Güncelleme Tarihi:
*
Ya Almanya’da?
1980 yılına kadar Türk vatandaşları Almanya’ya vizesiz seyahat edebiliyorlardı.
1970’li yılların sonlarına doğru Türkiye’den gelerek Almanya’da sığınma talebinde bulunan Türklerin sayısının artması üzerine, dönemin Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile Hür Demokrat Parti’den (FDP) oluşan koalisyon hükümeti vize uygulaması için harekete geçti.
Nitekim 1980 yılı temmuz ayı itibariyle Türkler için Almanya’ya ‘vizesiz seyahat’ dönemi kapandı.
1990’lı yıllar itibariyle Almanya’ya sığınmacı sayısının artması üzerine, iktidarda bulunan Hıristiyan Demokrat/Hıristiyan Sosyal Birlik Partileri (CDU/CSU) ve FDP’den oluşan koalisyon hükümeti, Anayasa’da değişikliği çıkış yolu olarak gördü.
23 Mayıs 1949 tarihinde kabulüyle Federal Almanya Cumhuriyeti’nin ilan edildiği Alman Anayasası’nın 16’ncı maddesindeki “Politik takibata uğrayanlar iltica hakkına sahiptir” ilkesine dokunulmadı.
Ancak anamuhalefet SPD’nin de desteğiyle, “Avrupa Birliği’ne (AB) üye bir ülkeden veya Mülteciler Hakları Hakkında Anlaşma’nın ve Özgürlüklerin Korunması Hakkında Sözleşmelerin fiilen uygulandığı üçüncü bir ülkeden giriş yapan kimse aynı maddenin 1’inci bendinden yararlanamaz” ilavesi yapıldı.
Başka bir deyişle, Nasyonal Sosyalizm, yani Nazi döneminde politik takibata uğradıkları için birçok ülkenin kapılarını Almanlara sonuna kadar açıp sığınma hakkı verdikleri için Alman Anayasası’na konan bu ‘sınırsız sığınma hakkı’, büyük ölçüde sınırlandırıldı.
Buna itiraz edenler oldu.
Yeşiller ile Sol Parti’nin öncüleri de karşı çıktı.
Ama onları takan olmadı.
Uygulama, 1993 yılında hayata geçirildi.
Dava açanlar oldu.
Ama işe yaramadı.
Federal Anayasa Mahkemesi, 1996 yılında son noktayı koydu.
Alman Anayasası’nda yapılan bu değişikliğin Anayasa’ya aykırı olmadığına karar verdi.
*
Evet, demokratik hukuk devleti Almanya’da da ‘bağımsız!’ yargı, ‘milliyetçi’ bir tutum sergileyip bir yerde ‘Deutschland zuerst’ (Önce Almanya) dedi.