Güncelleme Tarihi:
Fotogaleri: ALMANYA'NIN İLK CAMİSİ
Avrupa'da Türkler'e duyulan ilginin üst seviyeye ulaştığı 18. yüzyılda Schwetzingen Sarayı'nın bahçesine inşaa edilen cami, bugün hem turistlerin, hem de bölgede yaşayan Türkler'in hayranlıkla ziyaret ettiği bir yapı. Baden Württemberg Eyaleti'ne bağlı Heidelberg kenti yakınında bulunan Schwetzingen, hala "Almanya'nın ilk camisi" ile adından bahsettiriyor. Pfalz ve Bavyera Prensliği hükümdarı Prens Karl Philipp Theodor'un mimar Nicolas de Pigage'ye yaptırdığı ve 1795 yılında tamamlanan caminin iki minaresi bulunuyor. Bir "Türk Bahçesi" ile süslenen yapı, içindeki mihrap gibi eksikler nedeniyle aslında ibadet için uygun değil. Ancak buna rağmen dönem dönem Müslümanlar tarafından cami olarak kullanılmış. Ürdün Kralı Hüseyin'in 1962 yılında ziyaret ettiği caminin mimarisi daima koruduğu eski çizimlerden de anlaşılıyor.
YAZILARDA HATA VAR
Saray yetkilileri, sadece süs amaçlı yapılan caminin içinde bazı kusurların da olduğuna dikkat çekiyorlar. Duvardaki Arapça yızıların, aslında Arapça bilmeyen ustalar tarafından duvara işlendiği için hatalar içerdiğini hatırlatan yetkililer, "Ancak burası artık müze olarak kullanılıyor. Hataların farkındayız ancak yazıları değiştirmemiz mümkün değil. Zaten yazıların dini bir anlamı da yok. Atasözü gibi tavsiyeler içeriyor" bilgisini veriyorlar. Prens Karl Theodor'un şeftali çiçeği rengini çok sevmesi nedeniyle caminin duvarının da bu renkte olduğuna dikkat çeken yetkililer "Hem hava şartları, hem de geçen yıllar rengin değişmesine neden oldu. Ancak son yapılan restorasyon çalışmalarında yine orjinal renk kullanıldı" bilgisi veriyorlar.
MOZART'IN OYUNU SAHNELENDİ
Geçtiğimiz yıllarda 10 milyon Euro harcanarak yenilenen cami ve bahçesi bugün ilk inşaa edildiği gündeki gibi görenleri kendine hayran bırakıyor. Yüzyıllar önce Avrupa'daki bir çok sarayın bahçesine cami inşaa edildiği ancak günümüzde bir tek Schwetzingen camiinin ayakta kaldığına dikkat çekiliyor. Saray bahçesinin en pahalı ve en görkemli yapıtı olan cami geçtiğimiz yıllarda değişik şartlarda kullanıldı. Örneğin 1870/71 yıllarında Almanlar'ın Fransa'ya karşı yaptığı savaşta revir olarak. Ayrıca Wolfgang Amadeus Mozart'ın "Saraydan kız kaçırma" operası 4 Haziran 1921'de Mannheim Ulusal Tiyatrosu tarafından caminin bahçesinde sunulmuş. 1927'de ise Berlin'deki Akademik İslam Cemiyeti "İslamia" camide bir İslami Yüksekokul açmayı planlasa da bunun için izin alamamış. İkinci Dünya Savaşı sonrası Amerikalı'ların ana binayı gece kulübü olarak kullandıkları da belirtiliyor.
BELEDİYE İBADET İÇİN İZİN VERDİ
Almanya'ya 70'li yılların başında gelen ve bugün Schwetzingen merkezindeki Süleymaniye Camii'nin Dernek Başkanı olan Orhan Ay, saray içindeki camide namaz kılabilme imkanı bulan nadir kişilerden bir tanesi. O yıllar şimdi olduğu gibi Müslümanlar'ın gidebileceği yüzlerce cami bulunmadığına dikkat çeken Ay "Boş salonları ibadethane olarak kullanıyorduk. Bu bölgedeki Müslümanlarda bir cami özlemi vardı. Belediye 70'li yıllarda bize özel izin vererek bayram namazlarını sembolik olarak inşaa edilen camide kılmamızı sağladı. Çok duygulu anlar yaşamıştık. Caminin içine mihrap gibi unsurları yerleştirilerek eksikler giderildikten sonra yaklaşık 200 kişi ile bayram namazını kılmanın heyecanını yaşamıştık" dedi.
ALMANLAR DA NAMAZ KILDI
Orhan Ay, arşivlerindeki cemaati namaz kılarken gösteren siyah beyaz fotoğrafı gösterirken "70'li yılların ortasında çekilen bu fotoğrafta bölgemizde yaşayan vatandaşlarımız görülüyor. Bunların bir çoğu artık hayatta değil. Ramazan Bayramı'nda Türkler'in yanı sıra diğer Müslümanlar ve hatta Müslüman olmuş Almanlar da bayram namazını kılmışlardı. Yani bir çok kültür ortak bir amaç için bir ayaya gelmiştik. Bu bizim için çok anlamlı bir anı olarak hafızalarımızda kaldı" bilgisini verdi.
