Aşı hayat kurtarıyor

Güncelleme Tarihi:

Aşı hayat kurtarıyor
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 22, 2021 10:53

Korona pandemisi başladığından beri krizin başındaki isimlerden Almanya Federal Sağlık Bakanı Jens Spahn ile koronanın göçmenler üzerindeki etkilerini ve hükümetin bu konudaki tutumunu konuştuk. Spahn “Biz en başından itibaren, Almanya’da yaşayan insanları farklı dillerde; -ki bu dillerin arasında Türkçe de var-, enfeksiyondan nasıl korunabilecekleri konusunda aydınlatmayı önemli bir görev olarak gördük” diyerek başladı sorularımızı yanıtlamaya...

Haberin Devamı

* Sık sık göçmenlerin ve sosyal dezavantajlı insanların, başkalarına göre Kovid 19’dan daha fazla etkilendiğini duyuyoruz. Bu doğru mu? Doğruysa neden kaynaklanıyor? Bu konuda somut rakamlar var mı?

Hastalık kökenle bağlantılı bir sorun değildir, ancak ne yazık ki, çoğu zaman meslekten veya yaşam koşullarından kaynaklı bir sorun oluyor. Bu, özellikle korona gibi enfeksiyon hastalıkları için de geçerli. Örneğin süpermarkette kasiyer olarak çalışan bir kişinin enfeksiyon kapma riski, evinden çalışabilen bir kişiye göre daha yüksek. Aynı şekilde dar bir mekânda yaşayan geniş bir aile de büyük bir konutta yaşayanlara oranla daha büyük risk taşıyor. Ve bir insanın kendisini ne kadar iyi koruduğu, elbette o kişinin virüs hakkında ne kadar bilgili olduğuna da bağlı. Bu nedenle biz en başından itibaren, Almanya’da yaşayan insanları farklı dillerde; ki bu dillerin arasında Türkçe de yer alıyor, enfeksiyondan nasıl korunabilecekleri konusunda aydınlatmayı önemli bir görev olarak gördük.

Haberin Devamı

Aşı hayat kurtarıyor



* Kültürel ve dini konular, insanların aşıya yaklaşımlarında bir rol oynuyor mu?
İnsanın aşı yaptırıp yaptırmaması, kültürel veya dini bir konu olmaktan ziyade, kişisel bir karar. Ancak elbette çevremiz görüşlerimizin oluşmasında etkili olur. Aşılanmayı reddeden kişilerle fazlaca birlikte olan birisi, belki aşı konusunda daha şüpheci olur. Buna karşılık kendi ailesinde ağır korona vakaları yaşayan biri, aşılanmaya daha sıcak bakar. İnsanları, aşılama ile aşının güvenliği ve etkinliği konusunda mümkün olan en iyi şekilde bilgilendirmemiz gerekiyor. Ancak bu şekilde aşılamaya rıza gösterme oranını artırabiliriz.

‘SAYGIN KİŞİLER AŞIYA GÜVENİ ARTIRIR’
*** Bazılarının ileri sürdüğü gibi farklı kültür ve din aşılanma eğiliminde bir etken değilse Köln’deki DİTİB Camisi’nde, bir günde yaklaşık 2 bin kişinin aşı yaptırmış olmasını nasıl açıklıyorsunuz?
Bu bize ilk başta, orada aşı yaptırmak isteyen çok sayıda insanın bulunduğunu gösteriyor. Ve bu da iyi bir şey. İkincisi; aşılama imkânını mümkün mertebe karmaşıklıktan uzak bir şekilde ve insanlara ulaşmanın mümkün olduğu yerlerde sunmanın, başarıya götürdüğünü gösteriyor. Ayrıca örneğin bir imam gibi, saygın kişiler de aynı şekilde aşı yaptırırsa, bu durum da aşıya olan güveni artırır. Ben eyaletleri ve yerel yönetimleri, ellerindeki aşı dozlarının bir kısmını bu türden fırsatlar yaratmaları konusunda özellikle cesaretlendiriyorum. Bu durum, 7 Haziran tarihinde aşı öncelik sıralaması kaldırıldıktan sonra da geçerli kalacaktır.

