Güncelleme Tarihi:
SPD’li Berlin Başbakanı Franziska Giffey (SPD), daha önce de tartışma konusu olan göçmenlerin aşıya olan ilgisizliği yönündeki iddiaları yeniden gündeme getirdi. Berlin’de düzenlenen bir basın toplantısında yine göçmenleri ima eden Giffey, “Belli topluluklarda aşıya karşı çekinceler var. Bu topluluklar arasında aşı yaptıranların bir daha hamile kalamayacağı veya kısır olacağıyla ilgili hikâyeler dolaşıyor. Bunun sebebi de yeteri kadar aydınlatıcı bilgiler olmaması. Bunu düzeltmemiz gerekiyor” dedi. Daha önce göçmenlerin yoğun olarak yaşadığı Neukölln ilçesinde belediye başkanlığı da yapan Franziska Giffey’e tepki gösteren Sol Parti eyalet milletvekili Ferhat Koçak, bu açıklamalarıyla göçmenlere karşı aşırı sağcıların elini güçlendirdiğini söyledi. Başbakan Giffey’in, ırkçı açıklamaları nedeniyle SPD’den atılan Thilo Sarrazin ve göçmenlere karşı ön yargılı açıklamalarda bulunan Neukölln eski Belediye Başkanı Heinz Buschkowsky’nin izinden gittiğini belirten Koçak, şunları söyledi:
AŞIRI SAĞCILARI GÜÇLENDİRİR
“Aşı karşıtı aşırı sağcılar, Reichsbürger taraftarları ve ırkçılar, her gün koronavirüs önlemleri ve aşı karşıtı gösteriler yaparak ve bunu Yahudi, göçmen ve yabancı düşmanlığı için kullanırken Berlin Başbakanı çıkıp göçmenlerin aşıya karşı çekinceleri olduğunu söylüyor. Bu, Sarrazin ve Buschkowsky’nin geleneğinden gelen bir ırkçılıktır. Bu açıklamalarla aşırı sağcıların ellerini güçlendiriyor. Toplumun merkezinden gelen bu açıklamalar, aşırı sağın güçlenmesinin, Halle ve Hanau gibi ırkçı, aşırı sağcı saldırıların sorumlusudur. Aşı karşıtlığının ne kadar Alman ve daha az göçmenlerden oluştuğunu görmek isteyenler Querdenker grubunun gösterilerine baksın.”
‘AÇIKLAMALARI ÇÖZÜM DEĞİL’
Berlin’deki kamu medya kurumu RBB’ye açıklamaya yapan Berlin Eyaleti Uyum Sorumlusu Katarına Niewiedzial ise göçmenlerin aşı karşıtlığıyla ilgili bir araştırma bulunmadığına dikkati çekti. Benzer şekilde Reinickendorf Sağlık Dairesi doktorlarından Patrick Larscheid da göçmenlerin genel anlamda aşı karşıtı olduğu yönündeki imalı açıklamaların sorunun çözümüne yardımcı olmadığını belirtti. Larscheid, göçmen kökenlilerin aşı karşıtı olduğuyla ilgili bir veri bulunmadığını ifade ederken, aşı yapılırken aşı yaptıranlara ne dini ne de etnik kimliğinin sorulmadığını kaydetti. Patrick Larscheid, tam tersine kendi tecrübesinden yola çıkarak göçmen kökenli çocukların aşı yaptırma oranının çok daha yüksek olduğunu ifade etti.