Güncelleme Tarihi:
Şanlıurfa'nın Suru? İl?esi nüfusuna kayıtlı olan ve bugüne kadar hi? okula gitmeyen F.B., soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı'na verdiği ifadesinde pişmanlık yasasından yararlanmak istediğini söyledi. 3 yıl önce örgüte katılıp bir süre önce de ka?arak güvenlik gü?lerine teslim olan F.B., anne ve babasının peş peşe ölümünün ardından sevdiği kızın başkasına verilmesiyle psikolojisinin bozulduğunu ileri sürdü.
Yaşadığı bunalımdan kurtulmak i?in 2005'in şubat ayında Balıklıgöl'e gidip dolaştığını, bu sırada Harran ?niversitesi'nde okuyan Ahmet adlı bir gen? ile tanıştığını ifade eden F.B., "Bu kişi bana, 'Psikolojik sorunların var, sana yardımcı olabilirim' dedi. Bir saat kadar sohbet ettik, bu sırada PKK hakkında bilgiler verdi. ?zürlü bacağımın ameliyatla düzelme imkanı bulunduğunu ve bunun i?in yardımcı olacağını söyledi. Kandil Dağı'nda bulunan hastanede ameliyatın ücretsiz olarak yaptırılabileceğini anlattı. 3 gün sonra tekrar buluştuk, beni Van'a otobüsle gönderdi. Van'da adını bilmediğim bir kişi karşıladı. Kara yoldan sınırı ge?tik ve sonunda Kandil Dağı'na kampa götürüldüm" dedi.
?NCE ASKERİ EĞİTİM VERDİLER
Kandil'e ulaşmasının ardından ameliyat i?in geldiğini anlattığında örgüt sorumlularının, öncelikle askeri eğitim alması gerektiğini söylediğini belirten F.B., "Neye uğradığımı şaşırdım. ?rgüt mensupları, 'Ya denileni yaparsın, ya da ölürsün' dedi. ?lüm korkusu ile söyleneni yapmaya başladım. Eğitim sırasında kalaşnikof, bixi, kanas gibi silahların yanı sıra roketatar kullanmayı öğrendim" diye konuştu. Silahlı eğitimin ardından olası ?atışma durumunda yarar sağlayamayacağı kanısına kapılan örgüt yöneticilerinin, kendisini bomba eğitimine yönlendirdiğini kaydeden F.B., şöyle dedi:
"Ancak, bu eğitime gelenler ilk olarak bir tür cesaret testinden ge?iriliyor. İlk gelenlerin eline bomba verilip, belirtilen hedefe atılması isteniyor. Atamayanlar cesaretsiz olarak sınıflandırılıp bu eğitimden uzaklaştırılıyor. Ben bu eğitime gittiğim zaman verilen bombayı atamayınca 'Bu bir işe yaramaz' dediler ve mutfağa gönderdiler. Ka?ış sürecine kadar sürekli olarak mutfakta bulaşık?ılık yapıyordum. Bulaşıkları yıkıyor ve yemek hazırlıklarına yardım ediyordum. Bunun yanı sıra geceleri de kamp bölgesinde silahlı nöbet tutuyordum."
SİLAHLAR IRAK'TAN GELİYOR
Türkiye'nin İran ve Irak sınırında ka?ak?ılık yapanlardan sürekli olarak 'gümrük' adı altında para alındığını ifade eden F.B., örgütün silah ve te?hizat sıkıntısı ?ekmediğini de anlattı. Operasyonlarda örgütün kayıplarının ne olduğu veya Türkiye'nin PKK ile ilgili yaptığı ?alışmaların teröristlerce öğrenilmesinin engellenmesi i?in her türlü iletişim aracının yasaklandığını kaydeden F.B., örgütün her türlü silah ve patlayıcı ihtiyacının Irak'tan karşılandığını, zaman zaman kamplara yük kamyonları i?erisinde patlayıcılar getirildiğini, füzelerin de bulunduğunu anlattı.
F-16 SESİ YETİYOR
Kandil ve diğer kamplara yönelik hava operasyonlarının etkili olduğunu belirten F.B., şunları söyledi:
"Saldırı öncesi bize barınaklarımızı terk ederek araziye dağılmamız ?ağrısı yapıldı. Hemen ka?ıp boş araziye dağıldık. Dağılmamızın ardından da u?aklar kampı yerle bir etti. Neye uğradığımızı şaşırmıştık. Bölgede sığınak ve mağaralar vardı. ?rgüt yöneticileri bize hava saldırılarında kaybın önlenmesi i?in 40-50 kişilik sığınaklara 5'er kişi girmemizi, diğer kişilerin de 3 ve 5'er kişilik gruplar halinde mağaralarda kalınması talimatını verdi. Sürekli olarak gökyüzünü kontrol ediyor ve sesleri takip ediyorduk. F-16'ların sesini duyunca ?il yavrusu gibi araziye dağılıyorduk. Neredeyse günde birka? kez F-16 sesi yüzünden kaldığımız yerleri bırakıp araziye dağıldığımız zamanlar oluyordu. Bu saldırılar sırasında benim bulunduğum gruptaki 6 kişi öldü. ?rgüt hava saldırılarında önemli darbeler alındı. Çıkan ?atışmalarda verilen kayıplar örgütte ?öküntüyle neden oldu. Son dönemlerde liderliğini 'Doktor Bahoz Erdal' kod adlı Fehman Hüseyin'in yaptığı HPG bünyesinde ?zel Kuvvetler adlı yeni bir birim kuruldu. Bu birime özel yetenekli, cesaretli ve kendisini Kürt halkına adamış insanların alındığı söylendi. Bu biriminin ne yaptığı bizlere asla anlatılmadı. Tek bildiğimiz se?ilen kişilerin intihar komandosu olarak yetiştirildiğiydi. Saldırılar nedeniyle ka?maya karar verince, gece silahlı nöbet tutarken yola ?ıktım. IKDP gü?lerine teslim oldum beni sorgulayıp cezaevine koydular. 40 gün cezaevinde kaldım. Bu süre?te bana peşmergeye katılmam teklif edildi. Kabul etmeyince bu kez Dohuk'ta kendilerinin vereceği ge?ici kimlik ile ?alışmamı önerip, para ve imkan sağlayacaklarını söylediler. Yine kabul etmeyince serbest bırakıldım. Suriye'den ka?ak yollarla Suru?'a gelip teslim oldum."
PKK'nın elemanlarını şehirlerdeki milisleri aracılığıyla sağladığını, örgüte sempatizan olmayanların ise yurtdışına ?alışmaya gitmek, ailesine maddi destek sağlanması, tedavi ettirilmesi gibi söylemlerle PKK'ya kazandırıldığını da anlatan F.B., son operasyonlar nedeniyle Türkiye'den katılımın yok derecek düzeye düştüğünü ileri sürdü. PKK'ya İranlı Kürtlerden katılımın ?ok fazla olduğunu da kaydeden F.B.. mevcut teröristlerin de örgütten ayrılmak istediğini ancak ölüm korkusuyla bunu yapamadıklarını belirtti.