Haberin Devamı

* Bakanlığınız, daha çok sayıda göçmen kökenlilerin ve Müslümanların aşı yaptırması için hangi adımları atıyor?
Yerelde aşılamanın örgütlenmesi eyaletlerin yetkisinde. Federal hükümetin görevi bilgilendirmektir. Ve biz bunu, her türden hedef grubunun ihtiyaçlarını gözeterek düzenledik. Ben şahsen bugüne dek, göçmen kökenli insanlarda ilkesel bir aşı tereddüdü yaşandığına dair bir izlenim edinmedim. Aşı yaptırmaya rıza gösterme, Almanya’da genel olarak çok yüksek. Anketler bunu gösteriyor. Gerçekten herkesin karar almadan önce bilgi edinebilmesini sağlamak için, çeşitli dillerde tanıtım ve bilgilendirme yapıyoruz. Ayrıca ünlülerin kampanyamıza katılmalarını sağladık. Bu isimler arasından Uschi Glas’tan milli futbolcu Emre Can’a kadar birçok ünlü var. Bu ünlü isimler, örnek kişiler olarak toplumun farklı kesimlerine hitap ediyor.

Aşı hayat kurtarıyor


Haberin Devamı

‘MUTLAKA DERHAL AŞINIZI OLUN’
* Sık sık göçmen kökenlilerin korona kurallarına gerektiği şekilde uymadıkları iddiası ileri sürülüyor. Bu tür iddialar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bu konu da kökenle ilgili bir sorun değil. Almanya’da büyük çoğunluk kurallara uyuyor. Ama bu bağlamda da şu geçerli: Herkesin koşulları aynı değildir. Kendine ait bir bahçesi veya büyük bir balkonu olanların haftalarca evde kalması, küçük bir konutta yaşayanlara ve her gün toplu taşımayla işe gidenlere oranla elbette daha kolay olur. Bu yüzden aşılamada öncelikli grupların belirlenmesi bu kadar önemliydi; zira birçok insan bilindiği gibi evinden çalışma imkânına sahip değil.

Haberin Devamı

* Türkiye kökenlilere bu zor dönemde ne yapmalarını tavsiye edersiniz?
Başkalarına hangi tavsiyede bulunuyorsam, onlara da onu söylemek isterim: Virüs hakkında, kendinizi ve başkalarını nasıl koruyabileceğiniz konusunda bilgi edinin. Mesafe kuralına uyun, gerekli olan her yerde koruyucu bir cerrahi maske kullanın, bulunduğunuz mekânı düzenli olarak havalandırın, mobil cihazınıza Korona Koruyucu Uygulaması’nı yükleyin. Ayrıca bir de şunu unutmayın: Aşılanma imkânına ulaştığınızda mutlaka derhal aşı yaptırın. Almanya’da bugün kullanım onayına sahip dört ayrı güvenli ve etkin aşı maddesi var. Hepsi çok etkili bir şekilde enfeksiyona ve ağır bir hastalık seyrine karşı koruyor. Yani aşı hayat kurtarıyor.

Haberin Devamı

Aşı hayat kurtarıyor

‘HEDEF HERKESİ BİLGİLENDİRMEK’
* Bazı gazetelerde, korona nedeniyle yoğun bakım servislerinde yatan kişilerin çoğunluğunu göçmenlerin oluşturduğu, fakat ırkçılık suçlamasından korkulduğu için bu konunun hemen hiç gündem yapılmadığı iddia edildi. Bu iddialar hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu konuda somut veriler var mı elinizde?
Almanya’da Kovid-19 hastalarının kökenine dair istatistiki veri toplanmıyor. Bu tür verileri toplamak için, öncelikle kimin göçmen olduğunu tam olarak tanımlamamız gerekir: Örneğin kendisi Almanya’ya taşınmış olan birisi mi, yoksa anne-babası veya büyükannesi ve büyükbabası göçmüş olan mı göçmendir? Ve bu belirleme nasıl yapılacak, ismine bakarak mı? Yani böylesi bir uygulama hedefe götürmez. Oysa belirleyici olan, bu ülkede yaşayan herkesi en iyi şekilde bilgilendirmek, desteklemek ve hastalanması durumunda ihtiyaçlarını karşılamaktır. Anne-babasının nereden geldiğine, hangi dili konuştuğuna bakmadan.

*** Türkiye’de insanlar, BioNTech ve Sinovac adındaki Çin aşısıyla aşılanıyor. Türkiye’de Çin aşısıyla aşılanan veya koronavirüsle enfekte olmuş ve sonra iyileşmiş kişiler, turist olarak Almanya’ya gelebilecek mi?
Türkiye’de halihazırda, çok sayıda enfeksiyon vakası yaşanmaya devam ettiği için yüksek insidans bölgesi olarak geçiyor; yani her 100 bin kişide görülen yedi günlük ortalama vaka sayısı yüksek olan risk bölgeleri listesinde yer alıyor. Bu durum, Türkiye’den Almanya’ya girişler açısından direkt karantinaya girilmesi gerektiği ve bu karantinanın, en erken beşinci günde yapılan testin sonucunun negatif olması durumunda sonlandırılabileceği anlamına geliyor. AB’de kullanım onayı almış bir aşı maddesiyle aşılanması tamamlanmış olanlar, test yaptırmak ve ayrıca karantinaya girmek zorunda değil. Yani bu, BioNTech ile aşılananlar için geçerlidir. Sinovac aşı maddesi bugüne dek henüz AB’de kullanım onayı almadı. En fazla 6 ay önce enfekte olduğunu bir PCR testiyle belgeleyebilenler için de aynı şekilde test yaptırma ve karantina zorunluluğu bulunmuyor.

