Güncelleme Tarihi:
CORENDON, ilk olarak Hollanda’da kurulan bir turizm şirketi. Ancak son zamanlarda ‘ana pazar’ olarak Almanya’nın öne çıktığı görülüyor. Bu noktaya nasıl geldiğinizi anlatır mısınız?
Grubumuzun turizmde üç ayağı var. Hollanda ve Belçika’da başladığımız tur operatörlüğü, havayolu taşımacılığı ve otelcilik. İlk olarak 1997’de Hollanda ve Belçika’da tur operatörü olarak işe başladık. Neredeyse 25 yıl oldu. Şu anda Hollanda ve Belçika ile birlikte 1 milyon turist taşıyoruz. Bunun ağırlıklı tarafı ise Türkiye. Türkiye’nin yanı sıra 21 ülke daha var. Yunanistan, Bulgaristan, İspanya, Tunus, Fas, Mısır, Gambiya... Hollanda ve Belçika’da bir numaralı Türkiye tur operatörüyüz. Havacılık faaliyetlerimiz de 2005 yılında başladı. Corendon Airlines’ı 2005’te Türkiye’de kurduk. 2011’de Hollanda’da bir başka havayolu şirketini, ‘Corendon Duch Airlines’ı, 2017’de de Malta’da ‘Corendon Airlines Europe’u kurduk. Yani 2005’ten bu yana havayolu taşımacılığı yapıyoruz. Bu sene 18’inci senemiz. Boeing 737 tipi uçaklarla uçuyoruz. Şu anda filomuzda toplam 38 uçak var. Dışarıdan kiraladığımız uçakları da eklersek, 2022’de 60 uçakla operasyon yapmış olacağız. Tur operatörü olarak Hollanda ve Belçika bizim ana pazarımız. Ama havayolu taşımacılığında ana pazarımız Almanya. İlk olarak kendi tur operatörümüzün yolcularını taşıyarak başlamıştık. Daha sonra genişledik ve farklı ülkelerde, farklı tur operatörlerinin yolcusunu taşımaya başladık. Şimdi ise kendi programımızı kendimiz yapıyoruz, kendi riskimizle planlanan uçuşları, farklı kanallarla piyasada satışını gerçekleştiriyoruz. Farklı kanallar dernek, klasik tur operatörleri, dinamik tur operatörleri, seyahat acenteleri, on-line seyahat acenteleri, kendi web sitemiz ve Skyscanner gibi ‘meta arama’ kanalları üzerinden satış gerçekleştiriyoruz.
TURİSTİK VE ETNİK UÇUŞLAR OLABİLİYOR
Almanya’da 22 havalimanından Türkiye’ye uçuyoruz. Ağırlıklı uçuşlarımız yaz-kış Antalya bölgesine. Ayrıca yaz döneminde Bodrum ve Dalaman seferlerimiz var. Yine yaz-kış olarak İzmir ve Anadolu uçuşları yapıyoruz. Ankara ve Kayseri’de uçak bulunduruyoruz. Bunun yanı sıra Almanya’nın beş ve İsviçre Basel’de olmak üzere toplam altı havalimanında uçaklarımız var. Oralardan hem Türkiye’ye hem Mayorka’ya hem Yunanistan Girit’e, Rodos’a ve Mısır’a uçuyoruz. Yani biz diğer bölgelere de Almanya’dan uçuşlar gerçekleştiriyoruz. Örneğin Düsseldorf’ta dört uçağımız var. O uçakların kendi programları var. Türkiye’ye de İspanya ve Fas gibi diğer ülkelere de uçuyorlar. Türkiye’ye olan uçuşlar hem turistik hem de ‘etnik’ uçuşlar olabiliyor.
‘Etnik uçuşlar’ kavramını açar mısınız?
Avrupa’da yaşayan vatandaşlarımızın Anadolu’ya yaptıkları seyahatleri için planladığımız uçuşlar. Bölgenin özelliğine göre değişiyor. Örneğin, Düsseldorf’tan ağırlıkla Zonguldak uçuşlarımız var, çünkü oralara zamanında daha çok Zonguldak’tan maden işçileri gitmiş. Yine Belçika’daki vatandaşlarımızın neredeyse tamamı Emirdağlı, onlar için de Eskişehir uçuşları var. Amsterdam’dan da Konya ve Kayseri uçuşları ağırlıklı. Yani Zonguldak’tan Eskişehir’e, Trabzon’dan Diyarbakır’a Anadolu’nun 15-16 şehrine uçuşlar yapıyoruz.
Bunların hepsi direkt uçuşlar değil mi?
