Güncelleme Tarihi:
BBP Genel Başkanı Yazıcıoğlu, bu akşam Almanyanın başkenti Berlinde, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) tarafından düzenlenen bir toplantıda Türkiyedeki ekonomik ve siyasi gelişmeler hakkında görüşlerini dile getirdi.
Yazıcıoğlu, konuşmasında, Türkiyedeki siyasi partilerin yasaklanmasına karşı olduğunu tekrarlayarak, 'Bir partiyi sadece başörtü yasağını kaldırmak istediğini söylediği için kapatmaya çalışmak çağ dışılıktır' dedi.
Darbe söylentilerinin artık geçmişte kalması ve Türkiyenin bunu aşması gerektiğini ifade eden Yazıcıoğlu, TSKnın siyasetten uzak durması gerektiğine inandığını, onurunun ve imajının korunması için ordunun bu tartışmaların içine çekilmemesini ümit ettiğini söyledi.
Türkiyede siyasetin hukuka, hukukun da siyasete baskı yaptığını savunan Yazıcıoğlu, 'Devletin derinleştiği yapılanmalar da var. Bunların da üzerine hukuk çerçevesi içinde gidilmeli. Önemli olan bunun derinine inilmesi. Bir küçük ur bırakılmamalı. Çünkü bu ur yeniden ürer' diye konuştu.
Yazıcıoğlu, Türkiyenin ekonomisine de değindiği konuşmasında, büyük kentlere yönelik göç nedeniyle yaylaların, tarlaların boş kaldığını, büyük kentlerdeki gettolaşmanın da asayiş sorunlarını beraberinde getirdiğini belirterek, göçün tersine çevrilmesi, bunun için de organize tarım bölgeleri kurmak gibi bazı istihdam artırıcı önlemler alınması gerektiğini söyledi.
Kalkınmada öncelikli yörelerde yıllardan bu yana uygulamada fazla bir şey yapılmadığını savunan Yazıcıoğlu, teşviklerin de genelde istismara açık bir şekilde yapıldığı için bir işe yaramadığını, maliyetlerin düşürülüp, üretimin artmasının sağlanması gerektiğini belirtti.
Yazıcıoğlu, yabancı sermayeye karşı olmadığını, ancak yabancı sermayeye getirilen kolaylıkların milli sermayeye getirilmesini, milli sermayenin güçlendirilmesi gerektiğini kaydetti.
Bu arada bir gazetecinin, Almanyada son günlerde, genelde Türklerin oturdukları binalarda artan yangınlarla ilgili görüşünün sorulması üzerine Yazıcıoğlu, 'Avrupada öteden beri yabancı düşmanlığı var. Avrupada bazı aşırı sağcı görüşler müsamahayla karşılanıyor. Bunun sonucunda da şüpheli yangınlar başladı. Bu yangınların tesadüf olmadığı endişesini taşıyoruz. Alman makamlarının yangınlarla ilgili olarak yeterli araştırma yapmadıkları endişesi yaygın. Bu konuyu Türkiyeye döndüğümde gündeme getireceğim' diye cevap verdi.