‘Atamızı hiç dinmeyen bir özlem, minnet, saygı ve sevgiyle anıyoruz’

BERLİN Başkonsolosluğu, konsolosluk öğretmenlerinden Esra Güvenir’in sunumuyla başlayan tören Atatürk ve silah arkadaşları ile bu topraklar için can vermiş aziz şehitlerimiz için iki dakikalık saygı duruşu ve yeni göreve başlayan öğretmen Senem Toprak’ın yönettiği ve salonda bulunan herkesin eşlik ettiği İstiklal Marşı’nın okunması ile devam etti. Ardından Başkonsolos Okan Şanlı Atatürk ve 10 Kasım’la ilgili bir konuşma yaptı. Muavin Konsolos Naği Tayru, konsolos Mehmet İnanç Arslan, Berlin-Brandenburg Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD Berlin) Başkanı Olcay Başeğmez ile vatandaşların katıldığı törende konsolosluk mensuplarını, törene katılan sivil toplum kuruluşlarının başkan ve temsilcileri ile vatandaşları selamlayarak konuşmasına başlayan Şanlı sözlerine, “Cumhuriyetimizin kurucusu, İstiklal Savaşımız’ın kahramanı, baştacımız, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü, ebediyete intikalinin 85. yıl dönümünde hiç dinmeyen bir özlem, minnet, saygı ve sevgiyle anıyoruz. Atamızın ruhu şad olsun!” diyerek devam etti.

‘20. YÜZYILIN EN BÜYÜK LİDERİ’
Türk milletinin, vefatının üzerinden 85 yıl geçmesine karşın Ata’sına olan bu yüksek duygularını en güçlü biçimde muhafaza etmekte olduğunu ifade eden Şanlı, “Biz de bugün Berlin’de sizlerle birlikte onun yasını tutuyor, Atatürkümüz’ü şükran ve sevgiyle yad ediyoruz. Ancak tabii ki, 10 Kasımların sadece yas tutmadan ibaret olmadığının, bu günlerin aynı zamanda Atatürk’ü daha iyi anlamak, O’nun eşsiz hizmetlerini daha iyi kavramak amacıyla birer vesile teşkil ettiğinin de bilincindeyiz. Atatürk, katıldığı savaşlarda ve Millî Mücadele’de ortaya koyduğu askeri dehasıyla, Kurtuluş’un fitilinin ateşlendiği Samsun’dan başlayan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşuyla ivme ve biçim kazanan ve Cumhuriyetin ilanıyla zirveye ulaşan, devletimizin kuruluş sürecindeki teşkilatçılığıyla, ayrıca, Cumhuriyetin ilk döneminde gerçekleştirilen, zamanının en ileri seviyesindeki ekonomik, hukuki, siyasi ve kültürel inkılaplarda gösterdiği devlet adamlığıyla 20. yüzyılın kuşkusuz en büyük lideridir. Karakterinde çok sayıda üstün vasfı bir araya getirebilmiş ve belki daha da önemlisi, bu üstün vasıflarını harekete geçirecek cesareti her daim toplayabilmiş ve fedakârca milletinin istifadesine sunabilmiştir” dedi.