Aybaba: Ligi ilk 10'da tamamlarız

Aybaba yaptığı açıklamada, takımın geldiği durumun Gençlerbirliği'ne hiç yakışmadığını ifade ederek, “Geldiğimizden bu yana ilk 10'da yer alacağımızı söylüyorum. Fakat burada çok iyi oynadığımız Sivasspor, Trabzonspor ve İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçlarını kazanamadık. Eğer o maçlardan da puan alsaydık, hedefimiz 6., 7. sıra olabilirdi. Yine de ilk 10 takımdan biri oluruz. Gençlerbirliği'nin geldiği durum hiç kendine yakışmıyor. Oyuncularıma, 'böyle kurumsallaşmış kulüp Türkiye'de yok' diye söylüyorum. İyi oyuncular var, her türlü imkan var. Transfer yapabiliyorsunuz. O zaman ortaya daha sağlıklı birşey çıkması lazım. Bundan önce geldiğimde ligi 5. bitirmiştik. Öyle bir takım olması lazım” diye konuştu.

DEVRE ARASI TRANSFERLER

Samet Aybaba, devre arasında transfer yapmanın zorluğuna da dikkati çekerek, “Kulübümüzün sistemi içerisinde ihtiyacımız olan noktalara transferler yapmaya çalıştık” dedi.

Transferlerin kendi bilgisi dahilinde yapıldığını anlatan tecrübeli teknik adam, şöyle konuştu: “Aldığımız oyuncuları yardımcı antrenörlerimiz izledi. Kulübümüzün bir sistemi var. O sistem içerisinde, izleyerek nokta transferler yapmaya çalıştık. Devre arası transfer çok zordur. Hiç kimse iyi oyuncusunu vermez. Özelikle de hedefi olan takımlar vermez. Ama ben oyuncularımdan çok memnunum. Uyumları çok kısa sürdü. 1 ay gibi bir çalışma dönemimiz oldu. Bize çok iyi geldi. Takımın içindeki bazı sorunları çözdük. Biraz daha takımdaşlık arttı.”

Oyuncuların işin ciddiyetini biraz daha anladığını dile getiren Samet Aybaba, “Hazırlık maçlarında da çok iyi sonuçlar aldık. Bu da bizi biraz daha yukarıya doğru itti. Sonunda da mükemmel bir oyunla ki önemli olan o, Kayserispor gibi güçlü bir takımı 3-1 yendik. Bu bizi ileriye doğru ateşleyecektir” şeklinde konuştu.

“19 MAYIS STADI SORUN OLMAYA DEVAM EDECEK”

Samet Aybaba, Ankara 19 Mayıs Stadı'nın kendileri için önemli bir sorun olduğuna dikkati çekerek, “Saha bizim için problem olmaya devam edecek” dedi.
Ankara'daki stattan tüm oyuncularının şikayetçi olduğuna vurgu yapan Aybaba, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:

“Geldiğim günden beri söyledim. Başkentte böyle bir saha olmaz. Oyuncularımızın hepsi şikayetçi. Oyuncularımız daha fazla yoruluyor. Yorulan insan çabuk karar verme yeteneğini kaybeder. Oyuncularım, topun sektiğinde nereye gideceğinin belli olmadığını, pas atarken topun yön değiştirdiğini söylüyor. Vuruşları sağlıklı yapamadıklarından şikayet ediyorlar. Böyle bir şikayet varsa ki neticeler de bunu gösteriyor. Sahanın avantaj olacağı söyleniyor. Fakat bizim futbol oynama dışında düşüncemiz yok. Bize niye avantaj olsun ki. Ankara takımları içinde en başarılısı Ankaraspor. O da kendi sahasında oynuyor. Stat, Ankaragücü, Hacettepe ve bize yaramadı.”

FEDERASYONA ÇAĞRI

Gençlerbirliği Teknik Direktörü Aybaba, Türkiye Futbol Federasyonu'na (TFF) çağrıda bulunarak, fair-play yerine genç oyuncuları oynatan takımlara teşvik ve ödül sisteminin getirilmesini istedi.

“Ben federasyonun yerinde olsam, farklı şeyler düşünürüm” diyen Aybaba, “Fair-play de ilk sırada yer alan takıma 1 milyon dolar verelim diyorlar.
Kulüpleri teşvik etsinler mesela. İki genç oyuncuyu Süper Lig'de şu kadar maç oynatan kulübe şu kadar destek vereceğiz desinler. Laf olsun diye kimse genç oyuncuyu oynatmaz. Sonunda madem para var, o zaman daha çok araştırılır. Altyapıdaki hocalara prim verilir. Biz manevi anlamda onları değerlendiriyoruz. Böyle bir yapılanmaya girilirse, oyuncu sayısı artar” değerlendirmesini yaptı.

GENÇ OYUNCULAR KONUSU

Samet Aybaba, son zamanlarda Türkiye'de futbol adına çok fazla olumlu gelişmenin yaşanmadığını vurgulayarak, “3-5 senedir futbol adına mantıklı ve kaliteli şeyler yapılmıyor. Yapılmayınca kaliteli oyuncu çıkma sayısı da düşüyor. Bu kadar genç nüfusu olan bir ülkede, bu kadar yetenekli ve zeki insanlarız, ama cesaret lazım” dedi.

