Güncelleme Tarihi:
51 yıldır trikoculuk mesleğini yapan Celal Aydıner, ?ocukları ve torunlarıyla birlikte Gaziler Caddesi'ndeki atölyesinde ?alışmaya devam ediyor.
Gaziantep'te ilk motorlu tezgahı kullanan, ilk overlok makinesini getiren Aydıner, yanında yüzlerce ustayı yetiştirdi ve Gaziantep'in bugün Türkiye'nin en önde gelen triko şehirlerinden birisi olmasına büyük katkı sağladı.
4 ?ocuk babası ve 15 torun sahibi Celal Aydıner, 1931 yılında Gaziantep'te doğduğunu, 1957 yılında trikoculuk mesleğine başladığını ve 1960 yılında Numune Triko'yu kurarak beş kardeş birlikte ?alıştıklarını, sonra her birinin mesleği ayrı ayrı sürdürdüğünü ve halen devam ettiklerini anlattı.
"ALTIN MADALYALI TEK TRİKOTAJCI BENİM"
Altın madalyalı tek trikotajcı olduğunu belirten Aydıner, altın madalya almasını şöyle anlattı:
"1964 yılında, Gaziantep'in kurtuluş yıl dönümü nedeniyle Halk Eğitim Müdürlüğü bir sanayi sergisi a?tı. O zamanlar ilk motorlu tezgah sadece bizde vardı. Triko yapımında kullanılan malzemeleri at arabasıyla, kar ve buza rağmen götürüp sergiledik. Sergiden birka? gün sonra Sanayi ve Ticaret Bakanı Muammer Erten geldi. Ticaret ve Sanayi Odası vasıtasıyla, bize altın madalya vermeyi kararlaştırmışlar. Firmamıza ait ?orap ve trikotaj işleri başarılı görüldüğünden ve sanayimizin örnek eserlerinden biri kabul edildiğinden, sektöre öncülük ettiğimizden dolayı bize takdirname ile altın madalya verildi."
Aydıner, Gaziantep'e ilk overlok makinesini de kendisinin getirdiğini, makineyi kullanmasını eşine ve ?ocuklarına öğrettiğini söyledi.
O yıllarda atölyelerinde 80 makine bulunduğunu, 100'den fazla kişiyi istihdam ettiklerine dikkati ?eken Aydıner, "Şimdi sektörde söz sahibi olan ustaların ?oğunda emeğimiz var. Çok kalfa yetiştirdik, hepsi usta oldu, dükkan a?tılar" dedi.
"BAŞARININ SIRRI..."
Mesleği ilk yaptığı yıllar ile bugünü karşılaştıran Aydıner, sektörde şimdi üretimin fazla, tüketimin az olduğunu, iş kurmak i?in ?ok sermaye gerektiğini söyledi.
Aydıner, işini severek yaptığını ve hep insana hizmeti ön planda tuttuğunu ifade ederek, a?ıklamasında şunlara dikkat ?ekti:
"O zamanlar söz senetti, güven vardı. Biz müşterilerimize a?ık hesap verirdik ve sözlerinde dururlardı, bor?larını zamanında öderlerdi. Şimdi işler ?ok zorlaştı. Adam ?ek ile senet ile alıyor, günü geldiğinde ödemiyor. Esnaf ekonomik sıkıntı ?ekiyor. Mesleğe ilk başladığımız yıllarda rekabet ortamı olmakla birlikte, esnaf birbirine daha saygılıydı ve herkes birbirine yardımcı olmaya ?alışırdı. Kimse kimsenin kuyusunu kazmaya ?alışmaz, aksine elinden tutmaya ?alışırdı. Hatır-gönül, dostluk eskide kaldı. Maddiyat ön plana ?ıktı. Oysa her şeyden önce doğruluk ve kalite öncelik almalı."
51 yıllık ?alışma hayatında ülke ekonomisinde krizlerle de karşılaştığına işaret eden Celal Aydıner, "Krizleri sabırla aştık. İşimizi kü?ültmedik, üretmeye ve istihdama devam ettik. İyi olur dedik, iyi oldu. Hala ?alışmaya devam ediyorum. Gücümün yettiği kadar da ?alışacağım" dedi.
Aydıner, mesleğe yeni girmek isteyenlere de işlerini sevmeleri ve dürüst olmalarını tavsiye etti.
"ÇİN'DEN İTHALATIN ?N?N? KESTİ"
Celal Aydıner'in oğlu Celal Aydıner ise mesleği babasından öğrendiğini, S&C Tekstil olarak Gaziantep'te ilklerinin devam ettiğini belirterek, "Şu anda namaz takkesi yapıyoruz. Bu takkeler bu zamana kadar Çin'den ithal ediliyordu. Bunu Gaziantep'te yapan tek firmayız" dedi.
Aydıner, üretimlerini Suudi Arabistan, İran, ?rdün başta olmak üzere özellikle Orta Doğu ülkelerine ihra? ettiklerini kaydetti.