Evet. Bu etnik uçuşlar ağırlıkla pandemi döneminde elimizdeki kapasiteyi doldurmak amaçlı başladı. Bunu severek yaptık. Şu anda da yaz ve kış sezonlarında devam ettirmeye çalışıyoruz. Çünkü biz bu uçuşları turistiğin yanında bizi güvende tutan bir segment olarak görüyoruz. Bunu da her geçen gün geliştirerek, arttırarak devam ettirmeye çalışıyoruz. Mesela Kayseri’den Almanya’daki 7-8 havalimanına uçarken, bunu 10-12’ye çıkarmaya çalışıyoruz. Düsseldorf’tan Kayseri’ye haftada üç kere uçarken, bunu beşe çıkarmaya çalışıyoruz.
AVRUPALILAR AVANTAJA ÇEVİRDİ
Ukrayna’daki savaş sizi nasıl etkiliyor?
Sezon başladığında Ukrayna’daki bu savaş biraz canımızı sıktı. Pandemiden çıktık, savaş ortamına girdik. Bayağı bir dertlendik aslında. Fakat zamanla gördük ki, savaş Avrupa’da kanıksandı. Artık orada bir savaş yürüyor, haberlerde karşımıza çıkıyor ama Avrupa’daki insanlar seyahatlerine devam ediyor. Bizim bir ayağımız da otelcilik. Antalya’da iki otelimiz var. Rusya-Ukrayna savaşının uçak pazarında, uçak aktivitelerinde olmadı ama Antalya tarafında çok ciddi negatif etkisi oldu. Çünkü Antalya’ya normal zamanda 14 milyon uluslararası turist gidiyor. Bunun 6.3 milyonu Ukrayna ve Rusya’dan. Yani yüzde 45’lik bir pazara hitap ediyor. Bu yüzden Antalya bölgesi çok ciddi etkilendi. Bu turizmin otelcilik tarafı. Ancak uçak tarafında sezon başındaki endişelerimiz azaldı. Durum pozitife dönüyor. Şu anda pek etkisi yokmuş gibi. Hatta Rusların gelmediğini bilen Avrupalıların sanki daha yoğun bir ilgi gösterdiği izlemi var. Bunun iki nedeni var. Birincisi; Avrupalılar Ruslarla aynı otellerde olmak istemiyor. İkincisi; Yoğun bir Rus turist olması durumunda otel fiyatları yükseliyor. Çünkü Ruslar otellere daha yüksek fiyat ödüyordu. Şimdi Avrupalılar Ruslar gelmeyeceğinden dolayı daha avantajlı bir tatil yapacağını düşünüyor. Bu yüzden yaşanan bu durumdan sanki memnunlar ve bunu bir avantaja çevirmek ister gibi halleri var. Şu anda Almanya, İsviçre, Hollanda, Belçika olsun, diğer ülkeler de dahil tur operatörlerine baktığımızda Türkiye’de tatil için çok büyük bir iştah olduğunu görüyoruz. Bu da bizi memnun ediyor.
KARA KAŞLI KARA GÖZLÜ OLMAK
PEK ENGEL YARATMIYOR
Corendon’un kuruluşuna baktığımızda iki farklı kurucu profili görüyoruz. Siz, Türkiye’de yetişmiş ve oraya sonradan gitmiş bir girişimcisiniz. Ortağınız Hollanda’ya Türkiye’den göç etmiş bir işçi ailesinin orada yetişmiş bir üyesi. Her iki ‘iş insanı Türk’ profili de rol modeli olarak çok ilginç. Geriye baktığınızda bu başarıyı siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Burada Avrupa kültürünü anlamak, benimsemek, Avrupa’da iş yapmanın zorluklarını görmek önemli. Ama bunlar benim için zor konular değil. Ben, Türkiye’de iş yaparken de aynı kafadaydım. 1993’te Frankfurt’a geldim, daha sonra da Hollanda’ya geçtim. Vizyonum, iş anlayışım ve bakışımdan dolayı ne Almanya’da ne de Hollanda’da bir zorluk yaşamadım. Bazen dil konusunda zorlandım. Çünkü Almanya’da da Hollanda’da da kullandığım dil İngilizceydi. Ama mantalite olarak, diyalog kurmak, Almanla, Hollandalıyla iş yapmak konusunda hiçbir zorluğum olmadı. Ortağımın Hollanda’da büyümüş olması, göçmen bir ailenin çocuğu olması da önemli. Kendisini iyi yetiştirmiş, Hollanda’da lokalize olmuş, o kültürü çok iyi biliyor olması, tüm Hollanda’yla, tüm turizm camiasıyla iyi ilişkiler kurması, işlerimizin daha iyi ve hızlı ilerlemesine sebep oldu. Tabii bunlar güzel şeyler. Ortağımın ablası Meral Uslu, çok ünlü bir rejisör. Diğer