Güncelleme Tarihi:
İDDİAYA göre, her 2-3 senede bir kızını ziyarete gelen Nuran Kürkçü, 31 Ekim akşamı küçük beyincik kanaması geçirdiği için acilen Asklepious Altona Hastane’sine kaldırılarak ameliyata alındı. Ameliyatın çok başarılı geçtiğini belirten Nuran Kürkçü’nün kızı Tülin Kürkçü, daha sonra annesinin yanlış tedavi sonucu yatalak olduğunu söyledi.
Hamburg yakınlarındaki Wedel kasabasında küçük bir kafe işleten ve annesinin hastalığı nedeniyle 3 aydır işlerinin başında duramayan Tülin Kürkçü, yaşadıklarını anlattı: “Beyincik kanamasının ardından yapılan ilk ameliyattan sonra annesine trakeostomi işlemi yapılması tavsiye edildi. Ben de ‘Yapılması gereken işlemler neyse yapılmasını kabul ediyorum ama ilk önce bunları görüşmemiz gerekiyor’ dedim. Bu konuda şu anda tek başıma karar veremeyeceğimi söyledim. İki saat sonra bana telefon geldi. Annemin nefes alabilmesi için yapılan trakeostomi işlemi sırasında, doktorun elinin kayması sonucu cihazın, Truncus Brachiocephalicus ana kök damara saplandığı ve hastanede Kalp Damar Cerrahi bölümü olmadığı için annemi acilen Harburg Asklepious Damar Kalp Cerrahi bölümüne gönderdiklerini söylediler.”
‘YİNE DÜZELMEDİ’
“Harburg Asklepious’ta annemin göğsü açılarak cihazın çıkarılmasının ardından Trunchus Bronchialious dikilerek damar kapatıldı. Göğüs kafesi de işlem bittiğinde kapatıld ve tekrar aynı hastaneye gönderildiği. Sonrasında annmeni tansiyon ve kalp atışları düşmeye başladı. Kalp pili takıldı ama pil de fayda etmedi. 2.5 ay yoğun bakımda kaldı. Sonraki süreçte bypass ameliyatı yapılması gerektiği söylendi. Türkiye’den bir doktor akrabamı arayarak ondan destek aldım. Askeriyeden emekli babamın doktoru olan bu kişiyle Alman doktorları sık sık görüştürdüm. Doktor akrabamız, kasıktan girilen bypass’ın uzun bir yol olduğunu ve fayda etmeyeceğini söyledi. Bu nedenle ben de kabul etmedim ve göğüsten yapılmasını istedik. Annemin göğüs kafesinde soldan sağa yapay damar bypass ameliyatı yapıldı. O da yetersiz geldi ve annem yine düzelmedi.”
‘YANLIŞ TEDAVİ YÜZÜNDEN’
Türkiye’den gelmeden önce tüm kontrollerini yaptırmıştı, kalp damarlarında hiçbir sıkıntısı yoktu. Şu anda hatalı tedavi nedeniyle kalp hastası oldu ve ayağa kalkamıyor. Ayrıca bir hemşire tarafından kafasına vurularak dövüldüğünü öğrendim. Annemle her gün görüşüyordum, annemin bilinci oldukça açıktı. Bana her şeyi yazıyor ve anlatıyordu. Günde sadece 2 saat ziyaret etmeme izin veriliyordu. Çaresiz kaldım ve annemi Almanya’dan kurtarmak istedim. Aklıma Türk Konsolosluğu’nu aramak geldi. Ankara’dan bir hanımla görüştüm ve durumu anlattım. Bana çok yardımcı oldu ve Türk Konsolosluğu’yla iletişime geçeceğini söyledi. Görüşmeden 1 saat sonra Hamburg Başkonsolosu Yonca Sunel beni aradı ve aynı gün randevu vererek beni konsolosluğa davet etti. Ona tüm detayları anlattım, hastane raporlarını kendisine ilettim. Olay, Sağlık Bakanlığı’na iletildi. Annemin burada kalması, ölüme terk edilmesi demekti. Konsolosluk ve Sağlık Bakanlığı’nın desteğiyle 23 Ocak Cumartesi akşamı annemi, Sağlık Bakanlığı’nın gönderdiği ambulans uçakla Ankara’ya gönderdik. Tedavisi orada devam ediyor. Şu an doktorlar da süreci bilmedikleri için çaresiz. Covid-19 PCR testini yaptırdıktan sonra ben de Ankara’ya uçacağım. Çünkü annemin yaşadıklarını en iyi ben biliyorum.”
‘DAVACI OLACAĞIM’
“Tek dileğim annemin yaşaması. Ankara Dışkapı Hastanesi’nin annemi oradan sapasağlam çıkartarak yaşadıklarımızı unutturmasını istiyorum. Almanya’da yapılanları da herkes bilsin. Sağlık sektöründe kimse ailesini yalnız bırakmasın. O kadar kötü şeyler oluyor ki, annemde bunu yaşadım. Tek dileğim bu tür şeyler bir daha olmasın. Annem Almanya’da tedavi gördüğü 2.5 aylık süreçte 3 hastane değiştirdi. Toplamda 5 kez ameliyat oldu. Yoğun bakım ve yüksek ameliyat masrafları da annesinin Türkiye’deki sigortası (SGK) üzerinden karşılandı. Yasal haklarımı kullanarak hastane ve doktorlardan davacı olacağım. Bu alanda uzman olan Alman avukatlarla anlaştık.”