Avrupa’nın lokomotifleri tekledi

DAHA sonra ‘ayrılık pazarlığı’ başladı ve Birleşik Krallık 1 Ocak 2022’de AB’ye “Bye bye” (eyvallah) dedi.
Geriye Almanya ile Fransa kaldı.
Fransa’da 1972 yılında Jean-Marie Le Pen öncüğünde kurulan Front National (FN) (Ulusal Cephe) baştan beri Fransa’nın AB üyeliğine karşı bir tutum izledi.
“Önce Fransızlar” diyen Le Pen, yabancı düşmanlığıyla oy avcılığı yaparak FN’i güçlendirdi.
1990’lı yıllarda Fransa’da yaşayan ve ‘Avrupalı olmayan’ 3 milyondan fazla göçmen kökenlinin sınır dışı edilmesini gündeme getirerek tam bir ırkçılık sergiledi.
5 kez cumhurbaşkanı adayı oldu ama umduğunu bulamadı.
2011 yılında partinin başına babasının yerine Marine Le Pen geçti.
O da babasının yolunda yürümeyi sürdürdü.
Marine Le Pen de 2012, 2017 ve 2022’de cumhurbaşkanı adayı oldu.
Seçim öncesi “Cumhurbaşkanı seçilirsem Fransa’nın NATO’dan ayrılması için referanduma gidilmesini isteyeceğim” dediği halde 2012’de François Hollande karşısında tutunamadı.
Ve 2017’deki seçimden önce de “Fransa’nın AB’yi terk etmesini isteyeceğim” dediği halde, Emmanuel Macron karşısında umduğunu bulamadı.
Ulusal Cephe 2018 yılında Rassemblement National (RN) (Ulusal Birlik) adını aldı ve Marine Le Pen, 2022 yılında yine cumhurbaşkanı adayı oldu.
Le Pen ikinci turda toplam oyların yüzde 41.5’ini alırken, Emmanuel Macron seçimden yine zaferle çıktı.
Ve Marine Le Pen, aynı yıl ekim ayında partinin liderliğini Jordan Bardella’ya bırakırken, RN’in Ulusal Meclis Grup Başkanlığı’na devam etti.
2017 yılında yapılan Ulusal Meclis seçimlerini kazanarak 577 milletvekilinden 308’ini çıkaran Macron’un partisi ‘La Republique en Marche’ (Cumhuriyet Yürüyüşü) da yürümeyi sürdürdü.
Adı sonradan Rönesans (RE) olarak değiştirilen Macron’un partisi 2022 yılındaki Ulusal Meclis seçimlerine ikinci turda Cumhuriyet için hep Birlikte İttifakı ile girdi.
İttifak yüzde 38’le en fazla oy alan kanat olduğu halde 577 sandalyeden ancak 245’ini alabildi.
Ama yine de Rönesans, Başbakan Elisabeth Borne ve sonra da Gabriel Attal ile iktidarda söz sahibi olmayı sürdürdü.

AP SEÇİMLERİ HESAPLARI BOZDU
Ancak 9 Haziran 2024’de Fransa’da yapılan Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri Macron’un hesaplarını altüst etti.
Seçimlerden Marine Le Pen ile babasının yıllarca liderliğini yaptıkları RN’in yüzde 31.47’yle ‘en güçlü parti’ olarak çıkması, Cumhurbaşkanı Macron’u tedirgin etti.
Kendi partisi Rönesans’ın 79 milletvekilinden sadece 11’ini çıkarması Macron’un tedirginliğini daha da artırdı.
Bunun üzerine 2027 yılına kadar görevde kalma garantisi olan Cumhurbaşkanı Macron, apar topar Ulusal Meclis seçimlerine gidilmesi kararı aldı.
Ve 30 Haziran ile 7 Temmuz 2024’de seçimlerin yapılmasına karar verdi
Ve ikinci turda 577 sandalyeli Ulusal Meclis’e Yeni Halk Cephesi’ni (NFP) oluşturan solcular 182, Macron ve müttefiklerinin oluşturduğu Ensemble (Birlikte) 168 milletvekili, aşırı sağcı ittifak RN ise 143 milletvekili gönderdi.
Hiçbir kanat da mutlak çoğunluğu elde edemediği ve sol kanat seçimlerden en güçlü parti olarak çıktığı halde Cumhurbaşkanı Macron, sadece 47 milletvekili bulunan Cumhuriyetçiler’den Michel Barnier’i hükümeti kurmakla görevlendirdi.
Sol kanat karşı çıktığı halde, Marine Le Pen’in ‘kerhen desteğiyle’ Barnier 5 Eylül’de başbakanlık koltuğuna oturdu.
Ancak büyük ölçüde tasarruf içeren bütçe tasarısına destek gelmedi ve hem sol kanat hem de Ulusal Birlik güvensizlik önergesi verdi.
Sol kanadı desteklemeyeceğini önceden ilan eden Marine Le Pen ve partisi, 4 Aralık’ta güvensizlik önergesini destekledi ve Barnier oylamayı 288’e karşı 331’le kaybetti.
Tabii Michel Barnier, daha üç ayı bile doldurmadan istifasını verdi ve Cumhurbaşkanı Macron, önümüzdeki günlerde yeni başbakanı atayacağını, kendisinin de 2027 yılına kadar görevde kalacağını ilan etti.
*
Evet...
AB’nin lokomotiflerinden Almanya’da yaşanan hükümet krizi bitmeden son lokomotif Fransa’da da kriz başgösterdi.
Almanya’da sağ popülist Almanya için Alternatif’in (AfD) ekmeğine yağ süren krizi, liberaller olarak bilinen Hür Demokratlar (FDP), Fransa’dakini de aralarında komünistlerin de bulunduğu solcular ile aşırı sağcılar körükledi.