SATIN ALMAK İSTEDİK
Daha önceki yıllarda da belediyenin zaman zaman ibadet için özel izin çıkardığına dikkat çeken Ay "Burada 60'lı yıllarda da özel günlerde ibadet edildi. Sarayın bahçesine girmek aslında ücretli. Ancak o yıllar 'Ben camiye geldim' diyenlerden para alınmıyordu. Yani belediye Türkler'e jest yapıyordu. Ancak 70'li yılların sonuna doğru şartlar değişti. Restorasyon çalışmaları ve daha sonra caminin müze haline getirilmesiyle bir daha izin alamadık. Bu camiyi satın almayı bile teklif ettik. Baden Württemberg Kültür Bakanlığı yetkilileri ile temasa geçildi. Ancak onay alamadık" diye konuştu.
BELEDİYE BAŞKANINDAN RİCA EDECEĞİZ
Caminin içindeki duvar süslemeleri ve Arapça-Almanca yazıların haricinde hiçbir bilgi yer almamasını da eleştiren Ay şunları söyledi: "Schwetzingen Belediye Başkanı ile görüşmemizde kendisine bazı tavsiyelerde bulunmak istiyoruz. İçeriye caminin hikayesini anlatan bilgilerin, fotoğrafların asılmasını isteyeceğiz. Ayrıca dini bilgi almak isteyenleri Süleymaniye Camisi'ne yönlendirmek istiyoruz. Böylelikle Almanlar sadece binayı görmenin yanı sıra, dinimizle ilgili bilgi de edinmiş olurlar."
İLK KEZ GÖREN ŞAŞIRIYOR
Saray içindeki caminin Schwetzingen ve çevresinde yaşayan Türkler tarafından bilindiğini, ancak Almanya'nın diğer bölgelerinde ve komşu ülkelerde yaşayan Türkler'in haberdar olmadığını hatırlatan Orhan Ay "Burayı tesadüfen öğrenen vatandaşlarımız çok şaşırıyorlar. Biz elimizden geldiğince ilgi duyanları buraya yönlendirmeye çalışıyoruz. Gerçek cami olmadığını biliyoruz. Ancak buna rağmen bize huzur veriyor. Bölgemize gelip bu camiyi ve bahçeyi görmeden gitmeyin" tavsiyesinde bulundu.
DUVARDA NE YAZIYOR?
Caminin içinde ve dışındaki duvarlarda bulunan 23 Arapça yazıdan 18'inin altında Almanca tercümesi bulunuyor. Bunların hemen hemen hepsinde hata tespit etmek mümkün. Yetkililer "Özellikle arap turistler yazıları okuyunca hata olduğunu dile getiriyorlar" bilgisini veriyorlar. Yazıtların 1794'te Alman taş yontucusu tarafından yazılı bir örnekten aktarıldığı ve bu sırada hataların meydana geldiği belirtiliyor. Yazılardan bazı örnekler:
"İhtiyacın kadar altın ve alabildiğince bilgelik edin"
"Ahmağın kalbi ağzında, er kişinin dili kalbindedir"
"Söz gümüş, sükut altındır"
"Zenginlik ve dünya geçicidir, iyi ameller ebedidir"
"Herşeyi arzulayan elini boş gider"
TÜRKÇE TERCÜMELİ KİTAPÇIK
Baden Württemberg Eyaleti Saraylar ve Bahçeler Dairesi, "Schwetzingen Saray Bahçesi'ndeki Cami" isimli bir kitapçık hazırlattı. Stuttgart'taki Staatsanzeiger yayınevi tarafından 2011'de çıkarılan 36 sayfadan oluşan kitapçıkta caminin tarihi, özellikleri ve fotoğrafları yer alıyor. İçindeki yazıların Türkçe ve Arapça'ya tercüme edildiği çalışmayı yayınevinden temin etmek mümkün. Fiyatı 3,50 Euro. (ISBN 978-3-929981-88-9)
Bilgi: Staatsanzeiger für Baden-Württemberg GmbH
Breitscheidstr. 69
70176 Stuttgart
Tel. 0711 6 66 01 44
Fax 0711 6 66 01 34
www.staatsanzeiger.de
PRENSLERİN YAZLIK REZİDANSI
Hazırlanan kitapçıkta saray hakkında şu bilgiler veriliyor: "Schwetzingen 1718'den 1778'e kadar Pfalz prenslerinin yazlık rezidansıydı, başkent ve ikamet ettikleri şehir ise Mannheim idi. Saray bahçesinin tamamlanma emrini veren Prens Karl Theodor, Bavyera prensliğini miras alınca 1778'de Münih'e taşınmıştır. Caminin inşaatına 1774'te başlanmıştır. Aynı zamanda Türk Bahçesi oluşmuştur.
TÜRKLER'İ BEKLİYORUZ
Baden Württemberg Eyaleti Saraylar ve Bahçeler Dairesi basın sözcüsü Dr. Frank Thomas Lang yaptığı açıklamada şu bilgileri verdi: Almanya'da yaşayan göçmenlere saray ve bahçeleri tanıtmak istiyoruz. Bu amaçla camiyi tanıtan kitapçıkta yazılar Türkçe ve Arapça'ya da tercüme edildi. Örneğin Mannheim Sarayı'nı gezerken artık Türkçe bilgi de alabiliyorsunuz. Almanya'da yaşayan ve burada çalışan göçmenlerin yeni memleketlerinin tarihi hakkında bilgi edinmesini amaçlıyoruz."
Saray için iletişim bilgileri:Schloss und Schlossgarten Schwetzingen
Schlossstrasse
68723 Schwetzingen
Telefon (0 62 02) 12 88 28