Fotoğraf arşiv
Oluşturulma Tarihi: Nisan 23, 2018 09:48
Evet, bir seçim daha gelip kapıya dayandı. Ama belli ki 24 Haziran’da yapılacak erken seçimlerde yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarıyla çifte vatandaş statüsündeki Türkiye kökenlilerin beklentileri yine gerçekleşmeyecek.
Yüksek
Seçim Kurulu’nun (YSK) resmî verilerine göre 1 milyon 430 bini
Almanya Federal Cumhuriyeti’nde olmak üzere yurtdışında seçme ve seçilme hakkına sahip 2 milyon 972 bin Türk vatandaşı ve Türk kökenli seçmen yaşamaktadır.
*
Evet, yurtdışında yaşayan Türklere
Türkiye’de yapılacak seçimlere pasif ve aktif olarak katılma, yani hem oy kullanma hem de seçilme hakkı yıllardır gündemde.
Yurtdışındaki Türkler, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda 23 Temmuz 1995 tarihinde yapılan değişiklikle Türkiye’deki seçimlerde oy kullanma hakkını resmen kazandı.
Ancak çeşitli bahanelerle pratikte uygulamaya konulmadığı için bizlerin bu Anayasal hakkı sadece kağıt üzerinde kaldı.
Sadece gümrük kapılarında oy kullanma imkanı verildi.
Yani T.C. Anayasası yıllarca ihlal edildi.
Hem de göz göre göre.
Hem de bile bile.
*
2008 yılında yapılan yeni bir düzenlemeyle yurtdışı Türklere ‘mektupla oy’ kullanma yolu açıldı.
Ancak Anayasa Mahkemesi, sosyal çevrelerin ‘etkileyebileceği’ gerekçesiyle bu düzenlemeyi iptal etti.
Yurtdışındaki Türkler ilk kez 2014 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçiminde, bulundukları ülkelerdeki Türk diplomatik temsilciliklerinde sandık başına giderek oy kullandı.
2015 yılındaki milletvekili seçimlerinde de.
*
Yurtdışında yaşayan Türk vatandaşları yıllardır kendilere verilen bu Anayasal hakkın pratikte de hayata geçirilmesini talep etmektedir.
Yani sadece seçme hakkının değil, seçilme hakkının da hayata geçirilmesini istemektedir.
Nitekim bu yönde atılmış adımlar vardır.
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) 2014 yılında bu yönde somut bir girişimde bulunmuştur.
AK Parti İstanbul milletvekili Metin Külünk, yurtdışındaki Türkler için bir ‘kontenjan’ belirlenmesini önermiştir.
Ancak bu sonuca ulaştırılmayıp, sadece kağıt üzerinde kalmıştır.
Aynı şekilde AK Parti’nin yurtdışından aday gösterdiği ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) milletvekili olarak giren Mustafa Yeneroğlu öncülüğünde 2015 yılında benzer bir girişimde bulunuldu.
Yeneroğlu, yurtdışındaki Türklerin TBMM’de 15 milletvekili ile temsil edilmesini önerdi.
Ama bu da kağıt üzerinde kaldı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) de yurtdışındaki Türkler kontenjanını geçen yıl gündemine taşıdı.
Yurtdışındaki Türkler için ‘30 milletvekili kontenjanı’ içeren bu öneriye CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da sahip çıktı.
Ancak bunun da sonu gelmedi.
Bu planlar da sadece kağıt üzerinde kaldı.
*
Evet, belli ki tüm partilerde bu yönde olumlu bir eğilim var.
Ama iş ciddiye binince nedense köklü partilerin hiçbiri buna samimi bir yaklaşım sergilemiyor.
Türkiye’deki partiler de politikacılar da haklı olarak yurtdışındaki Türklerin Türkiye ile bağlarının kopmamasını, koparılmamasını istemekteler.
Ancak bunun için yurtdışındaki Türklere tanınan Anayasal haklara da saygı gösterilmesi kaçınılmazdır.
*
Fransa, İtalya, Hırvatistan, Cezayir, Portekiz, Mozambik, Ekvator, Kolombiya, Tunus, Makedonya, Dominik Cumhuriyeti, Romanya gibi ülkeler başta olmak üzere, birçok ülke, yurtdışında yaşayan vatandaşlarına hem seçme hem de seçilme hakkını çoktan hayata geçirmiştir.
Fransa ve İtalya yurtdışında yaşayan vatandaşları için ‘milletvekili ve senatör kontenjanını’ yıllardır uygulamaktadır.
Cezayir bile.
İşte benzer bir ‘kontenjan’ uygulamasını yurtdışındaki Türkler de beklemektedir.
Hem zaman kaybetmeden.
Hem de şimdi.
Seçime girecek partiler listelerin seçilebilecek bir sırasında yurtdışında yaşayan Türkleri de aday çıkararak bu konuda samimi olduklarını gösterebilirler.
Göreceğiz.