Bazı teknik direktör arkadaşlarının genç oyuncuları laf olsun diye oynattığını ifade eden Samet Aybaba, şöyle devam etti:

“Bazı arkadaşlarım karıştırıyor. Bazı oyuncuları laf olsun diye oynatmak iş değil. Takımın çıkışı ile birlikte bu oyuncuları kazanmak lazım. Biz hep öyle yaptık. Takım düşüşte ise genç oyuncuyu da takıma sokarsanız, kaybolur gider. Takımla birlikte o da düşer. Bizim takımlar iyi futbol oynayıp, iyi skorlar alınca, onlar da öne çıkıyor. Başarılı olmak puan sıralamasında bulunduğunuz yerle orantılı. Bunu hep arkadaşlara söylüyorum, ama böyle olmamalı. Takımın oynadığı futbol önemli, takımın düşüncesi önemli, o oyuncuların kalitesi önemli. Genç, yaşlı diye ayırmadan ortaya çıkardığın kalite önemli. Bakıyoruz futbolda anormal gelişmeler oluyor. Uzun bir top atıyorlar, önde bir kişi, arkada 10 kişi koşuyor. Planlarımızı uzun vadeli yapıyoruz, ama kulüp yapılanması o kadar kötü, taraftar yapılanması, medya yapılanması hepsi bozuk ülkemizde. Böyle olunca ne oluyor, istikrarlı bir çalışma ortamı bulamıyorsunuz. Bir maç kaybediyorsunuz, şu şöyle oldu, bu öyle oldu denmeye başlıyor. Genç oyuncunun yetişmemesinde bunun da büyük etkisi var.”

“YÖNETİCİLER 'NÖBETÇİ TEKNİK DİREKTÖRLERİ' OLUŞTURDU”

Gençlerbirliği Teknik Direktörü Samet Aybaba, kulüp yöneticilerinin tutum ve davranışlarının, “nöbetçi teknik direktörler” kavramının ortaya çıkmasına neden olduğunu savundu.

Aybaba değerlendirmesinde, Türkiye'de kulüplerin, taraftarların, medyanın yapılanmasının bozuk olduğunu belirterek, “Nöbetçi teknik direktörleri, kulüp yöneticileri oluşturdu. Bazı taraftar ve medya grupları var. Bu gruplar, antrenör işine gelmediği zaman hemen üstüne oynamaya başlıyorlar. Antrenörün dostu kim ki? Antrenöre, kendi çalışma arkadaşları ve oyuncuların dışında dostunu söyler misiniz? Antrenörün dostu yok ki. Ayrılan antrenöre başka yerden talep geliyor. Ne yapacak antrenör, çalışacak tabii. Onun da mesleği bu. O da para kazanacak” diye konuştu.

Teknik direktör arkadaşlarına, çalışan bir arkadaşlarının takımının maçlarına gitmemeleri konusunda uyarılarda bulunduğunu söyleyen Aybaba, şöyle
konuştu:

“Başından beri söylüyorum arkadaşlara, bir teknik direktör bir yerde çalışırken, onun maçına fazla gitmeyin. Herkesin kaldırabilecek kapasitesi yok. Tribüne bakar, görünce rahatsız olur. Türkiye'de 7 bin antrenör var. Herkes de o takıma antrenör olmak istiyor. Ondan sonraki süreç doğal. O sürece saygı duyuyorum. Herkes birilerini kullanarak bir yerlere gelmek ister. Futbolda da böyle, devlette de böyle. Tayinlere bakın. Hangi görüşte, kim, nereden, nereye gidiyor? Bu tablo açık. Türkiye'de bu senaryo herkesin gözünün içine baka baka uygulanıyor. Futbola gelince bunlar 'nöbetçi teknik direktörler'. Olur mu kardeşim! O adamın da böyle bir dostu vardır, onu destekliyordur. 'Nöbetçi antrenör' tabiri doğru değil. Onu bu hale getiren koşullara bakmak lazım. Teknik direktörlere fazla şans ve zaman tanınmıyor.”

“OYUNCULARIMA KİTAP ALACAĞIM”

Tecrübeli teknik adam Samet Aybaba, bir süre sonra Gençlerbirliği'nde kitap kampanyası başlatacağını belirterek, “Oyuncularıma birkaç kitap alacağım. Seyahatlerde, otobüslerde okutacağız. Böyle bir proje var, yakında başlayacağız” dedi.

Oyuncuların profesyonel ve kişilikli olmaları gerektiğine dikkati çeken Samet Aybaba, “Okusunlar görsünler. Ne oluyor, ne bitiyor. Önlerine hedef koysunlar. Bunun için de kendinizi geliştirin diyorum. Kitap okuyun, tiyatroya ve sinemaya gidin diyorum. Ülke ve dünya sorunlarına bir bakın. Biraz ekonomiyi, biraz hukuku bilin diyorum. İnsan geliştikçe, dünya görüşü de gelişir. Ama bizim arkadaşlarımız duşunu alıp gidiyor. Onlar da kendilerine bir dünya kuruyorlar. Onların işi de kolay değil. Çok genç yaşta, çok para kazanıyorlar. Etrafında birden, binlerce dostu oluyor. Her konuda ikaz ediyoruz. Ben onların babası gibiyim. Bu bir aile. Ailenin eğitiminden ben sorumluyum. Sevgisi de cezası da benden. Ailemdeki oğlum, kızım nasıl benim çocuğumsa, bunlar diğer çocuklarım” diye konuştu.