, tiyatroyla ilgilenen çok çocuğumuz var. Biz mutlu çocuk, iyi insan yetişsin istiyoruz. Temel prensibimiz bu. Onlar, etrafına karşı sorumluluk duyan, insanları, hayvanları, doğayı seven, yumuşak kalbi çocuklar. İlla mühendis, doktor değil, mutlu olduğu işi yapmalarını istiyoruz.”
Cihangiroğlu, Avrupa’da yaşayan Türkiye kökenlilerle iletişimde kalmanın, en büyük isteklerinin olduğunu söyledi.
Etkinlikte Güldehan Marmara ile Turgay Kızıltuğ, sahneye çıkıp şarkı söyledi.