Güncelleme Tarihi:
YAZININ bu başlığını okuyanın aklına hiç şüphesiz hemen hemen “Antalya'da acaba ne gibi uyum sorunu vardır” diye bir soru gelir.
Aslında bu yerinde bir sorudur.
Evet. bu kez biz Antalya'daki uyum sorunu değil, ama Almanya'daki uyumu Antalya'da konuştuk.
Konrad Adenauer Vakfı ile Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin ortaklaşa düzenlediği ve Türk kökenli işadamı Vural Öger'in Başkanlığını yaptığı Alman Türk Vakfı'nın Belek'te düzenlediği Türk Alman Gazeteciler Semineri'nin asıl konusu “Güncel gelişmeler yanında Türk-Alman ilişkileriydi.”
Tabii Türk-Alman ilişkilerinde Almanya'daki Türkler'in önemli bir yeri olduğu için uyum ve İslam da gündeme geldi. Alman İslam Konferansı ile Alman hükümetinin uyum politikası konuşuldu şüphesiz. Türki'yeden katılan medyacılar için Almanya'ya Türk işgücü göçü bundan yaklaşık 50 yıl önce başladığı halde, hala bu konunun gündeme getirilmesi ve tartışılması biraz abartıcıydı. Ama Türk meslektaşların çok iyi bilmediği bir şey vardı...
Evet, Almanya'ya Türk işgücü göçü 50 yıla yakın bir süre önce başlamıştı.
Ama ne yazık ki, Almanya, daha doğrusu sorumluluk taşıyan politikacılar bunu yıllarca ciddiye almadı.
Taa 1979'lu yılların sonlarına doğru dönemin Federal Yabancılar Sorumlusu Heinz Kühn öncülüğünde hazırlanan “Kühn Memorandum” şu anda yaşanan sıkıntıların çoğu için somut öneriler sunulduğu halde, iktidarlar bunu görmezden geldiler.
Almanya'da ilk kez 2006 yılında “Uyum Zirvesi”ni hayata geçiren Başbakan Angela Merkel'in genel başkanlığını yaptığı Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) daha 2000'li yılların ilk yarısına kadar “Almanya bir göç ülkesi değildir” yalanında ısrar etti.
Evet. yıllarca doğru dürüst uyum politikası izlenmediği için Almanya'da Türklerin de diğer göçmen kökenlilerin de uyum sorunu hiç bitmedi.
Ancak “zararın neresinden dönersen kardı” misali son dönemlerde atlan olumlu adımlar, bu konunun bir 50 yıl daha sürmeyeceği yönünde önemli sinyaller verdi.
Tabii Almanya'daki Türklerden bahsederken, mutlaka İslam da gündeme gelir.
Çünkü bu ülkede yaşayan 4.3 milyon civarındaki Müslüman'ın 2.8 milyondan fazlası Türk kökenlidir.
Almanya'da İslam ve Müslümanlara bakışla ilgili bir araştırma sonucu duyan Türk meslektaşlar şaşkınlıklarını gizleyemediler.
Allensbach Kamuoyu Yoklama Enstitüsü'nün yaptığı araştırmaya göre “İslam” deyince Almanların yüzde 83'ünün aklına “fanatik bir din” gelmekte.
Almanların yüze 71'i İslam dinide hoşgörüye yer olmadığını düşünmekte.
Almanların yüzde 60'ı İslam'ın demokratik olmadığı görüşünü paylaşmakta.
Almanlar¹n yüze 91'i İslam'da kadının dışlandığına inanmakta.
Daha kötüsü ise İslam deyince Almanların yüzde 42'sinin aklına Almanya'da çok fazla Müslüman yaşıyor ve bunların arasında çok sayıca teröristin bulunduğu da gelmekte. Yanlış yaklaşım genelde önyargılardan kaynaklanmaktadır.
Ama bu yaklaşımda hiç şüphesiz Alman medyasının da önemli payı vardır.
Çünkü yapılan bir araştırma Alman medyasındaki İslam ve Müslümanlarla ilgili haberlerin yüze 23.3'ünü terörizm ve İslamizm oluşturmakta.
Bu haberler arasında uluslararası sürtüşmeler yüzde 16.5'le ikinci sırada yer almakta.
Köktendincilik yüzde 7.5, kadınlara baskı yüzde 4.5 oranında yer almakta.
Tabii zorla evlilikler töre cinayeti gibi olaylar günlerce gündemde tutulmakta.
İşte bu durum da Almanların İslam ve Müslümanlara bakışlarını belirlemelerinde önemli bir rol oynamakta.
Daha önceki yıllarda yapılan toplantılarda Alman meslektaşlardan hemen itiraz ve tepkiler gelirdi.
Tabii Alman araştırmacıların yapıp ortaya çıkardıkları bu sonuçların itiraz edilecek bir yönünün bulunmadığı onlar da biliyordu.
Nitekim öyle de oldu...
İtiraz gelmedi...
Tabii doğrulara itiraz edilmemesi bir erdemdir.
Ama bu yetmez...
Umarız Almanya'da birlik içinde yaşamın zarar görmemesi ve sözü edilen uyumun daha kısa süre içinde gerçekleşmesi için Alman meslektaşlarımızı daha fazla özen gösterir.