Arzu'nun dramı

Güncelleme Tarihi:

Arzunun dramı
Oluşturulma Tarihi: Mart 05, 2011 19:53

ALMANYA'DA ağır sinir hastası Arzu Er, 6 yıl önce dünyaya getirdiği kızı Nurgül'ü sadece bir kaç defa görebildi. Psikolog Hatice Canan Karaca, "Polis ya da gençlik dairesi kontrolünde Arzu'nun çocuğunu görebilmesi için girişim başlattık" dedi.

Haberin Devamı

Almanya'nın Worms kentinde yaşayan sinir hastası Arzu Er (32), 6 yıl önce dünyaya getirdiği kızı Nurgül'ü sadece bir kaç kez görebildi. Üç yıldır bakıcı ailede bulunan kızını göremediği için sık sık ağır bunalım geçiren Arzu'nun annesi Aynur Er (52), "Arzu kızı Nurgül'ü görmek istiyor. Bu yüzden gece gündüz ağlıyor. Yetkililere sesleniyorum 'Lütfen kızıma çocuğunu hiç olmazsa psikolog kontrolünde haftada bir gösterin' diye defalarca seslendik. Teklifimiz de şu ana kadar cevapsız kaldı. Çok zor durumdayız. Kızım evlat acısıyla perişan oluyor. Bakımı zaten çok güç, sinirlenince onu kontrol altında tutmak çok zor oluyor. Normal olmayan davranışları ise çevrede hoş olmayan tepkilere yol açıyor" dedi.

Kızı Arzu'ya gösterilmeyen torunu Nurgül'ün teyzesi ve kendisine ayda bir gençlik dairesi gözetiminde gösterildiğini söyleyen anneanne Aynur Er, "Çocuk doğar doğmaz alındı. Arzu'ya sadece birkaç defa gösterildi. Torunum Alman aileye verildi. Çocuk şu anda hiç Türkçe bilmiyor. Torunumun kendi kültür çevresinden gelen bir aileye verilmesini talep ediyoruz" dedi.

Mannheim kentinde ailenin psikolojik danışmanlığını yapan psikolog Hatice Canan Karaca, aile içinde ruhsal rahatsızlığı olan Türk ailelerini muhatap alan, onların kültür çevresini bilen dernek ve kuruluşların yetersizliğinden yakındı.

PSİKOLOG CANAN KARACA: GÖNÜLLÜ KURULUŞ GEREK
"Arzu psikolojik yönden çok rahatsız. Çocuğunun gösterilmemesi ona ek yük getiriyor. Kendini kontrol edemediği için sık sık çevreye zarar verdi diye cezalar yazılıyor. Biz annesi ile birlikte yetkililere evladının kontrollü bir şekilde kendine gösterilmesi için başvuruda bulunduk. Ağır psikolojik rahatsızlığı olan Türk kökenlilere yardım edebilecek gönüllü kuruluşların sayısı çok eksik. Biz Mannheim'da kurduğumuz Davranış Eğitim Bilimleri Enstitüsü de (DEBE) bu sorunlarla karşı karşıya olan ailelerle ilgilenmeye çalışıyoruz. Türk ailelerinin çocuklarına bağlılığı ve duyarlılığı farklı. Bu hassasiyeti anlayıp yetkili Alman makamlarına aktaracak ve sorunların halledilmesi için çözüm önerisinde bulunacak göçmen kökenli kuruluşlara ihtiyaç var" dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!