Güncelleme Tarihi:
Yunanistan'da, ülkenin borçlarının yeniden yapılandırılması, mali ve ekonomik reform programına ilişkin koşulların yeniden müzakere edilmesi gerektiğini savunan SYRIZA'nın iktidara gelmesinin ardından, kamuoyunda SYRIZA'nın mevcut politikalarının Avrupalı otoriteler tarafından desteklenmeyeceği ve Yunanistan'ın borçlarının bir kısmının silinmesinin Euro Bölgesi'nde siyasi istikrarı sarsılabileceği gündeme geldi.
Özellikle Almanya ve Hollanda gibi ülkeler Yunanistan'a borç indirimi yapılmasına şiddetle karşı çıkarken, Almanya Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert, Yunanistan'ın sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini, reformların devam etmesinin önemine dikkati çekti.
Alman Ekonomi Araştırma Enstitüsü (Ifo) Ekonomisti Timo Wollmershaeuser ise yayınladığı bir raporda Yunanistan borçlarının silinmesi anlamına gelen bir "saç traşı" nın (haircut) Almanya ekonomisine 40 milyar Dolar'a mal olabileceğini kaydetti.
Frankfurt Finans ve Yönetim Okulu'ndan Ekonomi Profesörü Grigory Vilkov, Aleksis Çipras'ın Yunanistan'ı en azından bir süre daha Euro Bölgesi içinde tutacağını taahhüt etmesine karşın, Avrupa'daki tek para birliğinin artık öncesine göre daha riskli olduğunu söyledi.
Çipras'ın Euro blokunun çok istikrarlı olmadığını iyi anlayarak elindeki kartları oynamak istediğine dikkati çeken Vilkov, "Yunanistan'ın elinde bir joker olsa da otoritelerin yaklaşımları oldukça olumsuz olacak ve Avrupalı liderler bir süre o kartla oynamak zorunda kalacak" dedi.
Yunanistan'a ilişkin en kötü senaryonun Yunanistan'ın Euro Bölgesi'ne saygı duymaksızın kendi kurallarını öne sürmeye çalışması olacağını ifade eden Vilkov, bu durumun Euro Bölgesi'nin siyasi istikrarına ve kurtarma operasyonlarına zarar vereceğini sonra da Euro Bölgesi'nde kaçınılmaz bir çöküntüye sebep olacağını öne sürdü.
En iyi senaryoyu da değerlendiren Vilkov, "Yunanistan para birliğinin öne sürdüğü temel kurallara uyacak ve böylece Euro Bölgesi'nin toparlanması mümkün olacak. Pozitif bütçelere sahip ülkeler, bölgenin istikrarı için ekstra mali yük almak zorunda kalabilir" dedi.
Vilkov, söz konusu durumdan özellikle istikrarlı bir finansal sistem ve sağlam bir bütçeye sahip olan Almanya'nın rahatsız olacağını sözlerine ekledi.
"Alman hükümeti gelişmeleri izleyecek"
ING Group Euro Bölgesi Başekonomisti Peter Vanden Houte de Yunanistan'daki koalisyon temsilcilerinin kemer sıkma ve reform karşıtı oldukları için bunun Avrupalı ortaklar için kesinlikle istenilen bir durum olmadığını söyledi.
En iyi senaryonun Yunan hükumeti ve Avrupalı partnerlerin Yunanistan'ın reformlara devam etmesi şartıyla bazı borçlarının silineceği noktasında anlaşması olabileceğini dile getiren Houte, "En kötü senaryo ise, yeni hükümetin ekonomik reformların çoğunu bırakması olacak. Bu durum, Yunanistan'ın Euro'dan çıkışına bile sebep olabilir ki bunu kimse istemiyor" diye konuştu.
Houte, Alman hükümetinin bekleyip gelişmeleri izleyeceğini ancak aynı zamanda Yunanistan'ın reformlara sadık kalmaması durumunda sonuçlarına katlanacağını açık şekilde ifade edeceğini kaydetti.
DekaBank Başekonomisti Ulrich Kater de her hükümetin çıkarlarını gözetmek zorunda olduğuna dikkat çekerek, "Ekonomi politikası açısından yeni hükümet kolayca ortak bir konuma ulaşmak istiyor. Ancak, zorluklar iç politikaların diğer alanlarında ortaya çıkacak" değerlendirmesini yaptı.
"Ödemeler zamana yayılabilir ancak silinmez"
Berlin Hür Üniversitesi Siyaset Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Tanja Börzel ise, Yunanistan'da yeni seçilen hükümetle Avrupa Birliği (AB) arasında uzlaşma sağlanacağı konusunda 'temkinli iyimserlik' içinde olduğunu söyledi.
Aleksis Çipras'ın AB'ye hangi taleplerle gideceğinin beklenilmesi gerektiğini belirten Siyaset Bilimci Börzel, "Çipras'a seçmenin beklentileri doğrultusunda bir oyun alanı bırakmak için verilen direktifler gevşetilebilir. Aynı zamanda Yunanistan da taahhütleri yerine getirmek için söz verebilir" dedi.
Çipras’ın, Yunanistan'dan uygulanması istenen reformlara ilişkin bir sorunu olmadığını belirten Börzel, Yunanistan'ın şimdiye kadar AB'nin ve para veren diğer kurumların düşüncelerini seçici bir şekilde uyguladığını ifade etti.
Börzel, Yunanistan'ın yapacağı ödemelerinin zamana yayılabileceğini ancak borçlarının silinmesinin söz konusu olmayacağını vurguladı.
Yunanistan'a 1,8 milyar Euro'luk yardımın şubat ayında ödenmesinin söz konusu olduğunu aktaran Börzel, sözlerini, "Yunanistan'ın, yeni yardım paketiyle ilgili belirli şartları yerine getirmesi gerekiyor. Ülke krizden çıkmadı, bunu Çipras da biliyor. İki taraf da bir uzlaşma olması gerektiğinin bilincinde. Bu konuda oturup bu uzlaşmanın nasıl yapılacağına bakılacak" diye tamamladı.