Güncelleme Tarihi:
5 ŞUBAT’A KADAR SÜRE TANINDI
Merz, Bild am Sonntag gazetesine verdiği demecinde, Maassen’ın kullandığı dilin de bu dille ifade ettiği fikirlerin de CDU’da yeri olmadığını söyledi.
Çok geçmeden de CDU yönetimi, Hans-Georg Maassen’e istifa edip partiyi terk etmesi için 5 Şubat’a kadar süre tanıdı.
Aksi takdirde ihraç işlemlerinin başlatılacağını duyurdu.
Tabii Maassen, partinin temel ilkelerine uymayan bir şey söylemediğini, açıklamalarının ırkçı içerikli olmadığını, söylediklerini Alman halkının tamamen paylaştığını ileri sürerek istifa etmeyi düşünmediğini açıkladı.
MURAT KURNAZ OLAYI
Evet...
Bir zamanlar Alman Anayasası’nın, özgürlükçü demokratik temel düzenin savunucusu olarak görev yapan Hans-Georg Maassen, partisi tarafından ‘Persona non grata’ (istenmeyen kişi) ilan edildi.
Ama bu 60 yaşındaki Maassen’ın ilk vukuatı değildi.
Daha BfV Başkanı olmadan Federal İçişleri Bakanlığı’nın hukuk bölümünde çalışırken Almanya’da doğup büyüyen ve Amerikalıların suçlamalarından dolayı Guantanamo’da yargılanmadan 5 yıl tutuklu kalıp işkence gören Türkiye kökenli Murat Kurnaz’ın süresiz oturma izni olduğu halde Almanya’ya gelmesinin engellenmesini içeren raporun hazırlanmasında Maassen’ın etkin rol oynadığı ortaya çıktı.
Maassen’ın sağ popülist Almanya için Alternatif’in (AfD) BfV tarafından izlenmesine izin verilmemesi için parti yöneticileriyle görüşüp onlara tavsiyelerde bulunduğu ve tüyo verdiği de ortaya çıktı.
*
Eski Doğu Almanya sınırları içinde oluşturulan yeni eyaletlerden Saksonya’nın Chemnitz kentinde 2018 yılında Suriye ve Iraklı üç sığınmacı, bir Alman vatandaşını bıçaklayıp öldürdü, iki Alman’ı da ağır yaraladı.
Bu olay duyulur duyulmaz aşırı sağcılar kentte ‘yabancı avına’ çıktı.
Önlerine gelen yabancı görünümlülere saldırıp, sokaklarda kovaladılar, yakaladıklarına da dayak attılar.
Dönemin Almanya Başbakan Angela Merkel, aşırı sağcıların ve sağ popülistlerin kentte kin ve nefret yaydıklarını içeren görüntülerin kesinlikle kabul edilemeyeceğini vurgularken, “Bunun bizim hukuk devletimizde yeri yoktur” dedi.
Merkel de yabancılara dönük saldırıları ‘sürek avı’ olarak niteledi.
Ama dönemin Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı (BfV) Başkanı olan Maassen “Medyada, Chemnitz’de aşırı sağcıların sürek avına çıktığı haberlerine duyulan şüpheyi ben de taşıyorum. İstihbaratın elinde ‘sürek avına’ dair bilgi yok. İnternette yayınlanan video görüntülerinin gerçek, otantik olduğuna dair bir delil yok” açıklamasında bulundu.
Yoğun tepki ve eleştiriler üzerine Maassen BfV Başkanlığı’ndan alındı ve Federal İçişleri Bakanlığı’na müsteşar olarak atandı.
Yani bir yerde ödüllendirildi.
Ancak tepkiler bitmeyince erken emekliliğe sevk edildi.
HİÇ KOLAY OLMAYACAK
Her ne kadar CDU istifa etmemesi halinde ihraç işlemleri başlatacağını açıklasa da bu hiç kolay olmayacaktır.
Bir dönemler Berlin Eyalet Maliye Senatörü olarak görev yapan SPD’li Thilo Sarrazin, “Kosovalılar nasıl Kosova’yı istila etmişlerse, Türkler de Almanya’yı öyle istila edecekler: Yüksek doğum oranıyla” dedi.
“Ben bu ülkede yaşayan, devleti reddeden, çocuklarının eğitimi için doğru dürüst çaba göstermeyen, sürekli olarak başörtülü küçük kız çocukları üreten kimseyi kabullenmek zorunda değilim. Bu Berlin’de yaşayan Türklerin yüzde 70’i Arapların yüzde 90’ı için geçerlidir” dedi.
‘Almanya Kendi Kendini Yok Ediyor’ adlı kitabında Türkiye’den, Yakın ve Orta Doğu’dan gelenler yüzünden Almanya’nın aptallaşacağını yazdı.
SPD, 2009 yılında partiden ihraç işlemi başlattı.
Ve işlemler ancak 2019 yılında sonuçlandı.
Yönetimin kararına mahkemede itiraz etmeyince Thilo Sarrazin 2020 yılı ortalarında SPD’yi terk etti.
Gönüllü olarak istifa etmemesi halinde Maassen olayı da yıllar alacaktır.