AVRUPA'NIN ADALETİ ALMANYA'DA GEÇERSİZ

Avrupa Adalet Divanı'nın "Tüm ve Darı davası" ile ilgili kararı, Almanya'nın uygulamayacağı ortaya çıktı. Alman uzmanlar tarafından incelenen kararın, Almanya için bağlayıcı olmadığı ileri sürüldü.

Almanya'yı etkilemez

İngiltere'ye kaçak olarak girip iltica başvurusunda bulunan, ancak başvuruları reddedildikten sonra kendi işyerlerini kuran Veli Tüm ile Mehmet Darı'nın Ankara Anlaşması'nı gerekçe göstererek İngiltere hükümeti adına açtıkları dava Avrupa Adalet Divanı'nda lehlerine sonuçlandığı halde, bu kararın Almanya'nın Türklere vize uygulamasını etkilemeyeceği belirtildi.

Dışişleri Bakanlığı'ndan mektup

Federal Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'deki diplomatik temsilciliklerine birer yazı göndererek, Ankara Anlaşması Ek Protokolü'nün hayata geçirildiği 1973 yılında da Almanya'nın çalışmak amacıyla Almanya'ya gelecek Türklere vize uyguladığına dikkat çekerek, Avrupa Adalet Divanı'nın kararının kendileri için bağlayıcı olmadığına dikkat çekti.

Bizde durum farklıydı

Hürriyet'in bu konuyla ilgili sorusu üzerine Federal Dışişleri Bakanlığı'nın bir sözcüsü 24 Ekim 2007 tarihli yazıyla Almanya'nın Türkiye'deki diplomatik temsilciliklerinin Avrupa Adalet Divanı'nın kendileri için bağlayıcı olmadığının iletildiğini doğruladı.
Aynı sözcü, İngiltere'nin ülkede çalışmak isteyen Türk vatandaşlarına 1973 yılında vize uygulamadığını hatırlatırken, "Almanya'da ise durum farklıydı. Almanya'daki Yabancılar Yasası'na göre, ülkede çalışmak ve kendi işlerini kurmak isteyenlere Ankara Sözleşmesi Ek Protokolü'nün uygulamaya konulduğu 1973 yılında da vize uygulanıyordu. Bu nedenle Avrupa Adalet Divanı'nın 'Tüm ve Darı davası' ile ilgili kararı bizim için bağlayıcı değildir" açıklamasında bulundu.

Tüm ve Darı kararı neydi?

Avrupa Adalet Divanı 20 Eylül 2007'de aldığı kararla, İngiltere'ye iltica ettikten sonra esnaf olarak çalışan Mehmet Darı ve Veli Tüm'ün, 1/80 Ortaklık Konseyi Kararları uyarınca, oturma izni alma talebini haklı bulmuştu.
İngiltere açısından "bağlayıcılığı" bulunan bu karara göre, İngiltere İçişleri Bakanlığı'nın bundan sonra ülkeye kaçak yollardan girmiş veya daha önce iltica başvurusunda bulunmuş Türkler'in bireysel girişimci olarak çalışma ve oturum başvurularını değerlendirmeye almak zorunda kalacağı belirtilmişti. Ancak İçişleri Bakanlığı bugüne kadar konuyla ilgili sessiz bir tutum takınmıştı.