Güncelleme Tarihi:
AB’NİN TELAŞI NİYE?
Düne kadar Suriye’de ‘sağır’ları oynayan Avrupa, Türkiye’nin harekâtıyla bir anda telaşa kapıldı. Türkiye-ABD arasında güvenli bölge karşılığı ‘120 saatlik ara’ verilmesi için yapılan mutabakat, Avrupa’nın bu telaşını daha da artırmış bulunuyor.
Özellikle Almanya, bu güvenli bölgeyi Türkiye’ye bırakmamak için hazırlık yapıyor. Bu girişim hazırlığını önce Meclis Dış Politika Komisyonu Başkanı Norbert Röttgen dillendirdi. Röttgen’in önerisi şöyle: “AB’nin ortak bir karar alması zor. O nedenle Almanya, Fransa ve İngiltere’den oluşan ‘Avrupa3 Grubu’, BM nezdinde harekete geçsin ve bu güvenli bölgeye BM barış gücü askerleri yerleştirilsin.”
Merkel’in partisi Hıristiyan Demokrat Birlik Dış Politika Sözcüsü Roderich Kiesewetter bu planı biraz daha somutlaştırdı. Kiesewetter, güvenli bölgeye gönderilecek 30-40 bin civarında uluslararası askeri güce Almanya’nın katılmasını tartışmaya açtı.
ŞANTAJ YAPMAYI PLANLIYORLAR
Düne kadar güvenli bölgeye karşı çıkanlar, şimdi şekillenecek olan güvenli bölgeye asker göndermek istiyorlar. Türkiye’ye bunu kabul ettirmek için de ‘Hermes’ kredilerini, AB’ye katılım öncesi yardımları baskı aracı olarak kullanmayı düşünüyorlar.
“Yoksa Hermes kredilerini, AB’ye katılım yardımlarını askıya alırız” diyerek şantaj yapmayı planlıyorlar.
‘Hermes’ kredileri, Alman ürünlerinin Türkiye’ye ihracatını devlet güvencesi altına alıyor. Sonuçta bundan zarar görecek olan Alman ürünleri olacak. AB’ye katılım yardımları ise geçen yıl zaten yüzde 40 azaltıldı.
Avrupa, güvenli bölgeye askeri güç göndererek hazıra konmak istiyor. AB, bölgede hareket alanını kaybetmiş olmaktan yakınıyor. Oysa Avrupa, bölgedeki hareket alanını, Türkiye’yi AB üyeliğinden dışlayarak kaybetti.
Eğer AB bölgede etkin olmak istiyorsa, bunun tek yolu Türkiye’yi AB’ye sıkı sıkıya bağlamaktan geçer.