Güncelleme Tarihi:
İngiltere İçişleri Bakanlığı, AB Adalet Divanının geçen yıl Ankara Anlaşmasından yararlanmak için yaptıkları başvuruyu haklı bulduğu dört Türk mültecinin vize taleplerini kabul etti. Mehmet Darı, Hasan Mazı, Tahsin Küçük ve Nail İçli adına İngiltere İçişleri Bakanlığına başvuruda bulunan hukuk bürosunun girişimine olumlu yanıt
verildi. İçişleri Bakanlığı, İngiltereye çeşitli tarihlerde mülteci olarak gelen söz konusu kişilere 6şar ay süreyle oturma ve çalışma izni verdi. Müvekkilleriyle birlikte basın toplantısı düzenleyen avukatlar Abdül Kuddüs ve Ali Başarat, İngiltere İçişleri Bakanlığının AB Adalet Divanından Ankara Anlaşmasından yararlanma hakkını Eylül 2007 tarihinde kazanan Mehmet Darı ile birlikte diğer üç müvekkillerine de 6 ay süreyle oturma ve çalışma izni verdiğini, bu sürenin bitiminde İngilterede iş yerleri bulunan bu kişiler için yeniden başvuruda bulunacaklarını bildirdi.
İçişleri Bakanlığının aslında söz konusu kişilere birer yıllık vize vermesi gerektiğini belirten avukatlar, ilk vizenin 6 aylık olarak verilmesine de itiraz ettiklerini söylediler. Avukatları, Darı ve diğer üç müvekkillerinin durumunda 6 ile 8 bin Türk mültecinin bulunduğunu tahmin ettiklerini, bu kişilerin Ankara Anlaşmasına uygun olarak iş yeri sahibi olduklarını kanıtlamaları halinde aynı haklardan yararlanabileceklerine inandıklarını anlattı.
Davayı kazanan Mehmet Darı, Hasan Mazı, Tahsin Küçük ve Nail Uçli de hukuk savaşını kazandıkları için duydukları memnuniyeti dile getirdi. Mehmet Darı ve Veli Tüm adlı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları iltica yoluyla geldikleri İngilterede iş yerlerini kurduktan sonra Ankara Anlaşması gereğince bu ülkede kalmak için başvuruda bulunmuş, ancak İngiltere İçişleri Bakanlığı bu taleplerini reddetmişti.
Darı ve Tümün avukatları tarafından AB Adalet Divanına yapılan başvuru, 2007 Eylül ayında sonuçlanmış ve her iki mültecinin de iltica gibi yasal bir yolla İngiltereye girdikleri için Ankara Anlaşmasından yararlanma hakları
bulunduğuna hükmedilmişti. Darının avukatları bu kararın ardından, aynı durumda bulunan diğer üç
müvekkillerinin başvurularını da İçişleri Bakanlığına yapmış ve Adalet Divanı
kararının uygulanmasını istemişti.