Avrupa’nın ilk antialerjik binası

MCS hastalarına daha kaliteli yaşam sunmak amacıyla başlatılan proje çerçevesinde inşa edilen "antialerjik bina", Zürih'in Leimbach bölgesinde bulunuyor.

Apartmanı görmeye gidenler ve binada kalan MCS hastaları, binanın giriş kapısında "Bu evde telefon, sigara ve parfüm kullanmak yasaktır" yazısıyla karşılaşıyor.

DOĞAL TAŞLAR, BOYASIZ DUVARLAR

Çoklu Kimyasal Duyarlılık sendromuna sahip 50 kadar kişinin 2008 yılında kooperatif kurarak inşa ettiği Zürih'in Leimbach bölgesindeki 15 apartman dairesinden oluşan dört katlı bina, bu yılın başlarında faaliyete geçti.

Doğal taşlarla inşa edilen bina, "Avrupa'nın ilk antialerjik evi" olarak biliniyor. Daha önce Japonya ve ABD'de benzer yapılar inşa edilmişti.

Binanın yanındaki bir enstitüde sekreter olarak çalışan Karin Rüber Egli, binada yaşayanların kendilerini dışarıdaki hayattan izole ettiklerini söyledi. Binanın faaliyet göstermeye başladığı zaman yoğun ilgi gördüğünü belirten Egli, sonrasında ise ilginin giderek azalmaya başladığını kaydetti.

Apartmanda yaşayanların dışarıyla sosyal bağlarını kopardığını ifade eden Egli, "Biz orada yaşayanları sadece binaya girip çıkarken görüyoruz" dedi.

Dairelerden birinde bir süre kaldığını söyleyen ve hastalığı nedeniyle adını vermek istemeyen bir kadın, odalarda televizyon bulunduğunu, duvarların boyanmadığını ve buraya kimyasal ürün sokmanın yasak olduğunu söyledi.

Bina içinde telefon kullanılmasının yasak olmasına rağmen telefonunu açık bıraktığını söyleyen kadın, MCS hastaları için binadan çok binanın bulunduğu bölgenin sağlıklı olduğunu vurguladı.

Uzun süredir bu apartmanda yaşayan ve yine ismini vermek istemeyen bir başka MCS hastası, "Başka bir yerde yaşayamadığım için antialerjik apartmanda yaşamaya devam ediyorum" dedi.

Çoklu Kimyasal Duyarlılık sendromu, bazı doktorlar tarafından psikolojik problem olarak değerlendiriliyor. Hastalık, ciddi boyutlara ulaştığı durumlarda, vücutta alerjik belirtilere, bağırsak rahatsızlıklarına, baş dönmesine ve nefes almada zorlanma gibi belirtilere yol açıyor.

İsviçre genelinde yaklaşık 5 bin kişinin bu hastalıktan muzdarip olduğu tahmin ediliyor.