Güncelleme Tarihi:
Almanya’da Bochum Ruhr Üniversitesi’ne bağlı Herne Marien Hastanesi ile Hacettepe Üniversitesi özellikle Türk, İsrailli, Ermeni ve Ortadoğu Arap topluluklarında görülen ve ırsi olan Akdeniz Anemisi hastalığı konusunda ortak bir bilimsel araştırma başlattı.
Türk ve Alman doktorların ortak çalışması ile hastalığın Türkiye ve özellikle Almanya’da yaşayan Türkler arasında yayılma, hastalığın seyri ve erken teşhis ile tedavi yöntemleri konusunda bilgi bankası oluşturularak, tıp dünyasına katkıda bulunmak amaçlanıyor.
Hacettepe Üniversitesi’nden Dr. Levent Kılıç ve Dr. Süleyman Şendur, Dr. Arnd Giese, Dr. Atilla Cintosun, PD. Dr. Bernhard Henning, Prof. Dr. Irenaeus Adamietz ile araştırmacılar Ahmet Örnek ve Mustafa Kuruçay, çalışmaları görüşmek ve değerlendirmede bulunmak için Herne Marien Hastanesi’nde bir araya geldiler.
Bilgi bankasında topluyoruz
Türklerin yoğun yaşadığı Ruhr Bölgesi’nin araştırma için çok uygun olduğunu belirten Dr. Atilla Cintosun ve Dr. Arnd Giese, Almanlar’da görülmeyen ama Almanya’da yaşayan Türkler’de ortaya çıkan bu hastalığın tedavi olanakları için birlikte çalışacaklarını söylediler. Hastalığın yeni yaşam ortamına göre gösterdiği değişiklikleri ve sebeplerini araştırdıklarını belirten Dr. Cintosun, “Bunun için seçilen hastaların yaşam bilgilerini ve kan tahlillerini bilgi bankasında topluyoruz. Bu veriler ışığında çalışmalar yapacağız” dedi.
Tedavisi mümkün değil
Akdeniz Anemisi hastalığı kendisini, tekrarlanan ateşler, karın ağrısı, göğüs ağrısı ve eklem ağrısı nöbetleriyle gösteriyor. Nöbetler genellikle 24 ile 48 saat arasında sürüyor ve hastalarda nöbetler dışında hiçbir belirtiye rastlanmıyor. Kalıtsal olan ve gen bozulmasından kaynaklanan bu hastalığa yakalananların sayısının Türkiye’de yüz bin civarında olduğu tahmin ediliyor. Hastalığın teşhisi genetik inceleme, hastanın nöbetler sırasında muayenesi ve kan testleri ile mümkün. Kolşişin ilacı kullanarak tedavi edilen hastalık genetik olduğu için tamamen ortadan kalkması mümkün değil.