Güncelleme Tarihi:
Bavyera İçişleri Bakanı Joachim Hermann kararı "gülünç" diye nitelendirirken "Bu karar uyum karşıtıdır ve bu nedenle çok kötüdür. Çok basit bir dil sıvanını bir yerleşme özgürlüğüne engel olarak görmek, gülünç ve yaşamın gerçeklerinden uzaktır. Kim çok basit olarak Almanca öğrenmeye hazır değilse, bu onun Almanya'da sürekli uyum sağlamaya da hazır olmadığını göstermektedir" dedi.
Kararı sevinçle karşıladıklarını söyleyen Almanya Sosyal Demokrat Partisi (SPD) Bavyera Eyalet Meclisi Milletvekili Arif Taşdelen "Neticesinde o bir ayrımcılıktı. Türklere çifte standart uygulanıyordu. Şimdi buraya Türkiye'den gelen gelin ve damatlarımız rahatça Almancayı öğrenmeye entegre olabilirler" dedi.
Eyalet İçişleri Bakanı Hermann'ın kararla ilgili açıklamalarını tepki gösteren Taşdelen, "Bütün Türkler sanki artık Almanya'ya yığın yığın geleceklermiş gibi bir paniğe kapınılıyor. Bu panik çok yersiz. Almanlar paniğe kapılmasınlar, Türkler bu karar kalktı diye buraya yığılacak değiller" dedi.
Avrupa Adalet Divanı'nın aldığı kararda, "Aile birleşimi, Türk çalışanların aile yaşamına imkan tanıması açısından vazgeçilmez bir araçtır" dendi ve Almanya'nın Almanca dil şartına getirdiği daha kolay uyum gerekçesine karşı da 'aile birleşimi yaşama kalitesini iyileştirir ve uyumu teşvik eder' gerekçesini getirdi.
Kararın alınmasına, Türkiye'de Naime Doğan'ın Almanya'daki eşinin yanına gelme dilekçesinin Almanca öğrenemediği gerekçesiyle Ankara'daki Almanya Büyükelçiliği'nden vize alamaması üzerine Berlin'de açılan dava neden oldu. Berlin İdari Mahkemesi kararı Avrupa Adalet Divanı'na havale etmişti. Almanya'ya aile birleşimi çerçevesinde gelecek olan Türkler dil testinden geçiriliyor ve sınavı kazanamayanlar vize alamıyordu. Şimdi AB üyesi Almanya, Avrupa Adalet Divanı'nın kararına uymak zorunda. Artık, Almanya'da yaşayan Türkler, Türkiye'den evlendiklerinde eşlerini Almanca sınavına girme zorunluluğu olmadan Almanya'ya getirebilecekler.