Araştırmanın sonucu Almanları korkuttu! Eğitim sisteminde...
Güncelleme Tarihi:
Uluslararası İlkokul Öğrencileri Okuma Araştırması’nda (IGLU) 4. sınıf Alman öğrencilerin yüzde 25’inin okuma-yazma konusunda sıkıntı yaşadığı ortaya çıkınca, eğitim sisteminde reform tartışmaları başladı.
IGLU kısa adıyla tanınan ve uluslararası düzeyde 4. sınıf öğrencilerinin okuma-yazma seviyesini belirleyen Uluslararası İlkokul Öğrencileri Okuma Araştırması’nda Alman öğrencilerin yüzde 25.4’ünün saptanan asgari standardı bile tutturamadığının ortaya çıkması, eğitim sisteminde köklü reforma gidilmesi tartışmalarını tetikledi. Son 20 yıl içinde çoğu ülkede önemli düzeyde gelişme kaydedilirken, Alman öğrenciler arasında okuma seviyesi düşük olanların oranının sistematik olarak yükselmesi, velileri de tedirgin etmeye başladı. Araştırmada, Singapur 597 puanla ilk, Almanya 524 puanla orta ve Güney Afrika 288 puanla son sırada yer aldı. Avrupa ülkelerinden İngiltere ve Polonya dünya ortalamasında Almanya’nın önünde gelirken, İspanya, Fransa ve Belçika daha da gerisinde kaldı. Sosyal konumları zayıf ailelerin çocukları ile evlerinde Almanca konuşulmayan göçmen kökenli ailelerin çocuklarının ise okuma seviyesinin daha düşük olduğu belirlendi.
5 yılda bir yapılan IGLU araştırmalarının başladığı 2001 yılından beri Almanya’daki ilkokul 4. sınıf öğrencileri arasında okuma seviyesi asgari standardın altında olanların oranının 15 puan düşüş göstermesi velilerin yanı sıra eğitimcileri de harekete geçirdi. Alman Öğretmenler Birliği Başkanı Heinz-Peter Meidinger, ülke genelinde eğitim politikasında ve sisteminde köklü bir reforma gidilmesinin kaçınılmaz olduğunu söyledi. Meidinger, Almanca, matematik ve hayat bilgisi derslerine daha fazla ağırlık verilmesini, İngilizce, resim ve müzik derslerinin ise ‘yan ders’ olarak verilmesini önerdi. Almanya’daki ilkokullarda diğer ülkelere göre ana dil Almanca derslerine 60 dakika daha zaman ayrıldığına dikkati çeken Meidinger, “IGLU araştırmasının da ortaya koyduğu gibi bizde bazı şeylerin çok yanlış gittiği açık bir biçimde görülmektedir. O nedenle zaman kaybetmeden gereken adımları atmalıyız” dedi.