Güncelleme Tarihi:
HIRİSTİYAN Sosyal Birlik Partisi’nin (CSU) bu yıl yapılacak seçimlerde Bavyera Eyaleti’nde tek başına iktidara gelme hesapları “Amigo Skandalı” ile bir anda altüst oldu. Üst düzey politikacıların eş ve yakınlarını bürolarında yüksek maaşlı eleman olarak çalıştırdığı ortaya çıkan CSU krizi örtme derdine düştü. CSU’lu politikacılar bu yolda kurban olarak Türkiye’yi seçti.
TÜRKİYE’YE SARILDI
CSU Genel sekreteri Alexander Dobrindt, küçük ortağı oldukları Alman hükümetinin, son zamanlarda Türkiye’ye yakın davranmasından rahatsız olduklarını açıkladı. Dobridt, “Süddeutsche Zeitung” gazetesine verdiği demeçte “Türkiye asla AB üyesi olmaz” dedi. Dobrindt, Alman Hükümeti’nin Türkiye’yle müzakerelerin hızlandırılması yönündeki açıklamaları ve Başbakan Merkel’in Türkiye politikasının CSU olarak kendilerini kızdırdığını söyledi.
GÖRÜŞ İSTEDİ
CSU içinde Federal Hükümet’in, bu ilgisinden rahatsız olan yalnız Dobrindt olmadı. Hıristiyan Birlik Partileri’nin (CDU/CSU) CSU’lu Grup Başkanı Johannes Singhammer da bu konuyla ilgili hükümetten görüş istedi. Süddeutsche Zeitung Gazetesi’nde yer alan habere göre Singhammer’e verilen yanıtta Türkiye’nin son dönemde göstermiş olduğu sosyo-ekonomik gelişmeye vurgu yapıldı. Çok yakında Türkiye ile yeni bir müzakere başlığı açılacağını duyuruldu. Mektupta “Federal Hükümet, Türkiye ile müzakerelerin canlandırılması için gayret göstermektedir” denildi. Alexander Dobrindt ise “Bu verilen sinyal yanlıştır. Biz Türkiye’nin Avrupa ile yakın ilişki içinde olmasından yanayız. Ancak Almanya, Türkiye’nin AB’ye hiçbir zaman tam üye olamayacağını net bir şeklide anlatmak zorundadır” dedi.