Güncelleme Tarihi:
ALMANYA’da sağ popülist Almanya için Alternatif’e (AfD) destek sistematik olarak yükselirken, aşırı sağcı görüşü paylaşanların oranında da artış kaydedildi. Hükümetin büyük kanadı SPD güdümlü Friedrich Ebert Vakfı (FES) tarafından yapılan bir araştırmada, Almanların yüzde 12’sinin aşırı sağcı dünya görüşünü paylaştığı saptandı. Bu alandaki artışın iki üç yıl öncesine göre yüzde 8 civarında olduğuna da dikkat çekildi. Aynı araştırmada, Almanların yüzde 7’ye yakınının Almanya’nın güçlü bir parti ve tek bir ‘lider’ tarafından yönetilmesinden, yani diktatörlükten yana olduğu da ortaya çıktı. Aynı zamanda Almanların yüzde 15.5’inin kendilerinin ‘ortanın sağında’ hissettiği de belirlendi. FES’in araştırmasında, ülkede köklü partilere güven kaybı yaşandığı ve Almanların yüzde 30’unun “İktidardaki partiler halkı kandırıyorlar, dolandırıyorlar” görüşünü paylaştığı da anlaşıldı. Ayrıca Almanların yüzde 16’sının yabancılara olumsuz yaklaştığı ve yüzde 34’ünün sığınmacıların Almanya’ya sosyal sistemden yararlanmak için geldiklerini düşündüğü de kaydedildi.
DEMOKRASİ TEHLİKEDE
Avrupa Parlamentosu eski Başkanı olan FES Başkanı Martin Schulz, Alman toplumunun ciddi bir bölümünün kurumlara güven kaybı yaşamasının ve demokrasiden uzaklaşmasının demokrasi için bir tehdit ve tehlike oluşturduğuna dikkat çekti. “Elde edilen sonuçlar korkunç. Hem politikacıların hem de halkın zaman kaybetmeden harekete geçmesi gerekir” diyen Schulz, “İnsanlar haklı olarak güçlü ve işleyen bir devlet istiyor. Ama bu gelişmelere karşı demokratik ortanın da demokrasiye sahip çıkması gerekir” uyarısında bulundu. SPD Federal Meclis Grubu Genel Sekreteri Katja Mast da, “Komplo teorisyenlerinin, aşırı milliyetçiliğin ve popülizmin artması demokrasi için çok büyük bir tehlikedir. Politikacılar halkın içine girip onların yanında olduklarını göstermeli ve AfD gibi sağ popülist partilerin ülkeyi çıkmaza sürükleyeceğini anlatmalılar” dedi.