Güncelleme Tarihi:
Yüksek faizin, Dolar karşısında prim yapan Euronun daha da değer kazanmasına yol açabileceği belirtiliyor. Avrupa Merkez Bankası haftalardır beklenen adımı atarak ana faiz oranını çeyrek puanlık artışla %4,25e çıkardı. Euro bölgesindeki bankaların, Merkez Bankasına borçlanma bedeli olan reeskont haddinin yükseltilmesine, enflasyonun hızla artmaya başlaması gerekçe gösterildi. Yüksek faizin konjonktürü frenleyip, son aylarda Dolar karşısında prim yapan Euronun daha da değer kazanmasına yol açabileceği belirtiliyor.
Finans piyasaları, Euro bölgesi enflasyon oranının %4ü aşması nedeniyle Avrupa Merkez Bankası Governörler Kurulu'nun ana faiz haddini arttıracağına kesin gözüyle bakılıyordu. Merkez Bankası Başkanı Jean-Claude Trichet daha Haziran ayında, ticari bankaların taze para karşılığında Merkez Bankasına ödedikleri ana faiz oranının çeyrek puanlık artışla %4.25e çıkarılabileceğini ihsas etmişti. Trichetin enflasyonla mücadele edebilmek için parayı pahalandırmak zorunda olduklarını söylemesi, yavaşlama sinyalleri veren ekonomik konjonktürün yüksek faizlerden olumsuz etkileneceği gerekçesiyle siyasi sorumlular ve sendikalar tarafından eleştirilmişti.
"Merkez Bankası seyirci kalamazdı"
Avrupa Merkez Bankasının sıkı para politikası izlemekten başka çaresi olmadığını savunan iktisatçılar ise "Aksi takdirde, asli görevi, ortak para birimi Euronun iç ve dış değerini korumak olan Merkez Bankası, işsizliğin azaltılması açısından önem arzeden ekonomik büyümeyi enflasyonla mücadeleye tercih etmiş olurdu" diyor.
Eski Almanya Maliye Bakanı Hans Eichel de hayat pahalılığı artışına Merkez Bankasının seyirci kalamayacağı görüşünde olanlardan.
Eichel, 'Avrupada kimse resesyon beklemiyor ama ekonomik büyüme hızı 2009da muhtemelen düşecek. Düşük büyüme hızının yüksek enflasyonla buluştuğu son derece olumsuz bir duruma düşülmesi teorikman mümkün. Yüksek ana faiz oranı, Euro bölgesindeki ekonomik büyümeyi frenleyebilir. Ancak çeyrek puanlık faiz artışı, özellikle bünyesi sağlam olan Alman ekonomisini sarsmaz' değerlendirmesinde bulundu.
"Kısa sürede sonuç alınması zor"
Bütün bu adımların enflasyonun kısa sürede düşürülmesine yetmeyeceğini belirten Almanyanın en büyük ticari bankası Deutsche Bankın başiktisatçısı Norbert Walter de para istikrarının korunması için saptanan %2lik enflasyon sınırının altına düşülmesinde, yüksek Merkez Bankası faizlerinin tasarrufu özendirecek olmasının rol oynayabileceği görüşünde.
Walter, Almanyayı stagflasyon, yani zayıf ekonomik gelişme artı yüksek enflasyon tehlikesinin beklediğini ve 2009da ekonomik durgunluk ile yüzde 2'nin çok üzerindeki eflasyon oranının pençesine düşülebileceğini sözlerine ekledi. Almanyanın Essen kentindeki Ekonomik Araştırma Enstitüsü ana faiz oranının yükseltilmesinin isabetli bir adım olduğunu ve enflasyonla mücadelenin ertelenmesinin ilerde çok daha kısıtlayıcı tedbirlere başvurulmasını gerektirebileceğini duyurdu.