kız kardeşi Günay Uslu Hollanda’da Kültür ve Medyadan Sorumlu Bakan. Demek ki, kara kaşlı, kara gözlü olmak pek engel yaratmıyor. Önemli olan, sizin vizyonunuz ve yaklaşımlarınız. Ben herkese naçizane şunu söylüyorum; Ben turizmciyim, tur operatörlüğü ve havacılığın yanında otelcilik de yapıyoruz. Türkiye’de turizmi çok iyi yapanlar olduğunu görüyorum. Bu bilgi birikiminizi alın, Almanya’ya, İspanya’ya, bir yerlere taşıyın! Biz bunu yaptık ama biraz geç yaptık. Keşke daha erken yapsaydık. Bizim Hollanda’da şu anda üç tane otelimiz var. Ta Karayipler’e kadar tesislerimiz var. Çok başarılı şekilde işletiyoruz. Diğer otelcilere de bunu tavsiye ediyorum. Geçenlerde Antalya’da bir hastane sahibi ‘Hollanda’da bir sağlık yatırımına girebilir miyiz?’ diye sordu, ‘Hemen. Çok geç kalmışsınız zaten, daha da geç kalmayın. Çok büyük ihtiyaç var’ dedim. Yani Türklerin uzmanlaştıkları hangi konu olursa olsun, Almanya’da, Hollanda’da veya Belçika’da çok başarılı olabileceklerine inanıyorum. Diğer bir örnek; Türkiye’den inşaat firması, Rönesans İnşaat. Hollanda’nın en büyük inşaat firmasını satın aldı. Şu anda havalimanı inşaatının yeni terminalini onlar yapıyor. Yani inşaatçılık, hastane ve otel işletmeciliği olabilir, bizim Türk bakış açısı, biraz da Avrupa vizyonuyla beraber çok başarılı oluyor.
//////////kutu
OTELİN BAHÇESİNE
UÇAK İNDİRDİLER
Corendon Turizm Grubu, 1997’de Yıldıray Karar ve Atılay Uslu tarafından kuruldu. Tur operatörlüğü, havacılık ve otelcilik alanlarında faaliyet gösteren grubun ismi, doğadaki en sert madenlerden biri olan Corendon’dan geliyor ve zor koşullara dayanıklılığı simgeliyor. 2005 yılında Sabiha Gökçen Havalimanı’na ilk yolcu uçağını indiren Corendon, hem çeşitli atılımlar hem hizmetleri açısından havacılık sektöründe ‘ilklerin havayolu’ olarak anılıyor. Almanya’da gerçekleştirilen ‘dünyanın en temiz havayolları’ araştırmasında 4’üncü (Türkiye’de 1’inci) seçilen Corendon, 65 ülkede 165 havalimanına uçuyor. Uçaklarını Hollanda ve Belçika’nın yanı sıra Almanya’da beş (Köln, Düsseldorf, Nürnberg, Hannover ve Münster) ve İsviçre’de bir (Basel) havalimanlarında konuşlandıran Corendon, Türkiye seferlerine İstanbul’la başladı. Ancak artık İstanbul’a uçmuyor. Öte yandan başta Antalya, İzmir, Bodrum, Dalaman, Ankara ve Kayseri olmak üzere Anadolu’nun 18 havalimanına, önemli bölümü yaz-kış yani tüm yıl boyunca olmak üzere seferler yapıyor. Corendon’un sefer yaptığı havalimanları şöyle; Antalya, Adana, Ankara, Almanya, İzmir, Kayseri, Eskişehir, Bodrum, Dalaman, Diyarbakır, Balıkesir, Elazığ, Gaziantep, Konya, Zonguldak, Samsun, Trabzon.
Aynı zamanda tur operatörlüğü yapan grubun Antalya sahillerinde, Hollanda’da ve Karayipler’de (Curaçao Adası) otelleri bulunuyor. Grup, iki yıl önce Amsterdam’daki Benelux bölgesinin en büyük oteli olan Corendon Village Hotel’in bahçesine bir Boeing 747-400 uçağını yerleştirerek tanınmışlığını turizm sektörünün ötesine taşımayı da başarmıştı. Corendon renkleriyle giydirilmiş uçak iki yıldır otelin bahçesinde restoran, kafe, kütüphane, müze ve 5-D uçuş simülatörü olarak kullanılıyor. Türkiye ve Hollanda başta olmak üzere dünyanın çeşitli yerlerinde çeşitli spor faaliyetlerinin ana sponsoru olarak görülen Corendon, başka alanlara da destek veriyor. Örneğin; İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencilerince havacılık ve uzay teknolojisi alanında araştırmalar yapmak üzere kurulan APİS Ar-Ge Uydu Takımı’nın çalışmaları Corendon tarafından destekleniyor.