Güncelleme Tarihi:
YASA kamu alanında etnik kökeninden, dini inancından, teninin renginden, cinsiyetinden, kronik hastalığından, engelli durumundan, dilinden, yaşam biçiminden, sosyal konumundan veya cinsel tercihinden dolayı kişilerin ayrımcılığa uğramasını önlemeyi amaçlıyor. Yasaya göre, kamuya ait alanlarda, vakıflarda veya kamunun yarısından fazla ortaklığının bulunduğu özerk kurumlarda kişilerin ayrımcılığa uğraması durumunda mağdur dava açabileceği gibi, mağdur adına rızası alındıktan sonra sivil toplum kuruluşları da mahkemeye başvurabilecek. Sınıf gezilerinde veya teneffüslerde öğrencilerin ana dilini konuşmalarının yasaklanması, kamuya ait işyerlerinde mola sırasında çalışanların Almanca konuşulmaya zorlanması, işe alınmalarda yapılacak olası ayrımcı uygulamalara karşı da sivil toplum kuruluşları direkt muhatap olabilecek.
450 MİLYON EURO PARA CEZASI
Avrupa Birliği’nin (AB) direktifleri sonucu 2006’da Almanya’da Federal Ayrımcılıkla Mücadele Yasası çıkmıştı. Yasayı yetersiz olarak değerlendiren Berlin Brandenburg Türkiye Toplumu (TBB) Sözcüsü Safter Çınar, “Yasanın çıkmasına Almanya uzun süre direndi. Ancak AB, 2006 yılına kadar Almanya’ya süre tanımıştı. Aksi takdirde 450 milyon Euro para cezasına çarptırılacaktı. O dönemde çıkan yasa birçok yönüyle eksik. Berlin Eyalet Hükümeti ve Berlin Eyalet Meclisi’nin çıkardığı bu yeni yasa Almanya genelinde yürürlükteki yasanın bir anlamda bazı noksanlarını gideriyor. Benzer yasaların tüm eyaletlerde çıkması durumunda ayrımcılıkla mücadelede daha fazla başarı elde edilebilir” dedi.
Berlin senatosu yasanın etkin uygulanabilmesi için bir ombudsman atama hazırlığı içinde.