Güncelleme Tarihi:
GEÇEN pazar günü sabah saat 06.00 sıralarında ‘Wehrmacht’ (Nazi Almanyası döneminde Alman ordusunun adı) adlı bir hesaptan e-posta aldığını belirten Kaplan, şunları söyledi: “E-Posta sadece bana değil, 8-10 meslektaşıma da gönderilmiş. Metinde Almanya’da yaşayan Türklere, Yahudilere ve yabancılara karşı şiddet uygulanacağı, çocuklarının kaçırılacağı ve tecavüz edileceği, öldürüleceği, evlerinin kundaklanacağı ve buna benzer çirkin, şiddet içerikli, agresif cümleler kullanılmış. Daha önce de hakaret dolu mektuplar gönderiliyordu. Ancak bu e-posta şiddet dolu ve içinde cinayetten, tecavüzden, kundaklamadan bahsedilen, bambaşka bir derecedeydi. Çeşitli sınırları aşan, agresif bir tondan bahsediyoruz. Bunu savcılığa bildirme ve bir suç duyurusunda bulunma noktasında kendimi borçlu hissettim.”
‘DİKKATLİ OLMAK GEREKİYOR’
“Bana gönderilen e-posta ile Frankfurt’ta gönderilen faks arasında bir bağlantı var mı, kişiler aynı mı ya da aynı düşüncenin mensupları mı bunu öğrenmek gerekiyor.
Hem Seda Hanım’a gönderilen faks hem de bana gönderilen e-postanın ‘NSU 2.0’ başlığını taşımaları bence bir tesadüf değil. Bunun bir anlamı var. Bunu yazanların, bu başlığı kullananların akıllarından bir şeyler geçiyor ki, bu ifadeyi kullanmayı seçtiler. Herhangi bir şekilde böyle bir örgüt var mıdır, yeraltında çalışıyor mu, yoksa yalnızca birkaç geri zekalı medyaya haber olmak için mi bu ismi kullandılar, bunu bilmiyoruz tabii. Ama dikkatli olmak gerekiyor. En azından bunun araştırılması gerekiyor. Bir bağlantı var mı, böyle bir örgüt var mı yok mu, bunu ancak polis ve savcılık araştırabilir. O yüzden elime geçen tüm e-postaları savcılığa veriyorum. Herhangi bir şekilde benim şahitliğim ve ifadem gerekiyorsa tabii ki gidip ifademi vereceğim.”