Güncelleme Tarihi:
Yurt dışındaki seçmenlerin Türkiye'deki siyaseti izleyip izlemediği, 2014 Cumhurbaşkanlığı Seçiminde oy kullanıp kullanmadığı ve oy verme ya da vermeme nedenlerinin ne olduğu araştırmak amacıyla hazırlanan rapor, Cezayir Restoran'da düzenlenen toplantıda açıklandı.
Boğaziçi Üniversitesi'nde görevli 5 kişiyle araştırmayı gerçekleştiren Prof. Dr. Nermin Abadan Unat, seçim tahlili yapmak üzere yola çıkmadıklarını belirterek, araştırmanın ulus ötesi bir ortamda ister çifte, ister tek ülke vatandaşı olsun yurt dışındaki Türklerin siyasal davranışlarını tespit etmek için yapıldığını söyledi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ercan Karakaş da yurt dışındaki yurttaşlara genel seçimlerde ve referandumlarda oy kullanma hakkının 50 yıl geç verildiğini ifade etti.
Uygulamanın geçen seçimde yapıldığını dile getiren Karakaş, uygulamada eksiklikler bulunduğunu, daha çok yere sandık kurulması gerektiğini anlattı.
Oy kullanmanın 3-4 gün yerine 10 güne yayılabileceğini belirten Karakaş, Anayasa'ya göre oyların gizli verilmesi ve açık sayım yapılması gerektiğinden posta veya elektronik oy kullanmanın olamayacağını aktardı.
CHP'li Karakaş, Almanya'daki üçüncü, dördüncü kuşağın davranışlarının önemine değinerek, şöyle konuştu:
"Almanya'da katılım düşük ama tedbirleri alsak acaba ileride çoğalacak mı? Çünkü, üçüncü ve dördüncü kuşak, Alman siyasetiyle daha ilgili. Orada siyaset yapıyorlar, parlamenter oluyorlar, bakanlık yapıyorlar. 900 bin Türk vatandaşımız şimdi Alman vatandaşı. Bunların 600 bini son Almanya seçimlerinde oy kullandı. Alman vatandaşı olmadıkları için Türkiye seçimlerinde oy kullanamıyorlar. Orada seçim davranışları da çok ilginç. Sol partileri, yeşilleri seçiyorlar. Merkez sağa ve muhafazakarlara çok itibar etmiyorlar. Ben siyasetçi olarak sebebini biliyorum ama bilimsel olarak da bu konuya bakmak lazım. Neden Alman yurttaşlığına geçenler solu seçerken, Türkiye'deki onların akrabaları sağı seçiyor."
Genel Başkan Yardımcısı Ercan Karakaş, araştırmanın çok faydalı olduğunu belirterek, siyaset dünyasının ilgi göstermesi gerektiğini vurguladı.
Almanya'daki Türkler
Raporu hazırlayan araştırmacılar, Almanya'daki Türkiye göçmenleri ve Alman vatandaşlarından oluşan bir yelpazede, sivil toplum liderleri, gazeteciler, parlamenterler, dini liderler, kanaat önderleri, uzmanlar ve akademisyenlerle 78 görüşme yaptı.
Almanya'daki yurt dışı seçmenlerin oy verme davranışları ve aday tercihleri konusunda fikir veren araştırma, Almanya'da yaşayan birinci ve ikinci kuşak göçmenlerin Türkiye'deki siyaseti günlük takip ederken, üçüncü ve dördüncü kuşakların, Türkiye'deki siyasetle pek ilgilenmediklerini ortaya koydu.
Araştırmayla yurt dışında yaşayan seçmenlerin eğitim seviyesi arttıkça Türk siyasetinden daha çok Almanya siyasetiyle ilgilendikleri gözlemlendi. Görüşülen kişilerden kendilerini tanıtmaları istendiğinde, CHP ve MHP seçmenleri genellikle Türk olduklarını belirtirken, MHP destekçileri aynı zamanda Müslüman kimliklerini de vurguladı.
Katılımın düşük olmasının nedenleri
Yurt dışındaki seçmenlerin Türkiye'deki siyaseti izleyip izlemediği, 2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimi'nde oy kullanıp kullanmadığı ve oy verme ya da vermeme nedenlerinin ne olduğu araştırılan raporun sonuç bölümünde, Almanya'daki Türklerden büyük beklentiler olmasına karşın, Türkiye'dekine göre seçime katılımın düşük kaldığı belirtildi.
Seçimin bazı seçmenlerin tatil dönemleriyle çakışması, randevu sisteminde yaşanan sorunlar, iş yerinden izin almanın zorluğu, oy kullanılacak yere ulaşım ve sisteme duyulan güvensizliğin düşük katılıma yol açtığı ifade edilen raporda, buna rağmen, görüşmeye katılan pek çok kişinin Türkiye'deki durumla yakından ilgili olduğunu ve anavatanla bağlarını sürdürdüğünü belirttiği kaydedildi.
Türk siyasetçilerin, günlük sorunlarına çözüm üretip üretmediğinin bazı katılımcılar tarafından sorgulandığı, bunun, oy vermemenin başka bir nedeni olabileceği düşünüldüğü aktarılan raporda, şu değerlendirmede bulunuldu:
"Düşük katılım sorunu, daha iyi düzenlenmiş bir seçim süreci ve yurt dışındaki seçmenlerin genel seçimlerde temsiliyle kısmen çözüme kavuşturulabilir. Bir yandan Türkiye'nin yurt dışında ikamet edenlere oy hakkı tanıması demokrasi için ileri bir adım olmuştur. Uygulamadaki sorunlar Türkiye'ye gelecek için önemli bir deneyim kazandırmıştır. Uygulamanın ilk olduğunu düşünerek yaşanmış olan sorunların gelecekteki seçimlerde en aza indirgeneceğini öngörebiliriz. Katılımın yüzde 19 gibi ana ülkedeki katılım oranının çok altında olması (yüzde 85) sonraki seçimlerde katılım oranının yükseltilmesini en öncelikli hedef yapacaktır düşüncesindeyiz. Yurt dışı seçimlerinde oluşturulması gerekli lojistik koşulların maliyetinin çok yüksek olacağı görülmüştür, ayrıca bazı yerel şartların (çalışma, iklim, ulaşım şartları ve bunun gibi) ülke şartlarıyla bağdaştırılamayacağı da görülmüştür. "
Raporda, anavatan ile bağların ve siyasi duyarlılıkların canlı olmasının, seçimlere katılma arzusu ile birebir bağlı olmayabileceği vurgulanarak, yurt dışında yaşayan vatandaşların sorunları, beklentileri ve taleplerinin kendi koşulları ve bulundukları ülkenin kültürel siyasi ortamı içinde şekillendiğini belirtildi.
Bunlara çözüm geliştirmenin uzun vadeli ve kapsamlı bir çalışmayı gerektirdiği ifade edilen raporda, "Türkiye'de süre giden siyasi dinamikler ve seçim kampanyaları böyle bir duyarlılıktan epey uzaktır. Bundan sonra yapılacak çalışmalar, yurt dışı seçmenlerinin yapılarını ve taleplerini, bunların siyasi düzlemdeki olası karşılıklarını saptamak adına önemli olacaktır" denildi.