Güncelleme Tarihi:
AVUSTURYA İçişleri Bakanı Maria Fekter, göçmenlerin uyumu için Almanca öğrenme mecburiyetinin yuvada başlayacağını söyledi. Türkiye'nin Viyana Büyükelçisi Kadri Ecvet Tezcan, Viyana Başknsolosu İbrahim Mete Yağlı ve Güvenlik Ataşesi Dr. Ahmet Çimen'i makamında kabul eden Fekter, “İçişleri Bakanlığı olarak yerli ve yabancı kurumlarla ortaklaşa araştırmalar yaptık ve bazı tespitlerde bulunduk. Uzun yıllardır burada oturmasına rağmen Almancayı öğrenmeyen göçmenlerin olduğunu ve onlara tanınan imkanlardan haberleri olmadığını tesbit ettik. Almanca öğrenimi için yeni bir faaliyet ve çaba içerisindeyiz. Çocuk yuvalarından itibaren Almanca öğrenme zorunluluğunu uygalamaya koyacağız” dedi.
Neden İçişleri Bakanlığı?
Büyükelçi Tezcan, "Avusturya’da yaşayan yaklaşık 250 bin Türk var ve bunların yarısından fazlası Avusturya vatandaşlığına geçmişler. Avusturya vatandaşlığına geçmemiş olan Türklerin sıkıntılarıyla ilgili hususları bakana aktardım. Avusturya’da yaşayan Türk toplumunun üzerinde bir sıkıntı olduğunu ve bunun sebebinin de bazı siyasilerin söylemlerinden kaynaklandığını anlattım. Bunun Avusturya medyasında çıkan bazı haberlerden kaynaklandığını belirttim. Bir gazetede yayınlanan “Avusturyalıların islama bakışı” adında bir anket çalışmasını sayın bakana örnek olarak gösterdim. Benim halkım uyum konusunun Avusturya İçişleri Bakanlığı’nın eş güdümünde yürütülmesinden rahatsız dedim. Biz bu ülkede bir güvenlik sıkıntısı mı yaratıyoruz ki bizimle ilgili konuları İçişleri Bakanlığı’nda ele alıyorlar diye düşünüyorlar dedim ve ben de onlar gibi düşünüyorum dedim. Bu konunun daha ziyade Sosyal Bakanlığında, Gençlik veya Çalışma Bakanlığında olması gerktiğini vurguladım" diye konuştu.
Hep kötü örnekler önplanda
Büyükelçi Tezcan, uyum konusunda yerli medyaya önemli görevler düştüğünü söylerken "Medya sürekli kötü örnekleri halka yansıtıyor. Biraz da iyi örnekleri ön plana çıkartmaları gerektiğini söyledim. Bu ülkenin ekonomisine, siyasetine, kültür ve sosyal yaşamına mükemmel katkılarda bulunan insanlar var. Bunların da medyada yer bulması gerekir. Yoksa bu insanlara ceza vererek, mesela Almanca öğrenmeyenler buraya giremezler. Almancayı şurda öğrensinler burda öğrensinler gibi kanunlar üreterek uyumda başarılı olamayız. Uyumdan benim anladığım yaşanan ülkenin kanunlarına uymaktır. Bunun ötesinde örflerine, adetlerine, dinlerine, dillerine karışarak insanlardan bunların değiştirmelerini beklemek insan haklarına uymaz. Eğer uyum konusu sizin için problem ise çözüm için iki tarafın da çalışması lazım. Sadece tek tarafın isteklerini dayatmakla bir yere varılmaz. Bize müsade ederseniz öğretmenleri Türkiye’den getiririz. Veya buradaki Türk gençleri için üniversitelerinizde Türkçe öğretmenliği bölümü açın" teklifinde bulunduğunu aktardı.
Radikal gruplaşmalar var
Tezcan yaptıkları görüşmeyle ilgili şunları söyledi: "Sayın bakan bana Türk toplumunun uyum konusunda genelde bir şikayetlerinin olmadığını söyledi. Ama küçük bir kesimde radikal gruplaşmalar olduğunu söyledi. Genellikle dini gruplarda genç kızların okula gönderilmek istemediğini, kızlarını küçük yaşta ve bazen zorla evlendiriyorlar. Bazı hanımların 20 yıldır burada olmalarına rağmen özellikle Almancayı öğrenmek istemediklerini, bazı örf ve adetlerin buradaki sisteme uymadığını, bunların sıkıntı yarattığını ve bunun ileride artmaması için bir takım tedbirleri almak durumunda kaldıklarını ifade etti."
Bilgileri paylaşacağız
Teczan ayrıca şöyle konuştu: "Bir ülkenin tehdit altında olmasını istemediğimizi, güvenlik konusunda asla karşılık bekleme hesabı düşünmediğimizi söyledim. Avusturya’ya karşı tehdit oluşturacak her bilgiyi kendileriyle paylaşatığımızı anlattım. Bu çerçevede kendisini Türkiye’ye davet ettik ve bunu kabul etti. Önümüzdeki aylarda ülkemize ziyarette bulunacak. Sayın bakan da terror konusunda işbirliğinin önemini vurguladı ve mevcut işbirliğinden memnun olduğunu, bunun devam ettirilmesini istediğini belirtti."