Güncelleme Tarihi:
Öner, Almanya'da endişelere yol açan yabancı düşmanı ve İslam karşıtı PEGIDA hareketinin gösterileri ile göçmenlere ve Müslümanlara yönelik artan saldırılara ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Kuzey Ren Vestfalya eyaletinin Dormagen kentinde geçen hafta düzenlenen saldırıların endişelerini arttırdığını belirten Öner, bir süre önce cami duvarına gamalı haç çizenlerin birkaç gün önce aynı bölgede okul duvarına "Pislik Türkler" ve "Türkler Öldürülecektir" şeklinde yazılar yazdıklarını kaydetti.
Öner, "Bu olaylar insan haklarının, fikir ve inanç özgürlüğünün sonsuz savunucusu olduklarını iddia eden Avrupa'nın göbeğinde cereyan etmektedir. Nerede ve nasıl sonuçlanacağı belli olmayan bu çirkin gelişmelere artık dur denilmelidir" ifadesini kullandı.
Batı'nın İslamlaşmasına Karşı Vatansever Avrupalılar (PEGIDA) hareketinin son dönemdeki gösterilerine katılımın arttığına işaret eden Öner, şu değerlendirmeleri yaptı:
"Daha çok Almanya' da baş gösteren Avrupa'daki ırkçılık ve İslam karşıtlığı, kontrolden mi çıkıyor? PEGIDA adı altında gelişen ırkçılık artık bu ülkelerde yaşayan insanlarımızda tedirginlik yaratmaya başladı. Çok abartılı gibi görünse de Müslüman göçmenler, Türkler gerçekten bu ülkelerde geleceklerinin olup olmadığını ciddi ciddi düşünmeye başladılar. Hedef de bu mu acaba? Bu ülke yönetimleri özellikle de fikir hürriyeti adı altında yayın yapan medya kurumları, bunun sorumlusu değil mi?"
PEGIDA hareketini başlatan kişinin suç dosyasının kabarık olduğunu ancak Alman medyasının bu konuyu gündemine almadığını bildiren Öner, medyanın tutumunu sadece fikir hürriyeti bazında değil, ahlaki ve insani bazda da ele alınıp değerlendirmesini talep ettiklerini belirtti.
Öner, açıklamasında şunlara yer verdi:
"Almanya başta olmak üzere, birçok Avrupa ülkesi bu yaklaşımla bir kaosa mı sürüklemek istenmektedir? Hedef nedir ve kimdir? Bunun ciddi ciddi sorgulanması gerekmektedir. Gün geçmiyor ki bir cami, ibadethane bir şekilde fiili saldırıya uğramasın. Yarım asırdan fazladır bu ülkelerde alın teri dökmüş insanların daha fazla tedirgin edilmelerine artık müsaade edilmemeli ve ülke yönetimleri gerekli tedbirleri alarak bu çirkin, insanlık dışı olaylara artık fırsat vermemelidir. Ülke medya kuruluşları da fikir hürriyetlerini bir ahlaki çerçeveye oturtmalıdır."