Güncelleme Tarihi:
GÜVENLİK PAKETİ EYALET MECLİSİ’NDEN DÖNDÜ
Alman istihbarat servislerinin planlanan terör saldırılarını önceden belirlenmelerinde, daha doğrusu belirleyememelerinde, Almanya’daki yasal düzenlemeler de etkin rol oynamaktadır.
Örneğin Almanya’nın Mannheim kentinde Afgan kökenli bir sığınmacının bir polisi bıçaklayıp öldürmesi ve Solingen’de Suriyeli bir sığınmacının 3 kişiyi öldürüp çoğu ağır 8 kişiyi yaralaması üzerine, Almanya’da SPD, Yeşiller ve FDP’den oluşan koalisyon hükümeti, Federal Meclis’e tren ve metro istasyonları ile kamuya açık yerlerde bıçak taşınmasının yasaklanmasını içeren, güvenlik birimlerinin yetkilerini genişleten, internette biyometrik verilerin, kişilerin görüntüleri ve seslerinin de kıyaslanmasını içeren bir “güvenlik paketi” sundu.
Federal Meclis’te kabul edildiği halde “güvenlik paketi”, ana muhalefet CDU/CSU’nun karşı çıkması nedeniyle Eyaletler Meclisi’nden döndü.
CDU/CSU, bireysel biyometrik verilerin, yüz ve seslerin dijital ortamda kıyaslanmasının “kişisel verilerin gizliliği” ilkesi ile bağdaşmadığı gerekçesiyle bunu engelledi.
Oysa ki birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi, dünyanın çeşitli kesimlerindeki İstihbarat Servisleri, bu imkandan yıllardır yararlanmaktadır.
*
İşte bu nedenle, gelişmiş bir sanayi ülkesi olan Almanya’ya siber güvenlik imkanlarından yararlanmamak yakışmıyor.
Hem de hiç yakışmıyor...
Almanya’da Gizli Haber Alma Servisleri’nin var olan teknik imkânlardan yeteri kadar yararlanmadığına biz daha önceki dönemlerde de tanık olduk.
“Dost” ülke ve müttefik Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) İstihbarat Servisi Ulusal Güvenlik Ajansı’nın (NSA), 2014 yılında Almanya Başbakanı Angela Merkel’in bile telefonunu gizlice dinlediği ve internetteki yazışmalarına ulaştığı ortaya çıktı.
Hem de Başbakanlık binasına birkaç yüz metre mesafedeki ABD Büykelçiliği’nin çatısına yerleştirdiği aygıtlarla.
Almanya’da bir gürültü koptu.
Birçok politikacı, “Nasıl olur da dost bir ülke böyle bir girişimde bulunur?” diye sitem etti.
Özellikle de muhalefet kanadı, Merkel hükümetine ABD’den, “Bunun hesabının sorulması” çağrısında bulundu.
Ama bunun hesabını soran falan olmadı.
HESAP SORAN OLMADI
Başbakan Merkel, Berlin’de düzenlediği bir basın toplantısında, “Dostlar arasında gizli dinlemeler kesinlikle olmamalı. Olmaz böyle bir şey. Biz müttefikiz. Bir ittifak ancak karşılıklı güven üzerine kurulur” dedi.
Ancak daha sonraki günlerde yalnız Merkel’i değil, NSA’nın Almanya’nın eski Başbakanları Helmut Kohl ve Gerhard Schröder’in telefonlarını da gizlice dinlediği ortaya çıktı.
Hem de Danimarka’nın yardımıyla.
Tabii Almanya’da yurt dışı istihbarattan sorumlu BND’nin de ABD’de yüksek düzeyde politik sorumluluk taşıyan bazı politikacıların telefonlarını gizlice dinlediği de ortaya çıktı.
Başka ülkelerde de.
Türkiye’de de.
Hem de yıllardır.
Almanya’dan hesap sorulmasını isteyenler oldu.
Tabii hesap falan soran olmadı.