AA
Oluşturulma Tarihi: Ekim 11, 2024 10:45
Avrupa ülkelerinin başkentlerindeki sokaklarda evsizleri görmek neredeyse olağan hale gelmişken, evsiz çocukların sayısı da endişe verici rakamlara ulaştı.
BRÜKSEL merkezli Avrupa Evsizlerle Çalışan Ulusal Kuruluşlar Federasyonu (FEANTSA) ve Paris merkezli Abbe Pierre Vakfı tarafından yürütülen rapora göre, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ve İngiltere’de 399 bin 561 çocuğun barınacak bir evi yok. Bu çocuklar, ‘acil barınma evleri’ ya da sığınma evlerinde kalmak zorunda olurken, yaklaşık 14.5 milyon çocuk ise sızıntı, nemli temeller veya küf bulunan standartların altındaki koşullara sahip konutlarda yaşıyor. AB ülkelerinde reşit olmayan çocukların dörtte biri ve 6 yaşından küçük çocukların ise beşte birinden fazlasının ise aşırı kalabalık konutlarda barındığı tahmin ediliyor. AB ülkelerinin başkentlerinde hemen hemen her sokağında karşılaşılan milyonu aşkın evsizin arasında yer alan çocuklar eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimde de zorluklarla karşılaşıyor, güvencesiz bir gelecekle karşı karşıya bırakılıyor. Abbe Pierre Vakfı’nın Avrupa Proje Yöneticisi Sarah Coupechoux ve FEANTSA İletişim Sorumlusu Rocio Urias Martinez, Avrupa’da sayısı artan evsiz çocuklar hakkında AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
‘HAYATA KÖTÜ KOŞULLARDA BAŞLIYORLAR’Raporda tespit edilen sayının ‘büyük bir sürpriz olmadığını’ belirten Coupechoux, şunları söyledi: “Hem bu sayı hem de çocukların gelişimleri ve gelecekleri için iyi olmayan koşullarda yaşıyor olmaları bizi gerçekten endişelendiriyor. Barınaklar, çocukların gelişimi için gerekli ihtiyaçlara uygun dizayn edilmedi. Derslerine çalışabilecekleri, oyun oynayabilecekleri ve aileleriyle yaşayabilecekleri bir eve ihtiyaçları var. Bu sorun çocukların geleceğini de etkiliyor. Şu anki yaşam koşulları gerçekten üzücü ama aynı zamanda gelecek için de endişe verici çünkü bu çocukların hayata kötü koşullarla başlayacaklarını biliyoruz. Evsiz çocuklar, sağlık hizmetine erişemediği için astım ve alerji gibi hastalıklarla boğuşuyor. Eğitim dahil diğer temel haklara erişimde de zorluklarla karşılaşan bu çocukların bazılarının okula hiç gidemiyor. Her ne kadar sınırlı veriye sahip olsak da savaş ve çatışma bölgelerinden kaçarak Avrupa’ya sığınma talebinde bulunan refakatsiz çocukların çoğunun, yaklaşık 400 bin evsiz çocuğun arasında yer aldığını tahmin ediyoruz. Avrupa’da yalnızca çocukların değil her yaştan evsizlerin sayısında artış var. Bunun kurumsal ve sistemsel nedenleri var. Konut ihtiyacının yeterince karşılanmaması, eşitsizliklerin büyümesi, yoksulluğun artarak insanların yaşam maliyetlerini karşılayamaması gibi. Özellikle Kovid-19 sonrası enflasyon ve enerji fiyatlarının artmasına neden olan enerji krizi, Avrupa’da barınma krizini perçinledi. Avrupa’nın her yerinde konut maliyetleri arttı ve ve insanlar ev bulmakta zorlandı.”
‘ÖNCE BARINMA’ YAKLAŞIMI UYGULANMALIFEANTSA’dan Rocio Urias Martinez ise yüz binlerce evsiz çocuğun kötü koşullardaki barınak ve sığınma evlerinde kalmaya zorlandığını ifade söyledi: “Bu tür koşullarda yaşamak çocukların sağlığını, eğitim fırsatlarını ve genel gelişimlerini ciddi şekilde etkiliyor. Evsizliğin istikrarsızlığı ve kötü barınma koşulları, çocukların fiziksel ve ruhsal sağlığı, okulda öğrenme ve başarılı olma becerileri ve gelecek beklentileri üzerinde uzun vadeli zararlı etkilere yol açabilir. Diğer sorunları ele almadan önce evsiz ailelere istikrarlı bir barınma sağlamaya öncelik veren ‘Önce Barınma’ yaklaşımının uygulanması, evsizlik döngüsünü kırmak için çok önemlidir. Avrupa’ya sığınma başvurusunda bulunan refakatsiz çocuklar ‘evsiz’ olmaya daha yatkın. Bu refakatsiz çocukların birçoğu uzun vadeli ve çocuk merkezli barınma politikalarının eksikliği nedeniyle geçici barınaklarda veya yetersiz barınma koşullarında kalıyor. Sığınma evlerinde kalan refakatsiz çocukların 18 yaşına geldiklerinde barınma ve iş imkânı olmadan bu kurumlardan çıkarılmaları da çeşitli sorunlar doğuruyor. Bu ani geçiş, sokaklarda kalmalarına yol açabiliyor.”