Güncelleme Tarihi:
Rus askerleri tankla, topla, tüfekle, füzelerle Ukrayna’ya girdi.
Birçok kente toplar, bombalar, füzeler yağdırdı.
Çocuklar, gençler, yaşlı kadınlar ve erkekler yaşamını yitirdi.
1 milyondan fazla Ukraynalı hayatta kalabilmek için her şeylerini geride bırakıp komşu ülkeleri Polonya ve Romanya üzerinden diğer Avrupa ülkelerine sığınmak için yollara düştü.
Gözünü tamamen savaş bürümüş olan Rus lider Putin ise “Ukrayna’yı Nazisizleştireceğim, Nazilerden ve Nazizmden temizleyeceğim” diyor.
Temizleyeceklerinin başında da İkinci Dünya Savaşı döneminde Nazilerin aile fertlerini katlettiği Ukrayna’nın Yahudi kökenli Devlet Başkanı Volodimir Zelenski geliyor.
Zelenski direniyor.
Ukrayna halkını, özgürlüklerini, egemenliklerini ve ülkelerinin toprak bütünlüğünü korumaları için mücadeleye çağırmayı sürdürüyor.
“Boyun eğmeyeceğiz” diyor.
BATI’YI SUÇLUYORLAR
ABD, NATO, Avrupa Birliği (AB) başta olmak üzere dünyanın çeşitli kesimlerinde birçok ülke ‘Putin Savaşı’nın bitmesi için Ukrayna’nın yanında yer alıyor.
Birçok Avrupa ülkesinde ise aşırı sağcılar ve sağ popülistler “Biz Putin’den yanayız” diyor.
Yıllardır Rusya’nın yanında yer alan sağ popülist Almanya için Alternatif (AfD), Ukrayna’daki savaşın sorumlusu olarak ABD, NATO ve AB’yi suçluyor.
AfD Federal Meclis Grubu Eş Başkanı Alice Weidel, her ne kadar Rusya’nın tutumunu ‘uluslararası hukuk ihlali’ olarak nitelese de Batı’ya verip veriştiriyor.
AfD’li politikacılar da Weidel de Almanya’nın Ukrayna’ya silah yardımı yapmasına karşı çıkıyor.
Birçok AB ülkesindeki aşırı sağcılar da öyle.
Fransa’da aşırı sağcı Ulusal Birlik’in Genel Başkanı ve 10 Nisan’da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminde yine aday olacağını aylar önce ilan eden Marine Le Pen, ABD ve Avrupa’yı Rusya’ya karşı ‘soğuk savaş’ sürdürmekle suçluyor.
Marine Le Pen de Ukrayna’ya silah yardımında bulunulmasına karşı çıkıyor.
Fransa’da aşırı sağcı cumhurbaşkanı adayı Eric Zemmour ise Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasına tam destek veriyor.
Tam bir ‘Putin hayranı’ olarak tanınan ve ırkçı söylemleri nedeniyle Fransız mahkemeleri tarafından cezaya çarptırılan Zemmour, “Ben Fransız bir Putin’in rüyasını görüyorum” diyor.
İspanya’da aşırı sağcı Vox Partisi Genel Başkanı Santiago Abascal da, AfD’liler gibi suçu Batı’ya ve Batılılara atıyor.
“Ukrayna’daki savaşın sorumlusu Batı’dır, Batılılardır” diyor.
AB Komisyonu’nu da bu konuda sorumsuz davranmakla suçluyor.
Tabii tam bir faşizan tutum sergilemiş olmamak için Rusya’nın tutumuyla ilgili Twitter’dan paylaştığı mesajında, “Bu Ukrayna’nın egemenliğine saldırıdır. Zaman kaybetmeden diplomatik kanallara dönülmelidir” demeyi de ihmal etmiyor.
SALVİNİ SAF DEĞİŞTİRDİ
Bunları duyunca, okuyunca insanın aklına ister istemez Nasreddin Hoca’nın “Hırsızın hiç mi günahı yok?” söylemi geliyor.
Daha kısa bir süre öncesine kadar Putin fotoğraflı tişörtle poz veren ve “Avrupa’da Putin’in adamı” olarak tanınan aşırı sağcı İtalyan Lega Nord (Kuzey Ligi) lideri Matteo Salvini ise tutumunu değiştirmiş gözüküyor.
Salvini, Rus askerlerin Ukrayna’da giriştiği savaşı kınıyor.
Geçen hafta ülkesini Rus askerlere karşı savunmak için yola çıkmadan önce kızından ayrılan gözleri yaşlı bir baba-kızın fotoğrafını sosyal medyada, “Bir baba olarak benim kalbim ağlıyor. Tanrı senin yardımcın olsun” satırlarını paylaşan Salvini, Ukrayna bayrağına da yer verdi.
Yani bir yerde “Ukrayna’nın, Ukraynalıların yanındayım” dedi.
Yıllardır hayranlık duyduğu Rusya lideri Vladimir Putin’e “Ukrayna’ya savaş açmakla hiç de iyi yapmadın. Hayranlarını bile kendinden uzaklaştırdın” mesajı verdi.
Adeta, “Aklını başına topla. Yol yakınken yaptığın yanlıştan dön” uyarısında bulundu.
Tabii Avrupa’daki diğer aşırı sağcılara ve sağ popülistlere “Savaş çığırtkanlığından vazgeçin!” çağrısında ve uyarısında da.