Ahmet KÜLAHÇI / Fotoğraf: dpa
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 11, 2019 12:11
Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier. Avusturya Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen. Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rumen Radeon. Çek Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Miloş Zeman. Estonya Cumhurbaşkanı Kelsti Kaljulaid. Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö.
İrlanda Cumhurbaşkanı Michael D. Higgins.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron.
Hırvatistan Cumhurbaşkanı Kolinda Grabar-Kitaroviç.
İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella.
Güney Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nicos Anastasiades.
Letonya Cumhurbaşkanı Raimonds Vejonis.
Litvanya Cumhurbaşkanı Dalia Grybauskaite.
Macaristan Cumhurbaşkanı Janoş Ader.
Malta Cumhurbaşkanı George Vella.
Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda.
Portekiz Cumhurbaşkanı Marcelo Rebelo de Sousa.
Romanya Cumhurbaşkanı Klaus Iohannis.
Slovenya Cumhurbaşkanı Borut Pahor.
Slovakya Cumhurbaşkanı Andrej Kiska.
Yunanistan Cumhurbaşkanı Prokopios Pavlopoulos.
*
Evet,
Avrupa Birliği (
AB) üyesi 28 ülkeden 21’inin cumhurbaşkanları, Avrupa’nın geleceğinden endişe duydukları için tam bir birliktelik sergilediler.
Hem de şimdiye kadar benzeri görülmemiş bir birliktelik.
Alman Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’in girişimiyle hazırlanan ortak bir metne imza atarak, hepsi de seçmenlere 23-26 Mayıs tarihleri arasında yapılacak Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde sandık başı yapma çağrısında bulundular.
Aşırı milliyetçilik ve aşırı ideolojiler yüzünden iki kez dünya savaşı barbarlığı yaşandığının altını çizerken, Avrupa’nın birleşmesi sayesinde yüzyıllar boyunca umut edilen Avrupa’da barışın gerçekleştiğini vurguladılar.
21 ülkenin cumhurbaşkanları, “Bizim ortak Avrupamızın hangi yönde gelişmesi gerekeceğine Avrupa’nın yurttaşları olan sizler karar vereceksiniz” denilen metinde, “Avrupa Parlamentosu seçimlerinde mutlaka oyunuzu kullanın” çağrısında bulundular.
“Avrupa bizim hepimizin yurdu, vatanı” dediler.
“Avrupa, birçokları, özellikle de genç insanlar için çoktan ikinci vatan oldu. Onlar için köylerini, kentlerini, bölgelerini, anavatanlarını sevmek ve aynı zamanda iyi bir Avrupalı olmak çoktan doğal hale geldi” görüşünü vurguladılar.
AB ülkeleri halkları, yöneticileri, hatta devlet başkanları arasında Avrupa’nın geleceği konusunda zaman zaman görüş ayrılığı yaşandığını gizlemediler.
“Ama biz hepimiz şu konuda hemfikiriz: Avrupa’nın entegrasyonu ve birliği vazgeçilmezdir ve biz Avrupa Birliği’ni sürdürmek istiyoruz” dediler.
“Söz konusu olan bizim Avrupa’mızdır ve bizim geleceğimizdir” görüşünün altını özellikle çizerken, “Birleşik Avrupa’nın bizim hepimizin oyuna ihtiyacı var. Bu nedenle seçime katılalım!” çağrısını yinelediler.
*
Evet 21 ülkenin cumhurbaşkanlarının imzalarının bulunduğu ortak metinde tek kelimeyle bile olsa aşırı sağ, aşırı milliyetçilik ve sağ popülist tehlikesine yer verilmedi.
Ama belli ki sağduyulu Avrupalılar da Avrupalı devlet adamları da Avrupa’nın geleceği konusunda ciddi bir tedirginlik yaşamaktalar.
Yani sağduyulu Avrupalılar diken üstünde.
Çünkü ‘Brexit’in (İngiltere’nin AB’yi terk etme kararı) AB’nin sonunun başlangıcı olduğu görüşünü savunanların sayısı artmaya başladı.
İtalya’da, Finlandiya’da, Danimarka’da, İsveç’te, Polonya’da, Avusturya’da, Macaristan’da, İspanya’da, Portekiz’de, Fransa’da ve daha başka üye ülkelerde, ‘AB’yi dağıtmaya uğraşan’ aşırı sağcıların, aşırı milliyetçilerin ve sağ popülistlerin güçlenmesi, ‘medeniyetler projesi’, ‘demokrasi projesi’, ‘dayanışma projesi’ olarak bilinen Avrupa Birliği’nin geleceğine gölge düşürmeye başladı.
*
İşte AB’nin üzerinde dolaşan bu kara bulutları dağıtmak için 28 üye ülkenin 21’inin cumhurbaşkanı bir araya gelip, “Avrupa hepimizin yurdu, vatanı” diyerek Avrupalılara, “Avrupa’ya sahip çıkın!” çağrısında bulundular.
“Geleceğimize hep birlikte sahip çıkalım” dediler.