Güncelleme Tarihi:
‘GELİYORUZ’ TEHDİDİ
Seçim akşamı düzenlenen ‘şenlikte’ Tino Chrupalla, “Bu bir başlangıçtı” diyerek ‘geliyoruz’ sinyali verdi.
Daha doğrusu ‘tehditte’ bulundu.
Alman İnsan Hakları Enstitüsü’ünün (DIMR) yayınladığı en son rapora göre, AfD’nin yasaklanması için haklı, gerekli ve yeterli nedenler vardır.
Raporda, “AfD, aşırı sağcı, ırkçı, aşırı milliyetçi hedeflerine ulaşabilmek için aktif ve planlı bir şekilde ilerlemektedir” denilmektedir.
“AfD, Alman Anayasası’nın 1’inci meddesindeki ‘İnsan onuru dokunulmazdır. Ona dikkat emek ve onu korumak devletin görevidir’ temel ilkesini ihlal etmektedir” görüşü vurgulanmaktadır.
Hatta AfD’nin Almanya’da demokratik hukuk devletinin temel ilkelerini ihlal ettiği gibi, devre dışı bırakmayı hedeflediğine de yer verilmektedir.
Yani “AfD yasaklanma koşullarını yerine getirmektedir” denilmektedir.
Tüm bunlara rağmen DIMR, AfD’nin yasaklanması için başvuruda bulunulmasını tavsiye etmemektedir.
ALMANYA HUKUK DEVLETİDİR
Evet...
Yasak çözüm değildir...
Almanya’da hangi kanattan, hangi düşünceden olursa olsun, herhangi bir partinin yasaklanması da kolay değildir.
Zaten doğru olanı da budur.
Ama Almanya demokratik bir hukuk devletidir.
Bu ülkede yaşayan herkesin demokratik hukuk devletinin temel ilkelerine de bu ülke de geçerli yasalarına da riayet etmesi, saygı göstermesi gerekmektedir.
Şarttır da...
Son yapılan kamuoyu yoklamaları Almanya’da bu hafta sonu genel seçim olsa aşırı sağcı AfD’nin toplam oyların yüzde 20’sini alarak CDU/CSU’nın ardından ‘ikinci güçlü parti’ konumuna yükseleceğini göstermektedir.
Hatta eski Doğu Almanya sınırları içinde oluşturulan eyaletlerde AfD’nin yüzde 30’un üzerinde oy alarak ilk sıraya yerleşeceği sinyalleri de gelmektedir.
AfD’nin gelecek yıl yeni eyaletlerden Saksonya’da ve Thüringen’de yapılacak eyalet parlamentosu seçimlerinden ‘en güçlü parti’, Brandenburg’da da ‘gücünü artırarak’ çıkmasına kesin gözüyle bakılmaktadır.
*
Son yapılan bir başka kamuoyu yoklaması ise tedirginliği daha da artırmaktadır.
Almanya’da insanların yüzde 59’u, AfD’nin ‘aşırı sağcı bir parti’ olduğu görüşünü paylaşmaktadır.
İnsanların yüzde 61’i AfD’nin federal düzeyde iktidara ortak olmasından korkmaktadır.
İnsanların yüzde 46’sı AfD’nin iktidara olası ortaklığının Almanya’nın imajına kesinlikle zarar vereceği görüşünde birleşmektedir.
Daha da korkuncu ise Almanya’da iktidarın başına AfD’li bir başbakanın geçmesidir.
Böyle bir durumda, Almanların yüzde 15’i ülkeyi, yani Almanya’yı terk edip başka bir ülkeye göç etmek istemektedir.
Tabii ki bu çözüm değildir.
Olamaz da olmamalıdır da...
Bu ülkede yaşayan demokrasi sevdalıları, özgürlük sevdalıları harekete geçip kararlı bir şekilde toplumsal mücadele vererek, bu ülkeye, ‘ülkemize’ sahip çıkmalıdır.
Hem de zaman kaybetmeden.
--------------------------------------------------
Okuyucularımızın mübarek Kurban Bayramı’nı yürekten kutlar, güzelliklerle dolu nice bayramlar geçirmelerini dilerim.
İzninizle yazılarıma bir süre ara vereceğim.