Güncelleme Tarihi:
“BAŞKOMUTANIMIZ ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın bir televizyon kanalından çağrısını gördükten sonra kardeşim ve aradığım arkadaşlarımla İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin önüne gittim. 10-15 dakika geçmişti ki askeri araçlardan halka ateş açıldı. Şehit olanları gördüm. Ben sağ bacağımdan iki kurşun yarası aldım. Arkadaşlarım, ‘Seni hastaneye götürelim’ dediler ama ben dinlemedim, kalıp mücadeleyi sürdürmeye karar verdim. O anda Cumhurbaşkanımızın, ‘Biz kefenimizi giydik’ sözü geldi aklıma. Gün kefen giyme günüydü.”
YARALI HALDE ARACIN ÜZERİNE ÇIKTIM
“Yaralı halde aracın üzerine çıkıp astsubayın üzerine atladım. Bana üç kurşun sıkan astsubayın silahını almak isterken tetiğe basması sonucu namludaki parmağımın ucu koptu. Alnıma silah doğrultan astsubayı, ‘Sivil yere yat’ diye seslenen özel harekat polisi vurdu ve o sayede kurtuldum. Önce kendimin vurulduğunu düşündüm. Sonra astsubayı yerde gördüm.”
‘ÖLÜR MÜYÜM’ DİYE DÜŞÜNMEDİM
“Bu yaşadıklarımın hiçbir önemi yok. O anda, ‘Ölür müyüm, 6 çocuğum ne olur?’ hiç düşünmedim. Bir Siirtli olarak bu bayrak ve bu vatan sevgisi bende olduğu müddetçe yarın yine aynı mücadeleyi veririm. Eniştemize, Cumhurbaşkanımıza yapılan bu harekete karşı, çorbada bir tuzum bulunduysa mutlu olurum.”