Güncelleme Tarihi:
Viyanadaki Atatürk Kültür Merkezinde (AKM) düzenlenen anma töreninde, AKM yönetim kurulu üyesi ve Veyselin hemşehrisi Kadim Ülker, "Aşık Veysel ve sosyal çevresi" konulu bir konferans verdi.
Aşık Veysel gibi yaşamının büyük bölümünü Sivrialan köyünde geçiren Ülker, Veyselin yakın arkadaşları ve yöre halkından derlediği öyküleri anlattı ve Veyselin yakın çevresinden elde ettiği fotoğraflarla hazırladığı belgeseli sundu.
Ülker, Aşık Veyselin 1919 yılında evlendiği ilk eşi Esmayı "aşırı derecede" kıskandığını, bu kıskançlık yüzünden eşinin Veyseli terk ettiğini söyledi.
Eşinin kendisini terk etmesiyle iyice içine kapanan Aşık Veyselin 1933 yılına kadar, Karacaoğlan, Pir Sultan Abdal gibi ozanların şiirlerinden derlenen eserleri çalıp söylediğini, kendi deyişlerini söylemekten utandığını anlatan Ülker, "Aşık Veysel 1933te bölgede öğretmen olarak görev yapan Ahmet Kutsi Tecerle tanışınca yaşamının rengi değişti. Veysel şairliğinin gelişmesinde Tecerin büyük yardımlarını gördüğünü her zaman söylerdi." dedi.
Ülker, 1933 yılına kadar köyünden hemen hemen hiç dışarı çakmayan Aşık Veyselin Ahmet Kutsi Tecerin desteğiyle bütün yurdu dolaşmaya başladığını ve bir dönem de sırasıyla Arifiye, Hasanoğlan, Çifteler, Kastamonu, Yıldızeli ve Akpınar Köy Enstitülerinde saz öğretmenliği yaptığını" kaydetti.
Kadim Ülkerin "Aşık Veysel ve sosyal çevresi" konulu konferansında sık sık Veyselin de sazı ve sözüyle perdeye yansımasını dinleyenler coşkuyla alkışladılar.
Konferansın ardından anma törenine katılan konuklara Aşık Veyselin doğup büyüdüğü Şarkışla yöresinin mahalli yemekleri ikram edildi.
"DOSTLAR BENİ HATIRLASIN"
Henüz yedi yaşındayken geçirdiği çiçek hastalığı yüzünden bir gözünü kaybeden Aşık Veysel,ikinci gözünü de bir kaza sonucu kaybedince yaşamının büyük bölümünü karanlıkta geçirdi.
Ancak, Aşık Veysel, çevresinde olup bitenleri, insan ilişkilerini,doğa aşkını, gören binlerce kişiden daha duyarlı daha büyük bir ustalıkla yorumlayan büyük bir halk ozanı olarak edebiyat tarihimize ismini yazdırdı.
Kendisini terkeden ilk eşi Esmanın ardından sazının döşüne sığınan Aşık Veysel, "Güzelliğin on paretmez / Bu bendeki aşk olmasa / Eğlenecek yer bulaman / Gönlümdeki köşk olmasa " diyerek aşık olduğu eşine olan kırgınlığını dizelere dökmüştü.
Ve büyük ozan Aşık Veysel,1973 yılında aramızdan ayrılmadan önce de hepimize vasiyet olarak, "Ben giderim adım kalır / Dostlar beni hatırlasın / Düğün olur bayram gelir / Dostlar beni hatırlasın" dizelerini bıraktı..