Artık tüm sorumluluk vatandaşta

Almanya, altı hafta önce aldığı sıkı önlemleri bir anda yumuşattı. Kimse bu kadar hızlı bir yumuşama beklemiyordu. Oysa pandemi durmuş değil. Yeni vaka ve ölü sayısı her geçen gün artıyor. Binin altına düşen yeni vaka sayısı şimdi yeniden binin üzerine çıktı. Robert Koch Enstitüsü, daha geçen hafta “Salgının henüz başındayız” dedi. Enstitü Başkanı Prof. Lothar Wieler, “Virüsle mücadelede iyi gidiyoruz, ama ikinci dalga kesin gelecek” diye uyardı. Ama mart ayından beri gelişmeleri haftada iki kez basın toplantısı aracılığıyla kamuoyuna açıklayan Robert Koch Enstitüsü, gelecek haftadan itibaren artık düzenli basın toplantısı yapmama kararı aldı.
Başbakan Angela Merkel, çarşamba günü ölemleri yumuşatma kararını açıklarken, “Pandeminin birinci safhasını geride bıraktık, ama halen daha pandeminin başındayız. Bu pandemi bizi daha çok meşgul edecek” dedi.
Bu çelişkili açıklamalar başından beri önlemlere karşı çıkanların tezlerini çok daha güçlendirdi.
Çünkü belirli bir grup hep, “Olay abartılıyor. Gripten her yıl çok daha fazla insan ölüyor. Robert Koch Enstitüsü de hükümet de sadece korkuyla hareket ediyor. Bir şey bildikleri yok. Alman ekonomisi bu panik yaratıcıları yüzünden batacak” diyordu.

DERİN YARALAR AÇTI
Şimdi önlemler yumuşatıldı. Ama pandemi bitmedi. Vaka sayısı önceki haftalara kıyasla yarı yarıya düşmüş olsa bile, hastanelerde koronavirüsten yatanların sayısı giderek artıyor. Robert Koch Enstitüsü verilerine göre daha önce hastanelerde yüzde 14’lerde seyreden koronavirüs hasta sayısı şimdi yüzde 18’e yükselmiş bulunuyor. Bu tehlikeli bir tırmanışın işareti. Virüs, başlangıçta genellikle salgını hastaneye yatmadan atlatan gençler arasında yaygındı. Şimdi ise riskli yaşlı gruplar arasında daha fazla yayılıyor.
O halde hükümet ve eyaletler neden birden önlemleri bu kadar yumuşattı? Yoksa belirli grupların ortaya attığı ‘virüsün abartıldığı’ ve ‘korku yayıldığı’ iddiası doğru mu?
Virüsün ne kadar tehlikeli olduğunu görmek için İtalya, İspanya, İngiltere ve ABD’ye bakmak yeterli. Ancak 6 haftadır süren önlemler ekonomiyi çok derin sarstı. Sadece ekonomi değil, toplumda da sarılması zor, derin yaralar açtı. Sosyal hayat bitti. Geleceğe vasıflı insan yetiştiren okullar kapandı. Aile içi şiddet arttı.
Sadece ekonomi değil, insanlar da bunaldı. Hükümet ve eyaletler toplumdan gelen tepkiler daha fazla yükselmeden önlemleri açmaya zorlandı.

MÜCADELE SIRASI HALKTA
Siyaset şimdi önlemleri açarak tüm sorumluluğu insanlara devretti. Koronavirüsle mücadele, sosyal mesafe, maske, sosyal temas ve hijyen kurallarına sıkı sıkıya uymak kaydıyla insanların kendi insiyatifine bırakıldı. Başarı da başarısızlık da bizim elimizde.
Bu hayati öneme sahip sorumluluk bilincini yerine getirecek miyiz? Yoksa, “Aman bitti” ve “Yetti artık bu hijyen kuralları” deyip sorumsuzca davranarak, sadece kendimizi değil, başkalarını da tehlikeye mi atacağız?
Çocuk parkları açılır açılmaz birden tıka basa doldu. Anne babalar birbiriyle mesafe bırakarak konuşuyor ama çocuklar birlikte oynuyor. Bazıları alışverişte 1.5 metre sosyal mesafe kuralına hiç dikkat etmiyor. Yine de bu kurallara sıkı sıkıya uyan ve uymayanları uyaranlar daha fazla.
Evet... Almanya açıldı. Ama bu açılımın sonuçlarını bir hafta, 10 gün sonra göreceğiz.
Bu sefer virüsün yayılmasından hükümet ve resmi kurumlar değil, biz sorumlu tutulacağız. Adımlarımızı ona göre atalım.