Güncelleme Tarihi:
ROTTERDAM’daki parti binasında düzenlenen basın toplantısında konuşan Tonca, aşırı sağa doğru eğilimin Avrupa’nın bütün ülkelerinde görüldüğünü belirterek, “AB 60 yıl önce Avrupa’ya barışı ve huzuru getirmiş, fakat son yıllarda aşırı sağ partilerin yükselişi AB’yi rahatsız ediyor. Bu, AB’nin temel taşlarını tehdit eden bir gelişmedir” dedi. Hepsinin ortak çıkış noktasının AB’den çıkmak, ayrımcılık ve ırkçılık konusunda aşırı sağ grupları tetiklemek olduğunu ifade eden Tonca, şunları söyledi:
‘DENK, AZINLIĞIN SESİNİ DUYURACAK’
“Aşırı sağ grupların söylemleri eylem, eylemleri de artık fiili icraatlara dönüşmeye başladı. Bu ciddi bir tehlikedir. Sadece azınlık gruplar için değil AB’nin birlikteliğine de tehlikedir. Aşırı sağ partiler, AB’deki yasalar ve hukuki süreçlerin önünü kesip azınlık grupların haklarını engelleyecek. Ülkeler, AB’den ayrılarak kendi yasalarını kendileri belirleyecek ve aşırı sağ partilerin başta olmasından dolayı çıkarılacak yeni yasalar da azınlık grupları rahatsız edecektir. DENK’in AP’deki mücadelesi bu aşırı sağ partilere ‘Dur’ demek olacaktır. DENK, ayrımcılığa ve ırkçılığa karşı Hollanda Parlamentosunda, belediye meclislerinde ve eyaletlerde sesini duyurduğu gibi, Avrupa’da da azınlığın sesini duyuracaktır.”
‘AB ÇİFTE STANDART UYGULUYOR’
“Aşırı sağ grupların yükselişi ile Bosna Savaşı’nda yaşananların aynısının Batı Avrupa’da da gerçekleşmeyeceğinin garantisi yok. Bu tehlikelere karşı ‘Dur’ demek için sadece azınlık gruplarla değil sağ duyulu bütün insanlarla mücadele etmemiz gerekir. Biz, Avrupa’da böyle bir dramı tekrar yaşamak istemediğimiz için bunun mücadelesini hep birlikte vermemiz lazım. AB ikili oynayarak Ortadoğu’da yıllardır süren savaşların durdurulmasına çözüm bulamadığı gibi Filistin davası ve İsrail’e karşı yaptırımlar gibi konularda çifte standart uyguluyor.”
‘VİZE PROBLEMİ ÇÖZÜLMELİ’
“Türkiye’ye defalarca söz verilmiş fakat hiçbir zaman yerine getirilmemiş. Bu da çifte standarttan kaynaklanıyor. Bizim istediğimiz, sözlerin yerine getirilmesi ve sürecin tekrar hızlandırılması olacaktır. Bu konuda en önemli konu ise vize sürecidir. Hollandalı bir iş insanı rahatlıkla Türkiye’ye kolaylıkla vize alarak girip ticari ziyaretlerini yapabiliyor. Fakat bir Türk iş insanı AB üyesi ülkeye girebilmek için uzun bir prosedür uygulamasından geçiyor. Hollanda da içinde olmak üzere tüm AB ülkelerinin öncelikli olarak bu vize problemini çözmesi ve kolaylık sağlaması gerekir.”