SEYAHATTE DE KURALLARA DİKKAT
* Türkiye kökenli insanlara yaz tatili konusunda ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?
İnsanların tatil yapma özlemi duymasını elbette yerden göğe kadar anlayabiliyorum. Muhtemelen birçoğu, Türkiye’deki akrabalarını da ziyaret etmek istiyordur. Bu prensip olarak mümkün. Ama onlar için de yukarıda belirtilen test ve karantina zorunlulukları geçerli. En azından Türkiye yüksek insidans bölgesi olarak geçtiği sürece durum bu. Maalesef henüz pandemiyi atlatmadık. Bu nedenle herkesin evinde uyguladığı mesafe, temizlik, günlük yaşamda maske seyahatinde de mutlaka dikkat etmesi gerekiyor. Tabii bir de geri döndükten sonra kendisini ve çevresini koruması gerekiyor.

* Ne zaman alışık olduğumuz bir yaz veya kış tatili yapabileceğiz? Sizin bu yıl koronaya rağmen tatile gitme planlarınız var mı? Türkiye’de tatil yapmayı gözünüzde canlandırabilir misiniz?
Ben geçen yıl olduğu gibi, yine Almanya’da tatil yapacağım. Ne zaman tekrar alışık olduğumuz tatili yapabileceğimizi söylemek zor. Aşılama, pandemiden çıkış yolunu açıyor. Bu da beni umutlandırıyor. Fakat hâlâ hep birlikte dikkatli davranmaya devam etmemiz gerekiyor.

BİLANÇOYU PANDEMİDEN SONRA ÇIKARMAK DOĞRU
* Almanya Federal Cumhuriyeti şimdiye dek bütün krizleri başarıyla atlattı. Ancak bu sefer bu saygınlığı oldukça zarar gördü. Federal hükümet bu defa neyi yanlış yaptı?
Böylesi olağanüstü bir dönemde her şeyi doğru yapmak neredeyse imkânsızdır. Geçen yıl birçok ülke için bir örnek teşkil etmiştik, kışın zor bir dönem geçirdik ve şu anda durum tekrar değişiyor. Bilançoyu pandemi sona erdikten sonra çıkarmamız doğru olacaktır. İşte o zaman hep birlikte şunu söyleyeceğimizden umutluyum: Hep beraber bu işin üstesinden başarıyla geldik. Hükümette yer alan siyasetçiler olarak şimdi görevimiz, Almanya’nın pandeminin bu son aylarını iyi bir şekilde atlatmasını sağlamak. Ben bu konuya yoğunlaşıyorum.

* Aşılananların ve iyileşenlerin normal temel haklarına tekrar geri dönebilmeleri ne zaman mümkün olacak?
Temel haklar ancak sadece gerekli olduğu ölçüde kısıtlanabilir –bu, pandemi dönemleri için de geçerlidir-. O yüzden aşılanmış olanlara ve iyileşenlere yönelik kimi kısıtlamaları bugünden kaldırdık. Bu kişiler artık sokağa çıkma ve temas kurma konusundaki kısıtlamalara uymak zorunda değil; bunun dışında örneğin berbere gitmek için test yaptırmaları, karantinaya girmeleri gerekmiyor. Karantinadan muafiyet, virüs mutasyonlarının yaygın olduğu bir bölgeden Almanya’ya dönen aşılanmış veya iyileşmiş kişiler için geçerli değil. Ancak değişmeyen ve hâlâ geçerli olan uygulama, belli alanlarda maske taşıma zorunluluğu. Zira enfekte olma riski, aşılamadan sonra da sıfırlanmıyor.

KRİZİ BAŞARILI ŞEKİLDE ATLATTI
*Gazetemiz Hürriyet’in eski köşe yazarlarından Eyalet Başbakanı Armin Laschet’e Almanya Federal Cumhuriyeti’nin başbakanı olma konusunda şans tanıyor musunuz?
Armin Laschet, Almanya’nın en büyük eyaletinin bu krizi başarılı bir şekilde atlatmasını sağladı. O, insanları bir araya getirme yeteneğine sahip. Modern, dünyaya açık, güvenli ve ekonomik açıdan güçlü bir Almanya için çabalıyor. Şundan eminim: Vatandaşlarımız kendisine güven duyduklarını gösterecektir.

BAKMADAN GEÇME!