Güncelleme Tarihi:
DÖRT yıl sonra bile olaydan etkilenenlerin yakınlarının kendilerini ‘devlet ve yetkililer tarafından yalnız bırakılmış’ hissettiklerini belirten Ataman, Hessen İçişleri Bakanı’nın ‘polisin belgelenmiş hataları’ için hâlâ özür dilemediğini söyledi, Hanau’nun merkez pazar meydanında kurbanlar için hâlâ resmi bir anıt bulunmadığına dikkati çekti. Ataman, kurban yakınlarının ise failin hâlâ Hanau’da yaşayan babası tarafından taciz edildiğini hatırlattı. Saldırının siyasi sonuçlarıyla ilgili olarak da konuşan Ataman, özellikle FDP Parlamento Grubu’nu kendi bakış açılarından ‘Demokrasiyi Teşvik Yasası’nı geciktirdikleri için sert bir şekilde eleştirdi.
‘UTANÇ VERİCİ BİR SİNYAL...’
Ataman, “FDP’nin bunu engellemesi ve sözde sol ideolojik bir proje olarak etiketlemesi bir iddianamedir” dedi. Bu gecikmenin ‘Almanya’da aşırıcılıkla mücadeleye kendini adamış milyonlarca insan için utanç verici bir sinyal’ olduğunu vurgulayan Ataman, ‘Demokrasiyi Teşvik Yasası’nın, demokrasiyi güçlendirmek ve aşırıcılığı önlemek için çalışan dernek ve kuruluşlara daha iyi bir mali temel sağlamayı amaçladığını belirtti. Ataman, ayrıca siyasi tartışmalarda mültecilerin ve Müslümanların günah keçisi ilan edilmemesi konusunda da uyarıda bulundu. Bunun ırkçılığı körükleyeceğini ifade eden Ataman, “Ülkedeki sorunlar için Müslümanları ve göçmenleri günah keçisi ilan etmeden de göç konusunda eleştirel tartışmalar yapabilirsiniz. Ancak zaman zaman yaşanan tam da budur” dedi. Ataman, Hanau’daki saldırıdan sonra bile göçmenlik geçmişi olan insanların ‘kamuoyu önünde damgalamaya’ devam edildiğini söyledi.