Güncelleme Tarihi:
Rasmussen
Avrupa ülkeleri krizin karikatürlerin yayınlanmasından aylar sonra patlak vermesine anlam veremezken, basın özgürlüğünün sınırları üzerine de yoğun tartışma başladı.
Danimarka’da yayınlanan karikatürleri arka arkaya Batı Avrupa ülkelerindeki gazetelerin de yayınlaması Batı ile Doğu arasında bir restleşme olarak görülürken, Batılı devlet yetkilileri basın ve ifade özgürlüğünün Avrupa’nın en yüksek değerleri arasında geldiği ve bu değerlerden taviz verilemeyeceği görüşlerinde birleşti.
Batılı bazı din adamları ise Batının karikatür krizinde sorumluluk taşıdığı uyarısında bulundu. Ancak Avrupa basını İslam ülkelerinde rehin alınanların başları kesilirken ses çıkarmayan Müslümanların, karikatürlere karşı öfke püskürmesinin asıl eleştirilmesi gereken yan olduğu görüşlerine ağırlık verdi.
Nasıl oldu
Pia Kjaersgaard
Yayıncı Bluitgen bu kitap için sanatçılardan Hz. Muhammed’in elle çizilmiş resimlerini yapmalarını istedi, ancak Hollanda’da yönetmen Theo van Gogh’un İslam’ı eleştiren film yaptığı için öldürüldüğü korkusuyla hiçbir ressam Peygamberin resmini çizmeye yanaşmadı.
Bunu duyan "Jllands Posten" gazetesi kültür sayfası yönetmeni Flemming Rose bir ilan yayınlayarak ülkedeki tanınmış 40 karikatürcüden Hz. Muhammed’in karikatürlerini yapmasını istedi.
Kültür sayfası yönetmeni Rose karikatürcülere gönderdiği yazıda "Danimarka kamuoyunda otosansürün ne kadar güçlü olduğunu ortaya çıkarmak" istediğini belirtti. 12 karikatürcü çizdiği karikatürleri gönderdi ve eylül ayı sonunda "Jllands Posten" gazetesinin hafta sonu ekinde bu karikatürler yayınlandı.
Tepki gelmedi
Gazetede yayınlanan karikatürlere ülkede yaşayan Müslümanlardan bir hafta hiçbir tepki gelmedi. Gazetecilerin ülkedeki Müslüman din adamlarına ısrarla ve özellikle Hz. Muhammed’i başındaki türbanın içinde patlamaya hazır bombayla gösteren karikatürü ’nasıl buluyorsunuz’ soruları Müslüman cemaat arasındaki radikalleri harekete geçirdi.
Gazetecilerin bu sorularından sonra Mısırlı İmam Ahmed Abu Laban, karikatürlere karşı Müslüman cemaati tetikleyen konuşmalar yaptı ve ekim ayında Kopenhag’ta gösteri düzenledi. Ahmed Abu Laban Danimarka’dan yanına aldığı bir grup Müslüman delegeyle bazı Müslüman ülkelere gezi düzenledi ve bu gezilerde Danimarka’nın protesto edilmesi için devlet yetkilileriyle görüştü.
Bunun üzerine Türkiye, Mısır, Suriye ve Libya Danimarka’nın liberal muhafazakar koalisyon hükümetinin Başbakanı Rassmussen’e protesto mektubu gönderdi. Mektupta Danimarka’nın büyükelçilikleri aracılığıyla kendilerine yayınlanan karikatürler konusunda bilgi verilmesi istendi.
Ancak Başbakan Rasmussen Danimarka’da siyasetin basına müdahale edemeyeceği, bu nedenle görüşmeye gerek görmediği cevabını verdi. Bu tavır üzerine İslam Konferansı örgütü Danimarka’yı boykota çağırdı.
Pakistan’daki radikal İslamcılar karikatüristlerin başına 7 bin Euro mükafat koydu. Karikatürcüler gizlenmek zorunda kaldı.
Rasmussen
Aşırı sağ partiden gelen ve koalisyon hükümeti ortağı Danimarka Halk Partisi Başkanı Pia Kjaersgaard’ın Müslümanları hedef alan ve Müslümanları ’Vatan hainleri’ olarak niteleyen açıklamaları ortamı daha da kışkırttı.
Başbakan Rasmussen 12 ülkedeki büyükelçilerinin ısrarla Müslüman ülkelerin devlet başkanlarıyla görüşme önerisini ve yazarların bu yöndeki çağrılarını hükümet ortağı Pia Kjaersgaard’ı dikkate alarak geri çevirdi.
Ancak olayların büyümesi üzerine Başbakan Rasmussen karikatürlere karşı mesafe koymak zorunda kaldı. Fakat ardından Avrupa’da bazı gazeteler basın özgürlüğünü savunmak gerekçesiyle aynı karikatürleri yayınladı.
Tartışma
Avrupa basını İslam ülkelerinde karikatürlere karşı düzenlenen gösterilerin kontrolden çıkması üzerine basın özgürlüğünün sınırlarını da tartışmaya başladı. Alman Süddeutsche Zeitung gazetesi "Basın özgürlüğünün sınırları yeniden mi belirlenmeli?" tartışmasını açtı.
Ancak İslam ülkelerinde rehin alınan Avrupalıların başları kesilirken, tepki göstermeyen Müslümanların karikatürlere karşı ayağa kalkmasının da düşündürücü olduğuna dikkat çekildi.
İsviçre Tagesanzeiger gazetesi ifade özgürlüğünün demokrasinin özü olduğunu, laik Avrupa’da Hıristiyanlık da dahil tabu diye bir şey kalmadığını, karikatürlerin Batı basınında yayınlanabileceğini, ancak bunu yayınlarken İslam dünyasında yaratacağı etkiyi de hesaba katmak gerektiğini vurguladı.
Alman Die Zeit dergisi ise Danimarka hükümetinin karikatürlere karşı mesafe almada geciktiğini, şimdi bu tür açıklamaların ise radikal İslamcılara yarayacağını kaydetti.
Celal ÖZCAN / MÜNİH