Güncelleme Tarihi:
CUMHURBAŞKANI Alexander Van der Bellen, 25 Ekim 2024’ten bu yana yürütülen üçlü koalisyon görüşmelerinin hafta sonu başarısızlıkla sonuçlanması üzerine dün aşırı sağcı FPÖ Genel Başkanı Kickl’e görüştü. Kickl’den, muhafazakâr Avusturya Halk Partisi (ÖVP) ile müzakerelere başlamasını isteyen Van der Bellen, FPÖ’nün tarihinde ilk kez başbakanlığı üstlenebileceğinin sinyalini verdi. Koalisyon görüşmelerinin başarısızlıkla sonuçlanması ve ÖVP’nin FPÖ ile müzakerelere açık olması nedeniyle bu kararı almak zorunda kaldığını belirten Cumhurbaşkanı Van der Bellen, şunları söyledi: “Aşırı sağcı Kickl ile ülkedeki ekonomik durum, bütçe açığı, işsizlik oranlarının artması gibi konuların yanı sıra Ukrayna’da süren savaş, basın özgürlüğü ve demokratik işleyiş üzerine konuştuk. Ülkemizin, özellikle şu anki ekonomik zorluklar ışığında, işlevsel bir hükümete ihtiyacı var. Kickl bu sorumluluğu almaya istekli. Bu karar benim için kolay olmadı ancak anayasanın gösterdiği doğrultuda hareket ettim. Anayasa’nın ilkelerine ve kurallarına bağlılık konusuna dikkat edeceğim ve görüşmelerin ilerleyişi hakkında düzenli olarak bilgilendirileceğim. Cumhurbaşkanı olarak halkın oy tercihine saygı göstermek zorundayım.”
Avusturya Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen
‘YÖN DEĞİŞİKLİĞİ ŞART’
Avusturya’daki gelişmeler Almanya’da da yankı buldu. Alman siyasetçiler Avusturya’da FPÖ liderliğinde olası bir hükümetin kurulmasını Almanya için de bir uyarı olarak yorumladı. CSU lideri Markus Söder, “Bu gelişme elbette iyi değil. Avusturya’daki örnek, Almanya’da bir yön değişikliğine ihtiyaç olduğunu gösteriyor. Alman sağ popülistler her zaman daha kötüdür. En kötüsü” dedi. Söder ayrıca Hollanda ve İtalya gibi diğer Avrupa ülkelerindeki önceki seçimlerde sağa kayışa da atıfta bulundu. Bu ülkelerdeki ‘popülistlerin’, Avrupa Parlamentosu’nda Avrupa Halk Partisi’nde (EVP) birleşen muhafazakârlardan daha başarılı olduklarına dikkati çekti. Söder, “Hiçbir zaman popülistlerin yardakçısı olmak gibi bir arzum yok. Bunun yerine, yön ve politika değişikliğini kendimiz organize etmek istiyoruz” dedi.
‘UYARI OLARAK ALMALIYIZ’
Başbakan Yardımcısı Robert Habeck (Yeşiller) de Avusturya’daki gelişmeleri merkez partiler için bir uyarı olarak değerlendirdi. Habeck Deutschlandfunk radyosuna verdiği demeçte “Avusturya’ya baktığımızda artık ittifak kuramadığınızda neler olduğunu görüyoruz” dedi. Habeck, ‘partilerin gittikçe birbirinden uzaklaştığı’ konusunda uyarıda bulundu. Yeşiller Partisi Eş Başkanı Franziska Brantner de “Avusturya’daki kilitlenmiş durumu bir uyarı olarak almalıyız” dedi. Brantner parti taktiklerine ittifak kurma becerisinden daha fazla öncelik verilmesi halinde popülistlerin zafer kazanacağını vurguladı.
‘ACI VERİCİ’
Uluslararası Auschwitz Komitesi de Avusturya’da sağ popülist FPÖ’ye verilen hükümet yetkisine sert tepki gösterdi. Komite Genel Başkan Yardımcısı Christoph Heubner, bu yetkinin aşırı sağcı ve Neonazi düşünce ve faaliyetlere neredeyse diğerlerinden daha yakın olan bir partiye verildiğini söyledi. Heubner, “Bu durum Holokost’tan kurtulanlar için katlanılması zor bir durumdur. Holokost’tan kurtulanlar için bugün, Avrupa’nın unutuluşuna giden yolda bir başka karanlık doruk noktasıdır. Giderek daha fazla seçmenin oylarını aşırı sağ partilere emanet etmesi ve geçmişte Avrupa’yı zaten uçuruma sürüklemiş olan ideolojileri desteklemesi acı verici” dedi.