Güncelleme Tarihi:
ALMANYA'da nefret suçlarıyla ilgili araştırmalar yapan Dresden Üniversitesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Uwe Backes, Hürriyet’e çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
Dr. Backes, “Toplumda insanlar, gündelik hayatlarında farkında olmadan ya da fark ederek nefret suçu işleyebiliyor“ dedi.
Almanya Federal Hükümeti’nin 2012 yılında yabancılara yönelik hazırlattığı “Vermisst“ (Kayıp) kampansının farkında olmadan nefret söylemi taşıdığını belirten Dr. Backes,
"Nefret söylemi, belli gruba ait olan insanları küçük düşüren, aşağılayan veya doğrudan ya da dolaylı yollardan o insanları diğer gruplara karşı kışkırtan bir söylemdir. Alman hükümeti yaptığı bu kampanyada bunu göz ardı etmiş. Sonuçları vahim olabilecek bir söylem geliştirmiştir. İnsanlar bu gibi konularda farkında olmadan ön yargı geliştirerek nefret söylemini gündelik yaşamlarına sokmuştur" dedi.
SAĞ MOTİFLİ SUÇLAR
Almanya’daki aşırı sağ motifli suçlardaki artışa dikkat çeken Dr. Backes,
"Almanya’nın siyaset kültüründe tarihsel nazizm ile ilgili tartışmalar bugün aşırı sağcılık, yabancı düşmanlığı ve ırkçılık üzerinden yoğun bir biçimde devam ediyor. Bu tartışmalar sonucunda Almanya'da endişe verici gerçek ise, yabancı düşmanlığının sürekli ve şiddet içeren bir şekilde artmasıdır. Federal Asayiş Dairesi'nin (BKA) son yayınladığı raporda, 806 sağ motifli suç kayıt edilmiştir" diye konuştu.
AŞIRI SAĞCI TERÖR
Almanya’daki ırkçı Nasyonal Sosyalist Yeraltı Örgütü’nün (NSU) 2000-2007 arası 8 Türk, 1 Yunan ve bir polis memurunu öldürülmesini aşırı sağcı terör olarak değerlendiren Dr. Backes “NSU cinayetleri bugünkü bilgilere dayanarak şüphesiz ırkçı, aşırı sağcı, neonazi motiflerle masum insanlara karşı gerçekleşmiştir. Belirli bir gruba ait olan insanlar düşman olarak algılanmış ve öldürülmüştür. Bunlar birer nefret suçudur.“