‘Avrupa’nın ortak savunma gücü artırılmalı’
Güncelleme Tarihi:
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Federal Meclis’teki konuşmasının büyük bir bölümünü Ulusal Güvenlik Stratejisi’ne ayırdı. Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaşın Avrupa için de büyük bir tehdit olduğunun altını çizen Scholz, Avrupa’nın ortak savunma gücünün artırılmasının kaçınılmaz olduğunu vurguladı.
“HER hükümetin en önemli görevi, yurttaşlarının güvenliğini sağlamaktır” diyen Scholz, toprak bütünlüğünü, hakkaniyetini ve halkının özgürlüğünü korumak içim savaşan Ukrayna’nın yanında olduklarını yineledi. “Biz Ukrayna’yı ülkeyi savunması için gerektiği sürece desteklemeye devam edeceğiz. Biz, ülkemizin güvenliğini, NATO’nun sınırlarını korumaya sonuna kadar kararlıyız. Avrupa da, NATO da Almanya’ya güvenebilir, güvenmeli de. Almanya, Ukrayna’ya şimdiye kadar 16.3 milyar Euro yardımda bulundu. Ukrayna’ya en fazla yardım eden ikinci ülke oldu.”
Başbakan Scholz, Almanya’nın gelecek yıl itibariyle Gayri Safi Milli Hasıla’nın (GSMH) yüzde 2’sini savunmaya ayırma hedefine ulaşacağını da söyledi. Avrupa’nın, dünyanın güç merkezlerinden biri olma konumunu koruması gerektiğini ifade eden Scholz, “Ama bunun için dünyanın her tarafından partnerlere ihtiyacımız var. Arıca Avrupa’nın ortak savunma gücünün artırılması da kaçınılmaz” dedi.
TARİHİ BİR KARAR
Scholz, konuşmasında AB ülkeleri içişleri bakanlarının geçen hafta Lüksemburg’da karara bağladığı Avrupa Sığınmacı Sistemi Reformu’na da değindi. Çeşitli kesimlerden gelen eleştirilere rağmen, reformu ‘tarihi bir karar’ olarak niteleyen Scholz, “AB’yi yıllardır bölen bu konuda uzlaşmaya varılması tüm üye ülkelerin de sığınmacıların da yararınadır” diye konuştu. Dublin Sözleşmesi’nin ‘İltica başvurusu ilk gelinen AB ülkesinde yapılır’ ilkesinin yıllardır iyi işlemediğine dikkati çeken Başbakan Scholz, başvuruların AB sınırlarında oluşturulacak ‘sığınmacı merkezleri’nde hızlıca değerlendirilmesinin ve başvuruları kabul edilenlerin üye ülkelere paylaştırılıp, reddedilenlerin derhal sınır dışı edilmelerinin kararlaştırılmasını da savundu.
TÜRKİYE’YE İSVEÇ ÇAĞRISI
Scholz, Çin-Almanya arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi yönünde atılan adımları da savundu. Başbakanı Li Qiang ve beraberindeki heyetle Berlin’de yaptıkları görüşmelerde özellikle Tayvan konusunda Almanya’nın tutumunu çok açık bir biçimde dile getirdiklerini belirten Scholz, iklim koruması ve dünya genelinde açlığa karşı mücadelede Çin’le işbirliği ve diyaloğun sürdürülmesinden yana olduklarını söyledi.
Almanya Başbakan Olaf Scholz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a İsveç’e NATO’ya tam üyelik yolunu açma çağrısında da bulundu. Scholz, “Finlandiya’nın yanında İsveç’in de NATO Zirvesi’nde masada yerini alması gerektiğinden çok eminim. Türkiye’de yeniden seçilen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Madrid’de geçen yıl hep birlikte kararlaştırdığımız şekilde İsveç’e tam üyelik yolunu açma çağrısında bulunuyorum” dedi. Ancak savaş devam ettiği sürece Ukrayna’nın NATO üyeliğinin mümkün olmadığını da yineledi.
MUHALEFETTEN ELEŞTİRİ
Başta ana muhalefet CDU/CSU olmak üzere sağ popülist Almanya için Alternatif (AfD) ile Sol Parti, hükümetin Ulusal Güvenlik Stratejisi’ni ve sığınmacı politikasını eleştirdi. CDU/CSU Federal Meclis Grup Başkanı Friedrich Merz, Ulusal Güvenlik Strateji’nin hazırlanmasında hem AB üyesi ülkelerin hem de Almanya’daki eyaletlerin görüşlerinin alınmamasını ‘büyük bir eksiklik ve hata’ olarak niteledi. AfD’li Alice Weidel de hükümeti ‘düzensiz göç ve sığınmacı konusunda mantıklı bir politika üretememekle’ suçladı.